Kanlı bir savaşın perde arkası; Yakın Tehlike: Long Tan Muharebesi

Elbette ne kadar empati kurmaya çalışırsak çalışalım, her zaman ateş düştüğü yeri yakar.

Yaşam sürdüğümüz şu dünyada en çok görmezden gelmek istenilen şeyin "gerçeklik" olduğu göz önüne alındığında ise savaşın insanları nasıl yok ettiğini ve silahlar boşaldığında ve dostluk azaldığında aileleri nasıl etkilediğini tarafsız bir şekilde göstermek de doğrusu cesaret ister.

Bu kapsamda sinema tarihinde birçok film, savaş mitlerini aşındıran kişisel travmaları araştırdı ya da erkeklerin savaş ve şiddet yoluyla güçlendiğine dair hikayeler anlattı veya savaşı yüceltmek ve askerler hakkında efsaneler inşa ederek askerlik görevinin önemini vurguladı.

Fakat her ne gerekçeyle olursa olsun savaş her zaman acımasız, çirkin ve korkutucudur.

Kanlı bir savaşın perde arkası; Yakın Tehlike: Long Tan Muharebesi

Yönetmen: Kriv Stenders / Oyuncular: Travis Fimmel, Toby Blome, Alexander England, Aaron Glenane, Uli Latukefu, Richard Te Are, Luke Bracey, Sean McCarthy, Mojean Aria, Ryan Hance, Jordan Abbey-Young, James Storer, Ben Esler, Anthony Hayes, Richard Roxburgh, Sam Parsonson, Travis Jeffery, Daniel Webber, Nicholas Hamilton, Matt Doran, Sam Fraser, Julian Cullen, Lasarus Ratuere, Sean Lynch, Myles Pollard, Leon Stripp, Jon Iles, Alex Neal, Emmy Dougall, Geoffrey Winter, Benjamin Shannon, Tyler Goes, Oliver Lacey, Stephen Adams, Luis Barnett, Tom Yaxley, Ethan Robinson, Hugo Koehne, Jay Kiriona, Aaron L. McGrath, Felix Johnson, Jarryd Doyle, Zachary Denman, Sam Cotton, Julian Lawrence, Christopher Sommers, Stephen Peacocke, Ri-Jie Kwok, Victoria Liu, Oakley Kwon, Connor Clarke, Paul Allica, Lincoln Lewis, Andrew Douglas George, Sonny Le, Corey Matheson, Joel Drabble, Subaru Muroi, Tim Weir / Süre: 118 dakika
 

Bu hafta sinemalarda gösterime giren Danger Close: The Battle of Long Tan adlı film; 1966 yılında Güney Vietnam'ın Long Tan adlı bölgesinde, iki bin beş yüz kadar Vietnam askerine karşı mücadele veren Binbaşı Harry Smith liderliğindeki Avustralya ve Yeni Zelandalı yüz sekiz deneyimsiz askerin ezici bir düşman kuvvetini durdurmak için verdiği ölüm-kalım savaşını anlatıyor.
 

Vietnam Savaşı sırasında, bulunduğu yerden hoşnutsuz bir binbaşı tarafından yönetilen bir Avustralya ordusu birimi, kuşatma altındaki Long Tan köyü yakınlarındaki bir kauçuk plantasyonunda Kuzey Vietnam Ordusu ve Vietkong (Viet Cong) gerillaları tarafından pusuya düşürülür ve sonrası kanlı bir hayatta kalma mücadelesine dönüşür.
 

Tarihi kayıtlardan da bilindiği üzere; iki binin üzerinde Vietkong askerinin Nui Dat'ta yeni kurulan Avustralya üssüne saldırmaya hazırlandığı sırada hararetlenen savaş on sekiz Avustralyalı ve iki yüzden fazla Vietkong askerinin ölümüyle sonuçlanır.
 

Long Tan Muharebesi

Büyük ölçüde insansız bir keşif devriyesinin savuşturduğu Long Tan Muharebesi hakkında birçok askeri meraklısının bile bilmediği bir hikâyeyi dramatize eden ve sonu zaten belli olan filmin başlangıcına dönecek olursak; Birinci Avustralya Görev Gücü, Vietkong'ların havan topu bombardımanı altındayken Binbaşı Harry Smith, Albay Colin Townsend ve Tuğgeneral David Jackson'ın emriyle karşı güçlerin izini sürme göreviyle kendi Delta Birliği'ni yönetmesi için emir alır.
 

Bir zamanlar bir komando birliğini yöneten Binbaşı Harry'nin birliğinde sadık ve tecrübeli Çavuş Bob Buick vardır ancak aldığı yeni emirle birliğin çoğunluğunu oluşturan çaylak askerlere liderlik etmek zorunda kalmaktan memnun değildir.
 

Üstelik nöbeti sırasında silahını yanlışlıkla ateşleyen Er Paul Large başta olmak üzere birliğindeki askerlere karşı sergilediği davranış konusunda da oldukça agresiftir.
 

Harry eski birimine yeniden katılmayı talep ettiğinde, Tuğgeneral David Jackson onun bu talebini reddeder ve askerlerine liderlik etmesini söyler.
 

Bundan sonra hikâyenin gerilimi, Binbaşı Harry'nin kendi adamlarıyla iş birliği yapıp yapamayacağı üzerinedir; binbaşının, askerlere yakın bir hava saldırısı sonrasında karşı atağa geçip savaşı döndürmek için yapacağı çağrı onun bundan sonraki vereceği kararları için de oldukça önemlidir.
 

Bunun üzerine Binbaşı Harry, bir gece saldırısının ardından, düşmanı açığa çıkarmak için bir arama devriyesinin başına geçerek onlara liderlik eder.
 

Kısa bir süre sonra Long Tan yakınlarındaki bir kauçuk plantasyonundaki devriyeleri sırasında birlik, kendilerinden sayıca üstün olduklarını gördükleri bir topçu saldırısıyla karşılaşırlar.
 

Tuğgeneral Jackson, APC araçlarını bu devriyeler sırasında kullanmakta isteksizdir çünkü kaybolurlarsa daha güçlü saldırılar karşısında tüm üssün güvenliğini tehlikeye atacağından endişelenmektedir.

Bu yüzden elinden gelen tek şey sahadaki birliklerine sonuna kadar güvenmektir.
 

Yine de ateş altındaki Anzak askerlerine topçu silahlarının desteği ve güçlü ancak nadiren gelen hava desteği yardım eder.
 

Anzak askerlerini kendilerinden sayıca üstün karşı güçlerin baskısı altında boğulmaktan alıkoyan tek şey kendi topçu birliklerinin tam isabetli saldırılardır.
 

Bu sırada Binbaşı Harry, Vietkong kuvvetleri Anzak üssünü çevrelerken, deneyimsiz birliklerinin cesaretine ve kurnazlığına yavaş yavaş saygı duymaya başlar.
 

Ancak muson koşullarında yere sabitlenmiş ve cephanesi azalmış olan Smith ve adamları alandaki korkmuş telsiz operatörlerinden koordinatlar alıp, asker arkadaşlarının hayatlarına mal olabilecek anlık hesaplamalar yapma konusunda gittikçe zorlanırken savaşıp hayatta kalmanın bir yolunu ve iradesini bir şekilde bulmak zorunda kalırlar.
 

Cephanesi tükenmek üzere olan yüz sekiz Anzak askeri gittikçe daha çok kayıp vermeye başlar.

Belirsiz bir gelecekle karşı karşıya olan askerler, birbirlerinden güç alarak savaşı kazanmaya çalışırlar.
 

Geçmişle hesaplaşma

Savaşların nedense hiç bitmediği dünyamızda böylesi bir filmle Vietnam'a dönerek seyircinin karşısına çıkan filmin yönetmeni Kriv Stenders'ın mutlaka bir misyonu olmalı.

Belki bir geçmişle hesaplaşma, belki de Anzak ve Vietnam gazilerinin fedakarlıklarına yönelik gecikmiş bir revizyonist harekettir.
 

Fakat her ne amaçla çekilmiş olursa olsun tarihin en az popüler ve tartışmalı savaşlarından birini bu şekilde kadraja alması biçimsel olarak övgüye değerdir.
 

Bununla birlikte, modern tarihin en iğrenç savaşlarından biri hakkında apolitik bir hikaye yaratmak imkansız olsa da filminin apolitik olduğunu söyleyen ve savaşarak ölen askerlere saygılı olduğuna inanan Stenders, Vietnam Savaşı'nın siyasetini akıllıca bir kenara bırakıp savaştaki erkeklere odaklanarak sinemaseverlere savaş alanındaki şiddet konusunda kendi fikrini vermenin yanı sıra bazı karakterler derinlikten yoksun olsa bile tarihsel bağlam ve bakış açısıyla bu savaş geriliminin duygusal etkisini yakalamayı da ustalıklı bir şekilde başarıyor.
 

Bu açıdan baktığımda film, bu askerlere ve diğer gazilere hizmetlerinden, fedakarlıklarından ve feda ettikleri ruhlarından dolayı teşekkür edilmesi gerektiğini hatırlatıyor gibi görünüyor.
 

Detaylar

Eğer gözümden kaçmadıysa ve yanlış hatırlamıyorsam filmin tek kadın karakteri olan şarkıcı Little Pattie askerler için sahnede bir performans sergiliyor ve müziğin hikayeyle alakalı olmasını sağlıyor.
Askeri üstte verdiği bu moral konseri sırasında saldırıların artması sonrasında tehlikeden başarıyla kurtulduktan sonra anlatıda bir daha da yer almıyor.
 

Ayrıntılı bir şekilde çekilen savaş sahnelerinin hayranları, Long Tan'daki gerçek çatışmaların şiddetli yağmur, sis, çamur ve hava desteğinin mevcudiyetinde dayanan sinematografisinde takdir edecek çok şey bulacaktır.
 

Avustralya'nın Queensland kentinde sekiz haftada çekilen filmin yapım tasarımında yer alan Sam Hobbs, editörlüğünü yapan Veronika Jenet, görüntü yönetmenliğini üstlenen Ben Nott; geniş açıyla yapılmış çekimlerle ortaya çıkan çarpıcı görseller, ışığın ağaçların arasından çıkıp suya düşme şeklindeki doğal güzelliği, ağaçları örten ve görünürlüğü etkileyen sisleri yakalamak için kullanılan duman efektleri, filmin haki tonlarının ağırlıklı olduğu renk paleti, özel görüntü ve ses efektleriyle seyirciyi yoğun bir çatışmanın ortasına yerleştirmeyi başarıyor ve teknik olarak ellerindeki imkanları başarılı bir şekilde kullandıklarını kanıtlıyorlar.
 

Sahada yüzüstü yatan askerleri kadrajlamak, ağaçların üzerinde dönerek yukarıdan aşağıya doğru yapılan atışları izlemek için kullanılan kamera hareketlerinin yanı sıra bomba efektleri için tercih edilen dijital hilelerle birlikte silahların ağır çekimde boşaltıldığı klişe sahneler varsa da Stenders, bu askerlerin karşılaştığı çaresizliği ve tehlikeyi ustaca sunarak, silahların ateşlendiği anlarda ekranda mermiler ve havan sesleri gibi insanın sarsan gerçek bir cehennem yaratıyor.
 

Ama elbette filmin görsel etkisi, duygusal derinliği olmadan hiçbir şey değildir, bunu Sam Mendes'in 1907 adlı filminde gördük, en azından ben öyle olduğunu düşünüyorum.

Bu kapsamda Danger Close, bu anlamda da dersine iyi çalışmış görünüyor ve arkadaşlık teması filmin içinde derin ve güçlü bir şekilde yankılanıyor.
 

Dolayısıyla teknik detaylara girerek duygusal derinliği kaçıran Sam Mendes'in 1907 filminin aksine Kriv Stenders, Avustralya birliklerinin adanmışlığını ve belirli bir ölüme olan yakınlığını tasvir eden ustaca savaş sahneleri nedeniyle ara sıra sinirleri bozsa da hem aksiyon sahneleri hem sinematografisi hem de duygusal derinliği açısından filmde bütünsel bir başarıyı sağlamış görünüyor.

 

Haftanın diğer filmleri

Anne

Yönetmen: Tatsushi Ohmori / Oyuncular: Masami Nagasawa, Sadao Abe, Halo Asada, Sho Gunji, Kaho, Hana Kino, Sarutoki Minagawa, Taiga Nakano, Daiken Okudaira, Kaho Tsuchimura / Süre: 126 dakika
 

Netflix'in Uzak Doğu Filmleri kuşağında gösterime girmesi beklenen Mother adlı filmde; bekar bir anne olan Akiko, eğlenceyi seven bir kadındır.

Oğlu Shuhei'yi kendi doğrularına göre yetiştirmeye çalışan Akiko, oğlunun kendi denetimi dışında dünyayı tanımaya başladığını fark eder.

Bu durum Akiko'nun kendisini tehdit altında hissetmesine neden olur; çok geçmeden aile, büyük bir trajedi ile karşı karşıya kalır.

Bayan Hindistan

Yönetmen: Narendra Nath / Oyuncular: Keerthy Suresh, Nadia Moidu, Jagapathi Babu, Naveen Chandra, Rajendra Prasad, V.K. Naresh, Pujita Ponnada, Kamal Kamaraju, Bhanu Sri Mehra, Sumanth Shailendra, Aliza Rajan / Süre: 136 dakika
 

Netflix'in Hint Yapımı Filmler kuşağında 4 Kasım'da gösterime girmesi beklenen Miss India; büyüdüğünde yüksek lisansını tamamlayarak iş dünyasına atılmak isteyen Samyukta Manasa'nın hikayesini anlatıyor.

Film, bir genç kızın imkânsız gibi görünen heveslerinden ve hayallerinden yola çıkarak iş dünyasında kadınlara yer olmadığını söyleyenlerin karşısına durdurulamaz bir şekilde çıkan ve kendi kendine yeten güçlü bir iş kadınının bilinmeyen bir ülkedeki ilham verici yolculuğunun izini sürüyor.

Samyukta küçük yaştan itibaren bir iş kadını olmaya kararlıdır. Bu yüzden bir fırsat ortaya çıktığında, ailesinin sert itirazları ve muhalefetine rağmen yabancı bir ülkede otantik Hint çayı satmak için bir iş kurar.

Ancak bir iş adamı ile yolları kesiştiğinde Samyukta için işler pek yolunda gitmez; bu süreçte, kendi ailesinin ihanetlerine, düşmanlarına ve direnişine karşı savaşırken, onun bu girişimini hafife alan ünlü bir kahve zinciri patronuyla da karşı karşıya gelir.

Büyükbabasının hayalini ve kendi çocukluk hırsını gerçekleştirme çabası içinde olan ve çayda başarılı bir iş kuran, Amerika'ya taşınırken kendini yeniden keşfeden genç tutkulu bir kız olan Samyukhta Manasa'nın hikayesi; isteyenlerin hayallerine ulaşmasına hiçbir şeyin engel olamayacağına dair mesajıyla tüm kadınlara kalplerini ve tutkularını takip etmeleri için cesaretlendirip ilham verecek türden.

Bir New York Noel Düğünü

Yönetmen: Otoja Abit / Oyuncular: Chris Noth, Nia Fairweather, Chris Trousdale, Otoja Abit, Crystal Alford, David Anzuelo, Travis Cornett, Adriana DeMeo, Denny Dillon, Tyra Ferrell, Sean Patrick Folster, Natasha Goodman, Camilla Harden, Walker Hare, Tony D. Head, Whitney Kimball Long, Cooper Koch, Peter A. Lees, Joe Perrino, Taylor Marie Rasmussen, Veronica Stigeler-Cowher, Nikita Tewani, Avery Whitted, Ann Marie Yoo / Süre: 88 dakika
 

Bu hafta Netflix'in Romantik Filmler kuşağında gösterime girmesi beklenen A New York Christmas Wedding adlı film; romantizmi büyülü hale getirebilecek türden bir aşk filmi, kendisine bir fırsat verildiğinde hayatını yeniden yaşama şansı bulan genç bir kadın hakkında ilham veren bir hikâye.

New York şehrinde her birinin kendine has aşk hikayesi olan yaklaşık sekiz milyon insan var.

Jennifer Ortiz de onlardan biri; o çok zengin bir adam olan David Wilks ile evlenmek üzeredir.

Jennifer'ın hırçın ve dominant bir karakter olan kayınvalidesi, Noel arifesinde bir düğün yapmak için ısrar etmektedir.

Fakat Jennifer, eski bir olayın da etkisiyle kendisine dayatılan bu plan nedeniyle bir sinir krizi geçirir.

Gecenin bir vakti kendisine gelmek için sokakta koşu yaptığı bir sırada sihirli güçlere sahip olan bir adama rastlar.

Jennifer onunla ayaküstü yaptığı bir sohbetten sonra kendini yıllar önce ölen Gabby adlı çok sevdiği en iyi arkadaşının yanında bir yatakta uyanırken bulur.

Şimdi yakında gelin olacak Jennifer'ın hangi dünyada yaşayacağını ve kimi seveceğini seçmesi gerekmektedir.

Bronx

Yönetmen: Olivier Marchal / Oyuncular: Lannick Gautry, Stanislas Merhar, Kaaris David Belle, Patrick Catalifo, Jean Reno, Moussa Maaskri, Catherine Marchal, Francis Renaud, Erika Sainte, Ambre Pietri, Jeanne Bournaud, Barbara Opsomer, Gérard Lanvin, Eriq Ebouaney, Alain Figlarz, Dani, Virgile Bramly, Cédric Appietto, Pierre-Marie Mosconi, Jean-Pierre Sanchez, Carl Ernouf / Süre: 116 dakika
 

Netflix'in Fransa Yapımı Suç Temalı Gerilim Filmleri kuşağında bu hafta gösterime giren Rogue City adlı filmde; emniyet teşkilatındaki yozlaşmanın ve Marsilya'nın savaşan çetelerinin kıskacında olan dürüst bir polis, organize suçla mücadele birimine bağlı ekibini korumak için dizginleri eline almak zorundadır.

Marsilya'nın her türlü tehlikeyi içinde barındıran kuzey bölgelerinde Bastiani klanı tarafından düzenlenen bir katliam gerçekleşir.

Soruşturmadan sorumlu iki rakip polis memuru vardır; biri çete karşıtı ekipten olan Vronski, diğeri ise şüpheli uygulamaları olan Costa.

Olayın soruşturulduğu sırada, polis nezaretinde olan kilit bir tanığın öldürülmesi işlerin iyice karışmasına neden olur.

Filmde; polisin yolsuzluğu ve Marsilya'nın savaşan çetelerinin arasında sıkışıp kalan Vronski, sorunu kendi yöntemleriyle çözmeye çalışır.

Hashtag

Yönetmen: Başaran Şimşek / Oyuncular: Özüm Çakır, Ela Yörüklü, Gülderen Güler, Burak Çoban, Ergülcan Akıncıoğlu, İrem Diri, Eren Emingil, Elif İklim Katmerci / Süre: 90 dakika
 

Bu hafta sinemalarda gösterime giren Başaran Şimşek'in yönettiği Hashtag, popülerlikleri azalmakta olan bir grup sosyal medya fenomeninin, karşılarına bir film projesi çıkmasıyla yaşadıklarını anlatıyor.

Damla, Balaban, Öner, Gülben, Yaman ve Eylem yirmili yaşlarının ikinci yarısına gelmiş, kariyerlerine internet videoları çekerek başlamış ve zamanında çok iyi paralar kazanmış sosyal medya fenomenleridir.

Ancak giderek kendilerini yenileyemedikleri ve arkalarından gelen yeni nesille rekabet edemez bir durumda oldukları için sıradanlığa düşmüş, kazançları azalmaya başlamış bir halde kendilerine yeni bir çıkış yolu aramaktalardır.

Geçmişte yaşadıkları bir olay nedeniyle uzun süredir birbirleriyle görüşmeyen grup, bir yapım şirketinden aldıkları ilginç bir film görüşmesi çağrısı üzerine bir araya gelirler.

Damla ve diğerleri yapım şirketinin ofisinde, kendilerini karşılayan asistan kızdan filmle ilgili bilgileri alırlar.

Hiç görmedikleri bir yönetmen ve ortada bir senaryo olmamasına karşın düşüşe geçen kariyerlerinin çaresizliği içinde film teklifini kabul eden grup, çekim mekânı olan görkemli dağ evine giderler.

Kendilerini deneysel bir filmin içinde bulan, gerçeklikle bağları kopan gençler nasıl bir olayın içine düştüklerini anlamaya çalışırken bir yandan da başlarına gelen bu olaydan kurtulmaya çalışırlar.

Korku sinemasına farklı bir açıdan bakarak, sosyal medyada ünlü olan fenomenlerin yüreğine de korku salan filmin müzikleri Türk asıllı Alman rapçi ve söz yazarı Eko Fresh imzasını taşıyor.

Film için aynı isimle bir şarkı yaptığını söyleyen Fresh; filmin konusunun çok ilgisini çektiğini ve şarkıyı büyük bir heyecanla tamamladığını belirtiyor.

Filmin klibi pandemi döneminde evde çekilen görüntülerle hazırlanmış.

Siz de Hashtag ile korkularınızla yüzleşmeye hazır olun!

Kaali Khuhi

Yönetmen: Terrie Samundra / Oyuncular: Shabana Azmi, Sanjeeda Sheikh, Riva Arora, Satyadeep Misra, Leela Samson, Hetvi Bhanushali, Rose Rathod, Samuel John, Pooja Sharma, Jatinder Kaur, Sukhwinder Virk, Tejinder Kour, Amita Sharma, Satnam Singh, Chand Rani, Nirmal Jeet Kaur, Rajinder Kumar, Pritpal Singh, Krishna Sharma, Dishika Verma, Pallavi Kumari, Harmeet Singh, Kashmir Singh, Inder Bajwa, Seema Agarwal, Anil Kumar, Michael Samuel / Süre: 90 dakika
 

Hayalet öykülerini sever misiniz?

Netflix'in Hint Yapımı Sosyal Konulu Dramalar kuşağında bu hafta gösterime giren Kaali Khuhi adlı bu tüyler ürpertici, korkutucu ve bir o kadar da sürükleyici filmde; geçmişte kız bebeklerin öldürüldüğü bir köy öfkeli bir ruh tarafından lanetlenir.

Bu musibet yüzyıllardır ortaya çıkmamış olmasına kaşın anne ve babasıyla birlikte büyükannesini ziyarete gelen on yaşındaki Şivangi'nin eve adım atmasıyla geçmişin karanlık yüzü yeniden kendini gösterir.

Bu karanlık olaylarla birlikte Şivangi, ailesinin köyünü korkunç geçmişinin huzursuz hayaletlerinden kurtarmak için nihai bir teste tabi tutulur.

Artık bu köyün ve asırlardır süren bir geleneğin kaderi on yaşındaki bir kızın ellerindedir.

Kabus Evi

Yönetmen: Scott Beck, Bryan Woods / Oyuncular: Katie Stevens, Will Brittain, Lauryn Alisa McClain, Andrew Lewis Caldwell, Shazi Raja, Schuyler Helford, Phillip Johnson Richardson, Chaney Morrow, Justin Marxen, Terri Partyka, Justin Rose, Damian Maffei, Schuyler White, Samuel Hunt, Karra Rae Robinson, Brent Geisler, Karli Hall, Briana Tedesco, Katy Durham, William Arnold, Lynnanne Zager, Grace Balbo, Angela Coburn, Bobby Easley, Sammy Geroulis, Rajiim A. Gross, Calvin David Jones III, Gregory M. Knight, Kenny Lykins, Harry McCane, Kurt Oberhaus, Natasha Renee / Süre: 92 dakika
 

Bu hafta sinemalarda gösterime giren A Quiet Place'in senaryo ekibinde yer alan Scott Beck ve Bryan Woods'un yönettiği Haunt, Cadılar Bayramı'nda katılımcıların en karanlık korkularıyla yüzleşeceğini vadeden bir korku evine giden bir grup arkadaşın, girdikleri yerin bir korku evinden fazlası olduğunu keşfetmeleriyle başlayan hayatta kalma mücadelelerini anlatıyor.

Harper aşırı sorunlu olan erkek arkadaşından yeni ayrılabilmiş genç bir kadındır.

Cadılar Bayramı'nın arifesinde kendi içindeki gücü bulan genç kadın sonunda ilişkisini sonlandırır ve hayatına devam etmek için yeni adımlar atmaya başlar.

Böylelikle eski arkadaşlarıyla bir araya gelen Harper, en büyük korkularıyla yüzleşeceklerini iddia eden bir korku evine giderek eğlence olarak fazlasıyla perili olduğu ve ziyaretçilerinin en büyük korkularından beslendiği şeklinde tanıtılan bir perili ev oyununa katılır.

Evin girişinde kendilerini karşılayan palyaço maskeli bir adama telefonlarını teslim edip içeri girerler.

Odaları tek tek gezmeye başladıklarında ise onları bekleyenin sıradan bir korku evi olmadığını korkunç bir şekilde fark ederler, çünkü bu evde kabuslar, aslında gerçektir.

Mahkemeye Davet

Yönetmen: Kunle Afolayan / Oyuncular: Jimmy Jean-Louis, Temi Otedola, Adjetey Anang, Joke Silva, Ini Edo, Gabriel Afolayan, Sadiq Daba, Bukunmi Oluwashina, Yomi Fash-Lanso, Samantha Okanlawon, Oyewole Olowomojuore, Casilda Okanlawon, Bienvenu Neba, Gbubemi Ejeye, Ropo Ewenla, Ray Reboul, Toyin Bifarin Ogundeji / Süre: 151 dakika
 

Netflix'in Afrika Yapımı Sosyal Konulu Dramalar kuşağında bu hafta gösterime giren ve Cinsel Tacizle Mücadele politikası kapsamında suçu kanıtlanmış gerçek olaylardan uyarlanan Citation; bir öğretim görevlisinin cinsel taciziyle mücadele etmek zorunda kalan bir kadın yüksek lisans öğrencisinin etrafında dönen bir üniversite dramasıdır.

Nijerya'da parlak bir öğrenci olan Moremi, kendisine tecavüz etmeye çalışan bir profesörü ihbar ettiğinde akademi dünyasını karşısına alır.

Akademi dünyasının önemli isimlerinden Profesör Lucien N'Dyare kendisiyle ilgili bu iddia karşısında öğrencisinin disiplin kuruluna anlattığı hikayesinin bir kısmını doğrularken doğrulamadığı büyük bir kısmının öğrencinin engin hayal gücünün ürünü olduğunu savunur.

Moremi, profesörün sözü karşısında kendi sözünün bir pul kadar değeri olmadığı gerçeğiyle yüzleşecek olsa da kampüsteki tüm kadınlar onun dik duruşunu takdir edip Moremi'nin yanında saf tuttuğunda üniversiteye giriş karşılığında genç kızlarla seks yapmaya çalışan ve kadın öğrencilere cinsel tacizde bulunan daha fazla öğretim görevlisinin olduğu gerçekleri de bir bir ortaya çıkmaya başlar.

Manolya'da Gece Yarısı

Yönetmen: Max McGuire / Oyuncular: Natalie Hall, Hannah Gordon, Evan Williams, Alison Brooks, Steve Cumyn, Matthew Stefiuk, Sean Williams, Michael Gordin Shore, Victoria Maria, Susan Hamann, Eldon Hunter, Dane O'Connor / Süre: 87 dakika
 

Netflix'in Romantik Filmler kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen Midnight at the Magnolia adlı bu filmde Maggie ve Jack tanışıklıkları çocukluklarına kadar uzanan yakın aile dostlarıdır ve şimdi namı diğer Windy City'de popüler olan yerel radyo programlarından birinde birlikte Şikago'daki yetişkinler için flört tavsiyeleri vermektelerdir.

İkilinin oldukça reyting alan bu çılgın programlarının bölgede herkesin dilinde olduğunu öğrenen patronları onları ailesiyle birlikte hayranlarıyla tanıştırmak için bir yılbaşı gecesi etkinliği düzenlemeyi teklif eder.

Babalarının yerel caz kulübü The Magnolia'nın mali açıdan zorlandığını bilen Maggie ve Jack, bu etkinliğin bu kulüpte düzenlenmesi koşuluyla bu özel etkinliği kabul ederler.

Ancak kaderin bir cilvesiyle Maggie ve Jack bu büyük etkinlikten önce sevgilileri tarafından terk edildiklerinde Jack, yılbaşı gecesi bir gece yarısı öpücüğü ile bir çiftmiş gibi davranmalarını ve dinleyicilerini bu sürpriz haberle şaşırtmalarını önerir!

Elbette iki arkadaş bir çift muhabbet kuşu kılığına girdiklerinde ve yakınlarındaki herkesin ikisinin birlikte olması konusunda onlardan daha çok istekli olduklarını gördüklerinde, aralarında gerçek duygular olup olmadığını merak etmeye başlarlar.

Menéndez: Kutsal Gün

Yönetmen: Santiago Alvarado Ilarri / Oyuncular: Dolores Heredia, Ximena Romo, Juli Fàbregas, Hector Illanes, Oscar Gordillo / Süre: 93 dakika
 

Netflix'in Meksika Yapımı Korku Filmleri kuşağında bu hafta gösterime giren Menendez Parte 1: El día del Señor (The Day of the Lord) adlı bu şiddet içeren korku filminde; günahları yakasını bırakmayan eski bir papaz, bir arkadaşı içine şeytan giren kızına yardım etmesi için ona yalvarınca tekrar karanlığın içine çekilir.

İnancını yitirmiş emekli bir eski rahip olan Menéndez, karanlık ve pis dairesinde dünyanın geri kalanından saklanarak yaşıyordur.

Ancak her geçen gün eylemlerinin ve geçmişinin travmasını gün yüzüne çıkaran kâbusları ona musallat oluyordur.

Bir gün, tuhaf olmasını ergenliğine bağlayan kızının şeytan tarafından ele geçirildiğini iddia eden eski bir arkadaşı Sebastián'dan bir ziyaret alır ve rahibin kullandığı kendine has saldırgan yöntemleri bilmesine rağmen Menéndez'e şeytan çıkarma yapması için yalvarır.

Ancak arkadaşının hatırı için bu işi kabul eden rahibin gerçekleştireceği bu ayinden sağ çıkabilmek öyle herkesin pek harcı da değildir.

Nasipse Adayız

Yönetmen: Ercan Kesal / Oyuncular: Ercan Kesal, Selin Yeninci, İnanç Konukçu, Muttalip Müjdeci, Nazan Kesal, Valeriu Andriuta, Serhat Midyat, Vedat Erincin, Kemal Burak Alper, Zafer Diper, Aslıhan Kapanşahin, Hüseyin Tas, Mustafa Kırantepe, Tarhan Karagöz, Hasan Pek, Eren Can Hakkı, Eray Yasin Işık, Yücel Yüksel, Nezaket Erden, Başak Koyuncuoğlu, Özgür Sevki Öztürk, Sarp Aydınoğlu, Erol Babaoğlu, Mustafa Barış Taşkın, Hasan Erdem, Haluk Yüksel, Can Tarakçı, İlyas Özçakır, Enver Arcak, Ergun Kuyucu, Nihat Alptekin, İlhan Algün, Fikret Karol, Öykü Çatalpınarlar, Fatih Akkaya, Çetin Yüksel, Ali Baba Şanlı, Gürsel Fırat, Alaz Türkmen, Başar Bora Keleş, Lütfi Yalın Keleş, Bilen Bilmen, Baran Seyhan, Saki Çimen / Süre: 105 dakika
 

Kısa bir süre önce 8. Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Yarışma Filmleri kategorisinde gösterimini yapan ve hemen akabinde bu hafta sinemalarda vizyon yolculuğuna başlayan Ercan Kesal'ın aynı adlı romanından uyarlanan Nasipse Adayız, İstanbul'da bir belediyenin başkan aday adayı olan Doktor Kemal Güner'in bir günde geçen trajikomik hikayesini konu ediniyor.

Başkan adayı olmak için çalışmalarına devam eden Kemal, Bir Numara'nın adaylığını anons edeceği geceye heyecanla hazırlanmaktadır.

Pazarlıklar, imaj operasyonları, anket dümenleri… Bağlamalar, ayarlamalar, gecelere katılmalar, "yukarıya" ulaşmaya çalışmalar…

Oy ve ilişki peşinde delidolu bir uğraş… İnsana aklını yediren bir takıntı… Arada, hayat ve anlam muhasebesi ve kırık bir aşkın tamirine dair solgun bir ümit…

Eski eşi dahil Kemal'in etrafındaki herkes bu delice koşturmaya şahit olur.

Bir Numara'nın gözüne girip aday olabilmek için her yolu deneyen Kemal, adaylığının açıklanacağı önemli gecede beklenmedik olaylarla karşılaşacaktır.

Bir adayın gözünden, siyasetin farklı yüzünü, yapılan pazarlıkları, politik stratejileri ve insanın karanlık yüzünü gerçekçi bir üslupla anlatan Nasipse Adayız, Ercan Kesal'ın hem senaryosunu yazdığı hem yönetmen koltuğuna oturduğu hem de başrolünü üstlendiği ilk uzun metraj filmi.

Noel Hediyesi Bombardımanı

Yönetmen: Martin Wood / Oyuncular: Alexander Ludwig, Virginia Madsen, Kat Graham, Aaron Douglas, Trezzo Mahoro, Brittany Willacy, Xavier de Guzman, Aliza Vellani, Jeff Joseph, Rohan Campbell / Süre: 95 dakika
 

Netflix'in Aile Temalı Komedi Filmleri kuşağında 5 Kasım'da gösterime girmesi beklenen ve bir Noel geleneğinden esinlenerek çekilen Operation Christmas Drop adlı filmde; bir siyasetçinin asistanı tropik bir üssün kapatılmasını sağlayarak buranın Noel geleneğini mahvetmek üzeredir.

Titiz bir kongre çalışanı olan Erica Miller bu kapsamda terfi alabilmek için elinden geleni yapar ve Noel'de ailesiyle vakit geçirmek yerine kendisine verilen yeni bir görev için yerinde inceleme yapmak üzere Pasifik'e doğru yola çıkar.

Erica, burada Amerikan Hava Kuvvetleri üssünü kapatma kararını destekleyecek kanıtlar aramaktadır.

Noel Hediyesi Bombardımanı Araştırması kapsamında askeri kargo uçaklarının Noel'de uzak adalara hediye ve erzak dağıtmak için kullanıldığını öğrenen Erica bu sırada inceleme niyetiyle gittiği adada biraz bronzlaşması ve yerel lezzetleri tatması için onu kışkırtan iyi kalpli bir Hava Kuvvetleri pilotuna âşık olur.

Yüzbaşı Andrew Jantz çok zor bir adamdır, ama aynı zamanda bir insanın tanıyabileceği en şerefli insanlardan da biridir.

Yüzbaşı Andrew Erica'ya askeri bir donanmayla Noel hediyesi dağıtmanın anlaşılır bir yanı olmadığını düşünen kişilere raporunu yazmadan önce kendisine ne yaptıklarını göstermesi için ona 24 saat vermesini ister.

Bu sırada dünyanın bir ucunda, Noel arifesinde elli altı farklı adada, neredeyse otuz bin kişiye ilaç, erzak, oyuncak ve hediyeler dağıtan bu güler yüzlü ve koca yürekli pilotun rehberliğinde Erica hızla adanın büyüsüne kapılmaya başlar.

Erica, Andrew ile zaman geçirdikçe ve onun yaptıklarının gördükçe görevini sorgulamaya başlar.
Bu adanın onlara öğrettiği en önemli şey geleneklerini hiç unutmamaları ve bitmeyen bir iyilik hareketiyle hep yenisini üretmeleridir.

Onun Evi

Yönetmen: Remi Weekes / Oyuncular: Bradley Banton, Mevis Birungi, Javier Botet, Vivien Bridson, Yvonne Campbell, Gamba Cole, Rene Costa, Sope Dirisu, Andy Gathergood, Mark Gooden, Marie Hamm, Ty Hurley, Cornell John, John Kamau, John Samuel Kande, Rasaq Kukoyi, Kevin Layne, Swaylee Loughnane, Lola May, Wunmi Mosaku, Kofi Ossei, Robert Ryan, Matt Smith, Vivienne Soan, Emily Taaffe, Homer Todiwala, Matt Townsend, Gillian Vassilliou, Scott Michael Wagstaff, Lee Westwick / Süre: 93 dakika
 

Netflix'in Bağımsız Filmler kuşağında bu hafta gösterime giren His House adlı bu ürkütücü korku-gerilim filminde; savaşın yerle bir ettiği Güney Sudan'dan kaçan genç bir çift, İngiltere'ye sığınıp yeni bir başlangıç yapmak ister.

Ancak yeni evlerinde ne olduklarını anlayamadıkları uğursuz bir güç onlara gün be gün eziyet etmeye başlar.

Genç bir mülteci çift, savaşın yerle bir ettiği Güney Sudan'dan kaçarak İngiltere'den oturum hakkı talep eder.

Kampta gözetim altında kaldıkları karantina süresinin sonunda henüz bir vatandaş olamasalar da sığınmacı olarak şartlı tahliye edilerek küçük bir İngiliz kasabasına yerleşen çift, burada kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalışır.

Şartlı tahliye nedeniyle yerleştirildikleri bu adresten başka bir yere taşınmaları mümkün olmayan çift, geldikleri bu kasabaya alışmakta zorlansalar da yeni yaşamlarına uyum sağlamak için çabalarlar.

Ancak aile, çok geçmeden kasabanın düzgün görüntüsünün altındaki korkunç gerçeklerle karşı karşıya kalır.

Savaşın Hayaletleri

Yönetmen: Eric Bress / Oyuncular: Brenton Thwaites, Kyle Gallner, Alan Ritchson, Theo Rossi, Skylar Astin, Billy Zane, Vivian Gray, Shaun Toub, Laila Banki, Yanitsa Mihailova, Kaloyan Hristov, Shannon McKain, Nathan Cooper, Matthew Reese, Alexander Behrang Keshtkar, Dawn Sherrer, Alexandra Spasova, Amber Townsend, Rebecca Flinn-White / Süre: 94 dakika
 

Netflix'in Fantastik Korku Filmleri kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen Ghosts of War adlı filmde; İkinci Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerinde, beş Amerikan askeri bir Fransız Şatosu'na girmekle görevlendirilir.

Şato daha önce bir Nazi subayı tarafından işgal edilmiştir.

Askerler için bu görev, onların savaş alanında gördükleri her şeyden daha korkunç bir kâbus haline gelir çünkü burada doğaüstü bir düşmanla karşılaşan askerler hayatlarının savaşını vermek zorunda kalır.

Bir noktada askerlerden biri bu olanları açıklamak için Owl Creek Köprüsü'nde yaşanan bir olaydan bahseder.

Ambrose Bierce'nin bu kısa öyküsü, Amerikan İç Savaşı sırasında, bir demiryolu köprüsünü yıkmaya çalıştıktan sonra birlik askerleri tarafından infaz edilmekten kaçan ve eve dönen bir sivili anlatıyor, ancak hikâyenin sonunda "kaçışının" son anlarının bir halüsinasyon olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

Filmdeki askerlerin de şatoda savaşmak zorunda kaldıkları bu doğaüstü şeyler gerçekten bu kalenin bekçileri mi yoksa karakterlerin kendilerini koruma içgüdüsüyle istemleri dışında yönetilen bilinçsiz zihinlerinde gerçekleşen öyküdeki gibi bir kaçış halüsinasyonu olabilir mi?

Savaşta romantizm veya zafer olmadığını gösteren ve savaş hakkında yanılsamalara sahip olmanın tehlikelerine işaret eden filmin içinde anlatılan bu kısa öykü büyük oranda askerlerin bu şatoda yaşadığı şeylere de bir cevap olmaya çalışıyor.

Sır: Hayal Etmeye Cesaret Et

Yönetmen: Andy Tennant / Oyuncular: Katie Holmes, Josh Lucas, Celia Weston, Jerry O'Connell, Sarah Hoffmeister, Aidan Pierce Brennan, Chloe Lee, Katrina Begin, Sydney Tennant, Yohance Myles, Jessie Terrebonne, Rosemberg Salgado, Samantha Beaulieu, Jeremy Warner, Han Soto, Jessica Harthcock, Joseph McDonald Brubaker, Cory Scott Allen, Jennifer Hamilton Collins, Thomas Michael Finger, Betsy Borrego, Tracy Brotherton, Greg Carver, Timothy Hinrichs, Ryleigh Rogers, Wanetah Walmsley, Matthew P. Watts, Jerry White Jr. / Süre: 107 dakika
 

Netflix'in Dramalar kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen, Rhonda Byrne'nin 2006 yılında yayımlanan aynı adlı romanından uyarlanan The Secret: Dare to Dream; üç çocuğunu bir başına büyüten ve aynı zamanda iş hayatını sürdürmeye çalışan Miranda Wells isimli bir annenin hikayesini anlatıyor.

Miranda Wells üç çocuğunu kendi başına büyütmeye çabalayan bekar bir annedir.

Büyük bir fırtına sonrası evlerine bir tamirci çağıran anne, tamirci olan Bray Johnson adında gizemli bir adamla tanıştığında her şey değişecektir.

Bundan sonra eve neşe ve mutluluk gelecektir ta ki bir sır ortaya çıkana kadar.

Sünger Bob Kare Pantolon: Firarda

Yönetmen: Tim Hill / Oyuncular: Tim Hill, Clancy Brown, Bill Fagerbakke, Rodger Bumpass, Carolyn Lawrence, Mr. Lawrence, Awkwafina, Tom Kenny, Jill Talley, Reggie Watts, Matt Berry, Antonio Raul Corbo, Keanu Reeves, Veronica Alicino, Robert Ambrose, Michael Froton, Tom Sheeter, Noel Bajandas, Bong Buno, Karen Chuang, Eric Dawkins, Comfort Fedoke, Yusuf Nasir, Ryan Ramirez, Marie Spieldenner, Larsen Thompson, Jaymz Tuaileva, Snoop Dogg, Rick Pasqualone, Danny Trejo, Tyler Peterson, Presley Williams, Jack Gore, Mary Jo Catlett, Jason Maybaum, Tiffany Haddish, Dee Bradley Baker, Aaron Smith De Niro, Aryan Simhadri / Süre: 91 dakika
 

Netflix'in Çocuk ve Aile Filmleri kuşağında bu hafta gösterime giren The Spongebob Movie: Sponge on the Run adlı animasyon filminde en iyi arkadaşı Gary aniden kaçırılınca Sünger Bob, pembe kabuklu dostunu kurtarmak için Patrick ile birlikte Bikini Kasabası'nın çok ötesinde çılgın bir göreve çıkar.

Gary, Poseidon tarafından kaçırılıp Antantik City'nin kayıp şehrine geçirilince, Sünger Bob ve arkadaşları Gary'yi kurtarmak için macera dolu bir yolculuğa koyulduklarında göreve odaklanmalarını zorlaştıracak türlü şeylerle karşılaşırlar.

Y. Köyü Ye'cüc Me'cüc

Yönetmen: Batuhan Gündüz / Oyuncular: Batuhan Gündüz, Onur Ertuş, Arif Kılıç, Burak Bican, Mustafa Yıldız / Süre: 90 dakika
 

Bu hafta sinemalarda gösterime giren Y. Köyü Ye'cüc Me'cüc, doğaüstü olayların yaşandığı iddia edilen bir köye gidip buradaki tecrübelerini kayıt altına alan üç arkadaşın akabinde başından geçenleri konu ediniyor.

Doğaüstü olayların yaşandığı bir köye giden üç arkadaş, yaşanan olayları kayıt altına alır.

Ancak kendilerine birtakım varlıkların musallat olmasından korkan arkadaşlar, kayıtları kimseye göstermemeye karar verir.

İçlerinden Arif adındaki genç, yaşananların ardından konuşamamaya başlar.

Geçen iki yıl boyunca ailesi Arif'i onlarca doktora götürse de konuşamamasının nedeni anlaşılmaz ve bir çözüm bulunamaz.

Olaylara şahit olan Batuhan, arkadaşına yardım etmek için bir forum sitesinde bazı kayıtları paylaşır.

Kayıtları izleyen Poyraz adındaki bir gazeteci, Batuhan ile birlikte kayıtları bir bütün haline getirir.

Aradan geçen beş yılın ardından Batuhan kâbus görmeye devam eder.

Kendisini ve arkadaşlarını bu kabustan kurtarmak isteyen Batuhan, yeniden köye gitmeye karar verir.

Poyraz'ı da köye gitmeye ikna eden Batuhan, bu sefer köye daha kalabalık gidebilmek için kayıtları izleyip anlatılanlara inanan ve inanmayan kişilerden bir ekip kurmak için sosyal medya üzerinden bir çekiliş düzenler.

Acaba Batuhan ve ekibi, kendilerini bu köyden kurtarmayı başarabilecek midir?

 

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem sinemalarda hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2020 öncesinde çekilmiş diğer filmler şöyle:

Netflix

• 12. Adam (Den 12. Mann / The 12th Man, 2017)
• Adı Çıkmış (Easy A, 2010)
• Akraba Ruhlar (Kindred Spirits, 2019)
• Aquaman (2018)
• Artık Çocuk Değiller (Boyz n the Hood, 1991)
• Atalarımızın Bayrakları (Flags of Our Fathers, 2006)
• Bay Evet (Yes Man, 2008)
• Beklenti (Prospect, 2018)
• Beyaz Çocuk (White Boy, 2017)
• Beyaz Çocuk Rick (White Boy Rick, 2018)
• Bir Deneme Daha (One More Try, 2012)
• Bir Noel Yakalamaçı (A Christmas Catch, 2018)
• Bir Prensle Noel (Christmas With A Prince, 2018)
• Çok Gizli (So Undercover, 2012)
• Daffy Duck'ın Vakavcıları (Daffy Duck's Quackbusters, 1988)
• Davetsiz (The Wretched, 2019)
• Dolaptaki Kızılderili (The Indian in the Cupboard, 1995)
• Evcil Elfler: Bir Tilki Yavrusunun Noel Hikayesi (Elf Pets: A Fox Cub's Christmas Tale, 2019)
• Evcil Elfler: Noel Baba'nın Ren Geyiğini Kurtarma (Elf Pets: Santa's Reindeer Rescue, 2018)
• Granny'nin Evi (Lineage of Lies / Psycho Granny, 2019)
• İçgüdü (Human Nature, 2001)
• İntikam Meleği (Peppermint, 2018)
• Karateci Kız (The Next Karate Kid, 1994)
• Karlar Prensi Elliot (Elliot the Littlest Reindeer, 2018)
• Karışık Aile (Blended, 2014)
• Kelimelerin Bahçesi (Koto No Ha No Niwa / The Garden of Words, 2013)
• Kıyamet Günü (Lo Imposible / The Impossible, 2012)
• Küçük Canavarlar (Little Monsters, 1989)
• Metallica Through The Never (2013)
• Mile 22 (2018)
• Müfreze (Platoon, 1986)
• Neşeli Gürültü (Joyful Noise, 2012)
• New York Zamanı (New York Minute, 2004)
• Ninja'nın İntikamı (Ninja Assassin, 2009)
• Noel Soygunu (Christmas Break-In, 2018)
• Noel'de Hayatta Kalma (Christmas Survival, 2018)
• Ocean's 11 (Ocean's Eleven, 2001)
• Okul Yılları (School Daze, 1988)
• Orman Gölünde (In the Lake of the Woods, 1996)
• Otomatik Portakal (A Clockwork Orange, 1971)
• Ölümcül Aldatma (Gaslit / Fatal Deceit: Is My Daughter Really Dead?, 2019)
• Patron: Bir Suçun Anatomisi (El Patron, Radiografia de un Crimen / The Boss: Anatomy of a Crime, 2013)
• Piercing (2018)
• Polis Akademisi (Police Academy, 1984)
• Ronin (1998)
• Sakar Polis (Paul Blart: Mall Cop, 2009)
• Sevimli Aile Tatilde (National Lampoon's Vacation, 1983)
• Sevimli Hayalet Casper (Casper, 1995)
• Sırada (In Line, 2017)
• Snowden (2016)
• Söz ve Müzik (Music and Lyrics, 2007)
• Suikastçı (War  2007)
• Suikastçı Topluluğu (Assassination Nation, 2018)
• Yalnız/Birlikte (Alone/Together, 2019)
• Yanlış Kapı (Knock Knock, 2015)
• Zavallı Küçük Zengin Çocuk (Richie Rich / Ri¢hie Ri¢h, 1994)
• Zor Düğün (Jumping the Broom, 2011)

TRT 2

• Ağ (Geumul / The Net, 2016)
• Burası Cennet Olmalı (It Must Be Heaven, 2019)
• Kardeşler (2018)
• Mak Lintok: Altın Adam (Mclintock!, 1963)
• Oyum Kime? (Swing Vote, 2008)
• Transit (2018)

Festival ajandası

Balkans Beyond Borders Kısa Film Festivali
 

Balkans Beyond Borders Kısa Film Festivali her yıl farklı bir şehirde düzenlenen tek ve tüm dikkatini Balkan ülkelerine yönlendiren çok az film festivallerinden birisidir.

Ayrıca Balkan bölgesi hakkında bilgi ve diyaloğu güçlendirerek her yıl çağdaş konu ve eğilimler hakkında farkındalık yaratan ilham verici konular seçmesi yönünden de eşsiz bir film festivalidir.

2010'dan bu yana festival, 380'den fazla Balkan yapımı ve 200'den fazla Balkan yapımı olmayan filme yer vererek 10 farklı şehirde (Belgrad, Atina, Tiran, Bükreş, Saraybosna, Selanik, Brüksel, Novi Sad ve ikinci kez Atina'da) yer aldı.

Ancak Kovid-19 sebebiyle alınan sağlık önlemleri dahilinde, bu yıl İzmir'de Institut Français ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin salonlarında gerçekleşmesi planlanan festival dijital ortama taşındı.

Çeşitli oyuncular arasında köprüler kurulması ve de yeni nesil sanatçıların ve Balkan kültürel endüstrisinin Avrupa ölçeğinde desteklenebileceği kuruluşların etkileşimi için gerekli zemini hazırlayan festival bu yıl pandemi nedeniyle dijital ortamda izleyicileriyle buluşuyor.
 

Festivalin bu 11. yılında "Contrust (Tezatlık ve Güven)" temasıyla yola çıkan festivalde Türkiye yapımı 9 filmin de yer aldığı toplam 32 Balkan yapımı film, ödüller için yarışacak.

Festival filmlerinin arasında 6 Fransız yapımı animasyon da bulunuyor.

Festivalin bu seneki tüm gösterimleri Facebook ve YouTube üzerinden yapılacak.

Filmlerdeki Paris
 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ ve Institut Français Türkiye'nin İstanbul şubesinin iş birliğiyle gerçekleştirilen "Filmlerdeki Paris" başlıklı film gösterimleri 15 Kasım'a kadar her hafta sonu İstanbullu sinemaseverlerle buluşacak.

Kültür AŞ'nin Sinema ve Şehir Hafızası Serisi'nin ikinci etkinliği olarak gerçekleştirilen film gösterimlerinin küratörlüğünü Dr. Cihat Arınç yapıyor.

Kültürel hafızanın mekanları olarak dünya şehirlerine odaklanan Sinema ve Şehir Hafızası Serisi'nin bu ikinci programı, Fransa'nın başkenti Paris'in meydanlarını, caddelerini, sokaklarını, anıtlarını, kamusal ve özel alanlarını sahne edinen ve Parislilerin deneyimlerini görselleştiren bir film seçkisinden oluşuyor.

Film gösterimlerine katılmak isteyen seyircilerin her film için önceden www.ifturquie.org adresine giderek kayıt yaptırmaları gerekiyor.
 

Institut Français Türkiye'nin Taksim'deki İstanbul şubesinde bulunan sinema salonunda gösterimlerin gerçekleşeceği etkinliğin ilk haftasında yer alan filmler şöyle:

• Dört Yüz Darbe (Les Quatre Cents Coups / The 400 Blows, 1959)
• Oda 212 (Chambre 212 / On a Magical Night, 2019)
• Paris 1900 (Paris Mil Neu  Cent, 1947)
• Paris Bizimdir (Paris Nous Appartient / Paris Belongs to Us, 1961)

İstanbul Film Festivali, Goethe-Institut KINO 2020 Seçkisi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlenen İstanbul Film Festivali, 1-13 Kasım'da Goethe-Institut iş birliğiyle Alman sinemasının en güncel ve başarılı filmlerini filmonline.iksv.org platformunda izleyiciyle buluşturuyor.

Türkiye'nin farklı şehirlerinde Alman sinemasının en güncel ve en başarılı örneklerini sinemaseverlerle buluşturan Kino seçkisi, bu yıl çevrim içi olarak ve tüm Türkiye'den ulaşılabilir şekilde gerçekleşecek.

Goethe-Institut'un İstanbul Film Festivali iş birliğiyle düzenlediği Kino 2020: Alman Filmleri Türkiye'de etkinliği, 1-13 Kasım tarihlerinde, festivalin çevrim içi gösterim platformu filmonline.iksv.org'da takip edilebilecek.

Filmleri izlemek için biletler yine aynı site üzerinden alınabilecek.

İstanbul Film Festivali'nin çevrim içi platformunda ağırlayacağı Kino 2020 filmleri, 20.00'da gösterime girecek ve 5 gün boyunca erişime açık kalacak.

Festivalde olduğu gibi her filmin bilet kapasitesi yapımcılarla yapılan anlaşmalar uyarınca sınırlı.

Filmlere teker teker bilet alınabilecek veya Kombine Film Paketi satın alarak tüm filmler daha avantajlı fiyatlarla izlenebilecek.
 

Gösterimlerine yalnızca Türkiye'den erişilebileceği Kino 2020 Çevrim içi Gösterim Programı'nın ilk haftasında yer alan filmler şöyle:

• Baumbacher Sendromu (Baumbacher Syndrome, 2019)
• Çingene Kraliçe (Gipsy Queen, 2019)
• Seçmeler (Das Vorspiel / The Audition, 2019)
• Söz Senettir (Es Gilt Das Gesprochene Wort / I Was, I Am, I Will Be, 2019)
• Walchensee Sonsuza Kadar (Walchensee Forever, 2020)
• Yabancı (Exil / Exile, 2020)

Vişegrad Düşleri
 

İstanbul Modern Sinema, Polonya Cumhuriyeti başkanlığındaki Vişegrad Dörtlüsü (Çekya, Macaristan, Polonya ve Slovakya) iş birliğiyle, Vişegrad ülkeleri sinemalarından bir program sunuyor.

Seçkideki filmler, bu ortak coğrafya ve kültüre sahip dört ülkenin Holokost'tan Komünizm'e paylaşılan tarihin izlerini, geçmişten bugüne taşıdıkları düş ve düş kırıklıklarını, günümüz toplumlarının sosyal gerçekçi karmaşasını farklı dönem ve hikâyeler üzerinden inceliyor.

Etkinliğin bu son haftasında yer alan filmler şöyle:

• 1945 (2017)
• Bölünürsek Düşeriz (Musíme Si Pomáhat / Divided We Fall, 2000)
• Eva Nová (2015)
• Kolya (Kolja, 1996)
• Lejyonlar (Legiony, 2019)