"Selfie çağında en zengininden en fakirine, en okumuşundan en eğitimsizine kadar bireyler beğeni toplama arayışında"

Sosyal medya ve diğer faktörler nedeniyle son yıllarda estetik ve güzellik kaygısının arttığını belirten Psikiyatr Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya, "Kişi varoluşu ile ilgili anlamını yitirdikçe bunu güzellik ile kazanabileceğini sanmaktadır" dedi

Psikiyatr Sevcan Karakoç Demirkaya, özgüveni düşük, depresyona yatkın bireylerin beğeni toplama konusunda daha istekli olabildiğini, ancak bu beğeniyi alamamaları halinde ise kaygı ve depresyonlarının daha da artarak, durumun kısır döngüye dönüşebildiğini ifade ediyor / Fotoğraf: Pixabay

Güzel görünme isteği, yeni bir olgu değil. Ancak son yıllarda, bu yöndeki kaygı artış gösterirken, bazı bireylerdeki 'kusursuz görünme isteği' önlenemez duruma geldi.

Sosyal medyanın giderek etkin hale geldiği son yıllarda, estetik işlemlerin sayısının katlandığı görüldü.

Estetik operasyonlar çeşitlenirken, bu işlemleri yaptırma yaşı da düştü. 

Salgın nedeniyle uyulan yasaklar ve kısıtlamalar sonrasında, estetik operasyonlarda adeta patlama yaşandı.

Diğer taraftan güzelleşme çabası içinde olup yaşamını yitiren ya da sağlığı bozulan kişilere de yenileri eklenir oldu.  

Psikiyatr Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya ile beğenilme arzusunu, estetik psikolojisini ve sosyal medya başta olmak üzere kişileri kusursuz görünme isteğine iten faktörleri konuştuk.

"Dünyaya gözümüzü açtığımız andan itibaren beğenilmek, ilgi görmek isteriz"

- Toplumdaki güzellik algısını psikolojik açıdan değerlendirilebilir misiniz? Neden kusursuz gözükme çabası var? Toplum dayatması mı kişisel tercih mi?

Çağlar boyu farklı ölçütlerle güzellik ön planda olmuştur. Tanrıçalar veya kraliçeler örneklerini incelersek tüm kültürlerde kabul edilmiş bir güzellik anlayışı vardır. On yıllar öncesinde ise mankenler gibi gruplar buna dahildi. Ancak şu anki tüketim ve popüler kültüre baktığımızda kusursuz güzellik sadece tanrıça veya kraliçelere değil tüm sıradan insanların sahip olması gereken bir özellik gibi dayatılmaktadır. Tanrıçalar ve kraliçeler ise aslında güçlü temsillerdir, birey kendi zayıflığını gidermenin ve güçlü olmanın yolunu güzellikle olacağını düşünmektedir.

Dünyaya gözümüzü açtığımız andan itibaren beğenilmek, ilgi görmek ve bu şekilde bağlanmak, dünyaya ait olmak isteriz. Erken dönemde bakıcıyla kuracağımız sonraki yaşantımızı da belirler. Oysa şu an herkesin dünyaya ve topluma aidiyeti ve bağlanması güzel ve estetikli olma ve pek çok metaya sahip olma ile ilişkilendirilmektedir.

"Kişi varoluşu ile ilgili anlamını yitirdikçe, bunu güzellik ile kazanabileceğini sanmaktadır"

Kişi varoluşu ile ilgili anlamını yitirdikçe, bunu güzellik ile kazanabileceğini sanmaktadır. Bu ise aslında bir yanılsamadır. Kusursuzluk bir yaşam anlamı haline gelir.

 

Psikiyatrist Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya Independent Türkçe.jpg
Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya Independent Türkçe / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Selfie (özçekim) çağında, en zengininden en fakirine, en okumuşundan en eğitimsizine kadar bireyler beğeni toplama arayışındadır"

- Sosyal medya baskısı mı yoksa başka faktörler mi bireyleri estetiğe yönlendiriyor?

Sosyal medya ve başka kişisel ve çevresel özellikler bireyi estetiğe yönlendirmektedir. Doğuştan itibaren ilgi ve bakımın sunulmaması, doyumsuzluk, beğenilme ihtiyacı, erken dönemde yaşanan travmatik olaylar, ayrıca duygusal örselenmeler örneğin arkadaşlarının kepçe diye alay etmesi, kilosu için isim takılması vs gibi, kişinin kendisini algılamasını değiştirmektedir. Bireyin kendilik değeri becerileri üzerinden değil, daha çok dış görünüş ve estetik üzerinden şekillenmektedir. Malesef sosyal medyada rol modelleri ile bu olumsuz bakışın öğrenilmesini pekiştirmektedir. “Selfie” (özçekim) çağında bireyler, hangi kademede olursa olsun, en zengininden en fakirine, en okumuşundan en eğitimsizine kadar, kendini bir şekilde sergilemekte ve bununla ilişkili beğeni toplama arayışındandır.

 

"Metropol insanından bir köydeki gence kadar herkes, aslında cebinde 'dünyayı' taşımaktadır ve dünyaya bakışı, sosyal medya ile şekillenmektedir" 

- Birbirinin aynısı, tek tip yüzler... 

Sosyal medyada yapılan paylaşımlar sonucunda aslında çeşitlilikten uzak birbirine benzeyen tekdüze insanlar yaratılmaktadır. Aynı botokslu yüzler, tek tip burunlar, tek tip vücutlar, ölçüler vs. Algı yönetilmesinde sosyal medyada sunulan güzel ve çirkin kavramları, takip edilme ve beğenilme oranları oldukça önemli bir yere sahiptir. Öyle ki insanlar makyajsız fotoğrafının altına bile, "filtre yok, makyaj yok" gibi tanımlar yapmak zorunda kalmaktadır. Zihnimiz gördüğü nesneleri anlamlandırırken duyumsar, algılar ve bir yoruma ulaşır. Güzel veya çirkin yorumu ise kişinin ailesinden, çevresinden kültüründen etkilenir ve medyanın da oldukça önemli bir rolü vardır. Metropol insanından tutun da bir köydeki gence kadar herkes, aslında cebinde “dünyayı” taşımaktadır. Bu nedenle de dünyaya bakışı, sosyal medya ile şekillenmektedir. Sosyal medya ile sunulan mesajı birey içselleştirmekte ve bir süre sonra bunu toplumun dayatması değil, kendi arzusu sanmaktadır.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Artık kişinin kendini algılamasında 'sosyal beden' kavramı oldukça önemlidir, 'sosyal beden' hep güzel ve genç olan bir bedendir"

Sosyal medya ile estetik işlemlere yönelik bakış da değişmiştir. Eskiden kişiler saklama ihtiyacı duyarken, şu an tüketim kültürü ile hiç olmadığı kadar “kusursuz beden-yüz algısı” yaratılmaktadır. Kime veya neye göre kusursuzluk ise sosyal medya takipçilerine göre olmaktadır. Üstelik bu estetik baskısı kadınlara değil erkeklere de yönlendirilmiştir. On yıl önceki sıfır beden olmaya yönelik olumsuz eleştirilerden sonra sğalıklı ve zayıf olmanın altı çizilmiş ama bunun estetikle de olabileceği görüşü popülerlik kazanmıştır. Artık kişinin kendini algılamasında “sosyal beden” kavramı oldukça önemlidir. "Sosyal beden" hep güzel ve genç olan bir bedendir, bunu da sosyal medya oldukça şekillendirmektedir.

"Şimdiki nesil için beğenilmek, belki de popüler kültürün dayatması ile sadece estetik açıdan beğenilmekle eş tutuluyor"

- Hangi tip bireyler daha çok estetik kaygısı taşıyor?

Aslında hepimiz beğenilmek ve ilgi görmek isteriz, bu bebekken bizimle bakım verenin destek olması, onun bizimle ilgilenmesi ile ilgilidir. Ama bazı kişilerde beğenilmek, bu ihtiyaçtan ziyade önemli derecede haz alma konusu bile oluyor. Şimdiki nesil için ise beğenilmek, belki de popüler kültürün dayatması ile sadece estetik açıdan beğenilmekle eş tutuluyor.

Öncelikle ergenler gelişimsel olarak yaşıt ilgisini en çok aradıkları dönemdedirler, bu nedenle popüler ergen olmak oldukça önemlidir. Ergenin kimlik sürecinde beğenilmek, beğeni almak, takipçi arttırmak ve tüm ilgiyi toplamak ön plandadır. Estetik beğeni ise aslında fiziksel ve hormonal gelişimini tamamlayamamış gençler için süreci daha da zorlaştırmaktadır. Erken yaşta dolgu ve benzeri işlemler ile ameliyatların yapıldığını, aşırı zayıflıkğa giden yeme bozukluklarının başlangıcının ergenlik olduğunu biliyoruz.

Histrionik kişilik özelliği olan bireyler için de ilgi toplamak oldukça önemlidir. Bu kişiliğin temel özelliği sürekli ilgi çekme, beğenilme arzusu ve ön planda olmaktır. Bu kişilerin başkalarıyla ilişkilerinde baştan çıkarıcı ve uygunsuz davranışlar görülür, bu kişiler ilgi çekmek için sürekli dış görünüşleriyle uğraşırlar, yapmacık ve abartılı davranırlar. Bu bireylerde estetik kaygısı oldukça yüksektir.

"Çoğu narsistik birey de estetik ile uğraşır, beğenilmek, lider olmak, onaylanmak arzusu taşır"

Narsisistik kişilik bozukluğu olanlarda da beğenilme ön plandadır. Bu kişiler dışardan özsever, kendilerini çok beğenen ve seven biriymiş gibi görünürler, ancak bu kişilerin kendilerini beğenmeleri aslında içten değil dıştan gelen destekle şekillenmektedir. Görüldükleri kadar güçlü değillerdir ve başkalarının onayına oldukça çok ihtiyaç duyarlar. Bu nedenler çoğu narsistik birey de estetik ile uğraşır, beğenilmek, lider olmak, onaylanmak arzusu taşır.

Yine bir durum da beden dismorfik bozukluğu olan kişilerdir. Bu takıntılı hastalıklar grubuna giren kişinin kendi bedeninden hoşnut olmaması ve gerçekçi bir yanı olmasa da bu durumu gidermek için çok çeşitli estetik ameliyatlar geçirmesidir. Burada kişinin taşıdığı estetik kaygı aslında dışarıdan beğenilme değil, kendisinin bu durumdan hoşnut olmamasıdır.

"Özgüveni düşük bireyler, kaygılı bireyler, depresyona yatkın kişiler..." 

Özgüveni düşük bireyler, kaygılı bireyler, depresyona yatkın kişiler de yine dış görünüşü ile uğraşarak beğeni ve ilgi toplamak isteyebilirler. Ayrıca beğeni toplayamayan bireylerde kaygı ve depresyon da giderek artar ve tam bir kısır döngü oluşur.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU