Vegan Kürtler, Kürt mutfağını yeşillendirecek

Dünyada olduğu gibi Kürtler arasında da vegan ve vejeteryan kültürü gittikçe artıyor. Veganê Kürdistanê oluşumunun kurucularından Rozerîn Wêrek, "Kürt kültüründe veganlık ise henüz yeni filizlenmeye başlayan bir çiçek gibidir" yorumunda bulunuyor

Veganên Kurdistane üyelerinden 21 yaşındaki Rozerîn Wêrek, vegan kültürünü Kürt mutfağında canlandırmak istediklerini söyledi / Fotoğraf: Independent Türkçe

Kürt mutfağı ya da Kürt yemeklerini çoğunlukla hayvansal gıdalardan biliriz. Urfa kebabı, Kutlik, Ciğer ilk aklımıza gelen örnekler… Herhangi bir Kürt şehrine gideceğinizi söylemeye kalktığınız zaman birilerinden, "şurada ciğer ye, şurada kebap ye" nasihatlerini de mutlaka duymuşsunuzdur. Bazı yerlerde sabah kahvaltısında ciğerin yenildiği de Kürtlerin mutfağına dair şaşırtıcı bir adet değil. Süt, yumurta, halis muhlis tereyağı derken liste uzayıp gidiyor.  Kısacası hayvansal gıdalar o mutfakta bolca tüketiliyor. 

Ancak dünyada olduğu gibi Kürtler arasında da vegan ve vejeteryan kültürü gittikçe artıyor. Bir grup Kürt bir araya gelerek Veganên Kurdistanê adıyla yeni bir oluşum kurdular. Onlar vegan ve vejetaryen kişiler. Peki neden böyle bir işe giriştiler? Kim bunlar? Ne yiyip, ne içiyorlar? Biz sorduk onlar adına Rozerîn Wêrek yanıtladı. 

Rozerîn Wêrek 21 yaşında ve Bingöllü. İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyor. Kürtçe, İngilizce, Türkçe gibi dilleri bilen Wêrek, İspanyolca’da da epey bir mesafe katetmiş durumda. Veganlık ile tanışma hikayesinden başlayan Wêrek, "Bu fikirle tanışma maceram en yakın arkadaşımla başladı. 7/24 beraber olduğum arkadaşım, vejetaryen olma kararı aldığında çok etkilenmiştim ve sürekli bu konu üzerinde tartışıyorduk. Kaçınılmaz son olarak ben de 2017 yılında vejetaryen oldum" diyerek kişisel macerasını anlatıyor. 

vegan (1).jpeg
Veganên Kurdistanê üyelerinden Rozerîn Wêrek, Independent Türkçe'ye konuştu

 

"Kürt kültüründe veganlık ise henüz yeni filizlenmeye başlayan bir çiçek gibidir"

Öncelikle veganlık ve Kürt kültürünün veganlıkla ilişkisi hakkında konuşuyoruz. Veganlığı Kürt kültüründe henüz filizlenmeye hevesli bir tohum şeklinde tarif eden Wêrek, "Veganlığın kendisi hayvanları tüketmemenin ötesinde bir şeydir. Hayvanların sirklerde, akvaryumlarda, deri sektöründe insanlığın hizmetine sunulan bir meta olarak kullanılmasına karşı çıkar. Kozmetik veya herhangi bir medikal problem için de deneylerde kullanılmasına karşı çıkar. Kısacası; insanlık için bir meta olarak görülmesi yerine bir birey olarak görülme hakkını savunur. Kürt kültüründe veganlık ise henüz yeni filizlenmeye başlayan bir çiçek gibidir. Hatta filizlenmemiştir bile, tohum daha yeni toprağa kavuşmuş, yağmur damlaları ile buluşmayı beklemektedir" şeklinde konuşuyor. 

Kürt toplumundaki iş kollarının az olmasının onları hayvancılığa ittiğini, böylece hayvancılığın da toplumu veganlıktan uzak tuttuğunu ifade ediyor:

"Kürt kültüründeki veganlıktan bahsedebilmek için öncelikle buna engel olan şeylerden bahsetmek gerekir. Mesela dayatılan tek iş imkanı olan hayvancılıktan kurtulamadıkça alternatif yaratılması çok zordur.  Bunun için Kürt illerinde alternatif işler oluşturulmalı ve insanlar oralara teşvik ettirilmelidir. Örneğin; metropollere gelen çoğu insan zaten hayvancılıkla uğraşmayı bırakmaktadır. Bu tarz ekonomik engeller kaldırıldıktan sonra Kürt kültüründe veganlıktan bahsedebiliriz artık. Kürtler coğrafi şartlar gereği insan olmayan hayvanlarla iç içe bir yaşam sürmektedir. İster istemez aralarında duygusal bir bağ da oluşuyor. Bunu herkes görebilir. Lakin politik ve felsefi olarak veganlık dediğimiz gibi daha çok taze. Dağlarında çeşitli otlar yetişen bir millet, bu bitkilerin çoğu ile çok güzel yemekler yaparlar. Colemêrg'ten (Hakkari) tutun, Çewlik'e (Bingöl) kadar bu böyledir. Aslında o kadar da uzak bir durum değil durup dağlarımıza baktığımızda."

Yeni kuşak gençler arasında oran bir hayli fazla

Wêrek’e göre veganlık Kürtler arasında çok yeni bir durum olmasına rağmen özellikle yeni kuşak gençler arasında vejetaryen ve vegan olan kişi sayısı bir hayli fazla.  Bunun sebeplerini ise ekolojik paradigmalar ve gençlerin bu konulara karşı oluşan duyarlılıkları gösteriliyor. Ancak vegan ve vejetaryen oranına dair grubun ellerinde herhangi bir istatistik yok. 

vegan (4).jpeg
Veganên Kurdistane, YouTube üzerinden vegan tarifleri sunacak / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Neden Kürt veganların bir oluşuma gittiklerini de açıklayan Wêrek, "Böyle bir oluşumun gerekliliği birkaç alanda karşımıza çıkıyordu. Bunlardan en elzem olanı Kürdistanlı veganlar / vejetaryenler olarak sürekli başka alanlarda örgütlenmek zorunda kalmamızdı diyebiliriz. Bu konular hakkında bilgi almak için bile genellikle Türk vegan oluşumlarına gitmek durumunda kalıyorduk. Hâlâ gidiyoruz, ırkçı olarak yaklaşmaktan ziyade, şöyle bir gerçeklik var; herkes veganlığı ve ekolojiyi öncelikle kendi kültürü ile tanımaya başlar. Bizler de ekolojiyi Kürdistan'ın dağları, ağaçları, dağ keçileri ile tanımak istiyoruz. Üstenci vegan oluşumlardan uzak alternatif bir grup olmak istiyoruz.  Mesela annelerimize, kardeşlerimize veganlığı Türkçe anlatmak zorunda değiliz. Kendi dilimizle, deyimlerimizle, çevremizdekilere veganlıktan bahsedebiliriz. Herkese en başından beri söylediğimiz şeyi söylüyoruz; biz kendimizi alternatif bir yol olarak görüyoruz. Yaşanılacaksa ekolojik bir dünyada yaşanılmalı diyoruz ve bunun için bizler de taşın altına elimizi koyuyoruz" şeklinde açıklıyor.

"Neredeyse hayvanlarından başka hiçbir şeyi olmayan bir millet ile karşı karşıyayız"

Peki hayvancılıkla uğraşan ve beslenmelerinin çoğunu hayvansal gıdalarla sağlayan Kürt toplumunun beslenme kültürü karşısında vegan Kürtler ne tür tepkiler alıyor? Bu soruya yanıt veren Wêrek  "Çoğumuz Amed'li (Diyarbakır), Wan'lıyız (Van). Ailelerimiz biz vegan/vejetaryen olsak da hayvansal gıdalarla beslenmeye devam edebiliyor. Bu dediğimiz gibi alternatifin olmaması ve bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Neredeyse hayvanlarından başka hiçbir şeyi olmayan bir millet ile karşı karşıyayız. Bize herhangi bir veganın gelip ‘hayatınızdan hayvanları çıkarın’ deyip, hemen pratik beklemesi çok absürd olur. Bunun olması için öncelikle alternatif bir ekonomik yapılanmanın gerekliliğini unutmamaları lazım. Buna ek olarak da, en çok karşılaştığımız hastalıkların (damar tıkanıklığı, kemik erimesi, prostat vb.) sebebinin asıl kaynağının hayvansal gıdalar olduğunu bilen kim bile isteye kendi ölüm fermanını imzalar ki? Elbette tepkiler alıyoruz, lakin biz bu tepkileri alacağımızı zaten biliyorduk. ‘Kürt ve vegan’ kelimesinin yan yana geçmesine tahammülü olmayan bir kitle bile var. Kürtler vegan olamaz söylemi bir kaçamaktan ibarettir. En başta vegan olmanın bir milletten olma ile alakası olmadığını öğrenmek lazım. Veganlık tamamıyla felsefi ve politik bir fikirdir. Vegan olmanın herhangi bir milletten/cinsten vb. olma ile alakası yoktur. Çeşit çeşit tepkiler var lakin önemli olan bu tepkimelere rağmen devam etmek. İyi olan şeyler hep böyle zafere ulaşır diyelim" diyor. 

vegan (3).jpeg
Vegan lahmacun / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Antep, Urfa, Van, Diyarbakır başta olmak üzere pek çok Kürt ili et yemekleri ile bugüne kadar duyuldu. Bu şehirlerin vegan yemeklerle bir ün yapma durumunu da anlatan Wêrek, "Bu durum sadece Wan'a ya da Amed'e özgü olan bir şey değil. Öncelikle bunu anlamalıyız. Dünyanın her yerinde hayvansal gıda ile beslenim en yararlı olarak görüldüğünden ön planda, ama bir alternatiflik neden yaratılmasın? Bildiğimiz kadarıyla Amed'te çok sevilen Gabo ve Haiku kafeleri zaten bulunmakta. Kim bilir belki bizimle beraber teşvik olup, yeni mekanları açmak isteyenler çıkar" şeklinde konuşuyor. 

"Bir yemeği veganlaştırmak aslında zor değil"

Veganlığa uyardıkları Kürt yemekleri hakkında da konuşan genç kadın, sözlerini şöyle devam ediyor:

"Aslında Kürt yemeklerinin büyük bir çoğunluğu içindeki hayvan etini çıkarırsak zaten veganlar... Dağlarda yetişen otlarımız, bitkilerimiz, tarlalarımızdaki meyve ve sebzelerimiz zaten hep sofralarımızda. Bu yüzden bir yemeği veganlaştırmak da aslında zor değil. Bunlardan zaten kendi açacağımız YouTube kanalımızda bahsedecek ve bizzat yapımını göstereceğiz.  Örnek olarak ise gruptan Heyat arkadaşımızın yaptığı içli köfte, lahmacun ve kurabiyeden bahsedebiliriz. İçli köfteye bildiğimiz hamur tarifine ek olarak önceden pişirilmiş yeşil mercimek eklemiş. Kurabiyeyi de tahin pekmez ve rondodan hafif geçmiş yulaf ile yapmış. Çok leziz görünüyorlar değil mi? Bakarken acıktınız, biliyorum!" 

vegan (5).jpeg
Vegan içli köfte / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Wêrek’in aktardığına göre önümüzdeki günlerde Taksim Mis Sokak'ta açılacak olan Micasa Mutfak isimli kafede özellikle Colemêrg(Hakkari) ve Botan yöresine ait vegan ve vejetaryen yemekler yapılacak. O ve arkadaşları burada hem bu yemekleri tanıtacaklar hem de kolay yapılacak farklı mutfaklardan vegan tarifleri gösterecekler. Kafe aynı zamanda kendilerinin sponsoru da olacak. Her hafta aldıkları konuklarla veganlık üzerine sohbet edecekler. Aynı zamanda vegan yemek tariflerini anlatacak.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU