Küresel ısınma zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yaptı

İngiltere, Norveç ve Kanada gibi çok fazla sera gazı salımı yapan bazı ülkeler küresel ısınmanın ekonomik faydalarını görürken, Sudan ve Hindistan gibi ülkeler zarar gördü

Küresel ısınmanın gelecekte dünyanın en fakir ülkelerinde kuraklığı, kıtlığı ve çatışmayı doğuracağını öngören bilim insanları, dünyadaki ekolojik eşitsizliğinse uzun süredir bu ülkelere zarar verdiğini ortaya koydu / Fotoğraf: The Independent 

Son 50 yılda iklim değişikliği, dünyanın en yoksul ülkelerini “önemli ölçüde” fakirleştirirken havayı en çok kirleten zengin bazı ülkelerini ise daha da zenginleştirdi.   

Bilim insanları artan küresel sıcaklıkların gelecekte doğal afet, kuraklık ve kıtlığa sebep olacağını ve milyonlarca insanı göçe zorlayabilecek kadar tehlikeli bir hale getireceğini öngörüyor.

Ancak ABD'li araştırmacıların yaptığı yeni bir çalışmaya göre küresel ısınma uzun yıllardır dünyadaki eşitsizliğin artmasına yol açıyor.

ABD’deki Stanford Üniversitesi öncülüğündeki araştırma, 1961-2010 yıllarında dünyanın en yoksul ülkelerinde kişi başına düşen servetin küresel ısınma yüzünden olması gerekenden yüzde 17 ila 30 daha düşük olduğunu gösterdi.

Afrika, Asya ve Güney Amerika'daki ekvator kuşağı ülkeler sıcak iklimden en çok zararı görürken, bunun aksine Kanada ve Norveç gibi daha kuzeydeki enlemlerde bulunan ülkelerin ekonomileri 3’te 1 oranında büyüdü.

İnsan kaynaklı küresel ısınmadan en kötü etkilenen ülke yüzde 36’lık küçülmeyle Sudan oldu.

Yer sistem bilimleri üzerine çalışan ve araştırmanın yazarı Dr. Marshall Burke, “Tarihsel veriler çok sıcak ya da çok soğuk olmayan havalarda tarım ürünlerinin daha verimli, insanların daha sağlıklı ve daha üretken olduğunu açıkça gösteriyor. Buna göre soğuk ülkeler için biraz ısınma daha iyi olabilir. Zaten sıcak yerlerdeyse tam tersi geçerli” dedi.

 

 

İngiltere gibi ekonomisi son 50 yılda yüzde 10 büyüyen zengin ülkelerin aynı zamanda iklim değişikliğine neden olan sera gazlarını en çok salan ülkeler olması bu ekolojik eşitsizliği daha da kötüleştiriyor.  

Bu gazları en az salan ülkelerin ekonomisiyse son 50 yılda yüzde 25 oranında küçüldü.

Dr. Burke, “Bu oran, ABD'de Büyük Buhran sırasında görülen ekonomik çıktıdaki düşüşle aynı. Isınma olmasaydı bu ülkelerin ne kadar farklı noktalarda olabileceğini düşününce, yaşanan kaybın büyüklüğü görülüyor" şeklinde konuştu. 

Yüksek faizli bir hesaba para yatırmaya benzetilecek olursa, iklimin kötüleşmesiyle 1960'taki mahsul ve insan verimliliğindeki küçük kayıplar yıllar geçtikçe daha büyük kayıplar haline geldi.  

Örneğin Hindistan'ın ekonomisi ısınma yüzünden ulaşacağı noktadan yüzde 31 daha küçük.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Proceedings of the National Academy of Sciences adlı bilimsel yayında yer alan araştırma için 20 farklı iklim modelinden elde edilen hesaplamalar kullanıldı. Bu modeller farklı sera gazı salımı oranlarında sıcaklıkların nasıl değiştiğini ölçmenin yanı sıra ekonomik tahminleri karşılaştırma imkanı da sağladı.

Burke ve meslektaşları iklimsel ve ekonomik modelleme konusunda, özellikle ABD ve Çin gibi ılıman iklimdeki ülkelerde çok fazla belirsizlik bulunduğunu ortaya koydu.

Bu büyük ekonomiler, iklim değişikliğinden henüz zarar görmemiş hatta faydalanmış olabilir. Ancak Dr. Burke bu durumun her zaman böyle kalmayacağını söyleyerek “Gelecekte gerçekleşecek büyük oranlı ısınma, bu ülkeleri ideal sıcaklıktan daha da uzaklaştıracak” dedi.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/environment

Independent Türkçe için çeviren: İsmail Aydın

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU