Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Soma davasında itiraz etti

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti

Fotoğraf: AA

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te meydana gelen ve 301 maden işçisinin ölümü ve 162 işçinin de yaralandığı faciada Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da bulunduğu 4 kişi hakkında "301 kez olası kastla adam öldürme ve 162 kez olası kastla yaralama" kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti.

Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ve Somalı aileler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazına tepki gösterdi. 

13 Mayıs 2014 tarihinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait olan maden ocağında bir patlama meydana geldi. Patlama sonucunda 301 maden işçisi hayatını kaybederken, 162 maden işçisi ise yaralandı. 

Soma maden faciasının ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde 45 kişi hakkında dava açıldı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme' suçlamasıyla Can Gürkan'a 15 yıl, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru ve İsmail Adalı'ya 22,5 yıl, Akın Çelik'e 18 yıl 9 ay, Ertan Ersoy'a ise 18 yıl 9 ay hapis cezası vermişti. 

Mahkeme toplam 14 sanığa 22.5 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezaları verirken, şirketin patronu Alp Gürkan'ın aralarında bulunduğu 37 sanığın ise beraatine hükmetmişti. 

Yerel mahkemenin bu kararıyla ilgili istinaf incelemesini yapan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, 18 Nisan 2019'da kararı yerinde bulmuş, Can Gürkan'ı ise hakkında hakkında yurt dışı yasağı koyarak tahliye etmişti.

Yargıtay "olası kast" diyerek yerel ve bölge mahkemesi kararını bozmuştu

Yargıtay 12. Ceza Dairesi ise, yerel ve bölge mahkemesinin kararını bozmuş ve, aralarında Can Gürkan'ın da bulunduğu 4 sanığın bilinçli taksirle değil, olası kast ile yargılanmasına karar vermişti.

Bu karar, Yargıtay'ın diğer mahkemelerin cezalarını az bulduğu, aralarında Can Gürkan'ın da bulunduğu 4 sanığın faciada ölen ve yaralanan her bir işçi için ayrı ayrı cezalandırılmaları anlamına geliyordu. 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kararına itiraz etti

5 yıldır devam eden Soma davasında yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 'sanıklar olası kast ile yargılansın' kararına itiraz etti. 

Şimdi ne olacak?

Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, dava sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, "Yargıtay'ın Soma hakkında verdiği karar ailelerin bir nebze olsun yüreğine su serpmişti ama bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı, süreci yeniden aileler ve kamuoyu vicdanı açısından kabul edilemez bir noktaya getirdi. Yerel ve bölge mahkemenin verdiği karar geçerli olursa Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu sanıklar toplamda 2 ila 16 yıl arasında cezalandırılacak. Ancak biz Yargıtay'ın kararının doğru olduğunu savunuyoruz. Bu sanıklar, ölen maden işçileri için 301 kez 'olası kast ile ölüme sebebiyet verme' suçlamasıyla, yaralanan işçiler için de 162 kez, 'olası kastla yaralanmaya sebebiyet verme' suçlamasıyla yargılanmalılar. Yargıtay buna karar vermişti. Şimdi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin verdiği karara itiraz etti. Bundan sonra karar ilk olarak Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nde yeniden görülüşecek. Yargıtay, "Verdiğimiz karar doğru" derse, bu defa karar Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gidecek. O kurulda hem Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kararı, hem de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı görüşülecek" dedi. 

"Biz devlete maden işçilerini bile isteye ölüme götürdüklerini kanıtlamaya çalışmaktan yorulduk"

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz kararını değerlendiren, oğlunu maden faciasında kaybeden baba İsmail Çolak, "Türkiye'de yerel mahkemenin Anayasa Mahkemesi'ni tanımadığı bir dönemden geçiyoruz. Bizim davamız 5 yıldır devam ediyor. 5 yıldır bu sanıkların oğullarımızı, babalarımızı, kardeşlerimizi bile isteye ölüme götürdüğünü devlete ispatlamaya çalışıyoruz. Bu itiraz benim için sürpriz olmadı çünkü bu sanıkları aklamak için ellerinden geleni yapacaklarını biliyordum. Yargıtay'ın verdiği karar bizi bir miktar olsa da sevindirmişti ancak bu itirazla yine başladığımız yere geri döndük. Artık hak aramak, adalet aramaktan yorulduk. Ben, oğlumun göz göre göre bir cinayete kurban gittiğini devlete anlatmaya çalışmaktan yoruldum. Yargının geldiği durum içler acısı… Bizi bitirdiler" ifadelerini kullandı.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU