Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan kıdem tazminatı açıklaması

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu

Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kalın'ın değindiği konular arasında kıdem tazminatı fonu, ABD'nin Suriye'den çekilmesi, F-35 projesi ve Rusya'dan sipariş edilen S-400 füzeleri ile İstanbul'daki seçim sonuçlarına ilişkin başlıklar yer aldı.

Kıdem Tazminatı Fonu

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "kıdem tazminatı fonu" açıklamasına ilişkin, bu konunun kabine toplantısında dile getirilip getirilmediği yönündeki soruyu yanıtlayan Kalın, "Albayrak'ın bir sunumu olmadı" dedi.

"Kendisiyle görüştüm. Konuyla ilgili bütün paydaşların ve ilgili bakanlıkların katkıları ve mutabakatıyla bir hazırlığın yapıldığını ifade ettiler. İşçi ve işveren çevrelerin tedirgin olması gereken bir sorun yoktur. Bir mutabakat temin edildikten sonra konu Cumhurbaşkanımıza arzedilecek. Süreç devam ediyor. Detaylar netleştikçe ilgili kurumlar paylaşacaktır."
 

Yüz günlük eylem planı modelinde değişiklik

Kalın, üçüncü 100 günlük eylem planının ne zaman açıklanacağına ilişkin soruya ise sistemde değişiklik olacağı cevabını verdi:

"100 günlük eylem planıyla ilgili iki kez açıklama yaptık. Şimdi bu yöntemi değiştiriyoruz. 100 günlük icraat programından çeyrek döneminden bir takip ve raporlama sözkonusu olacaktır. Her bir çeyrekle ilgili birimlerimiz Cumhurbaşkanıza raporlanacak. Altı ayda bir sayın Cumhurbaşkanımız bu çalışmaları özetleyen, üç ayda yapılacak çalışmaların sunumunu gerçekleştireceklerdir."
 

"İstanbul başta, yerel seçimlere ilişkin hukuki süreç devam ediyor"

İbrahim Kalın'ın değindiği konular arasında yerel seçim sonuçları da yer aldı. Hukuki süreç devam ediyor, diyen Kalın, "nihai karar YSK'nın" vurgusu yaptı:

"Bu seçimler Cumhur İttifakı dikkate aldığınızda Cumhurbaşkanımıza güvenin teyit edildiğini bir kez daha göstermektedir. İstanbul başta olmak üzere bazı yerlerde bir hukuki süreç var, itirazlar devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın daha önce ifade ettiği gibi nihai karar Yüksek Seçim Kurulu'dur. Böylece YSK'nın kararı bağlayıcı karar olacaktır. Seçmen iradesiyle yaşanan ihlalleri, kasıtlı veya kasıtsız yanlışlıkları ortaya çıkartmayı hedeflemektedir."
 

F-400 füzeleri ve F-35 projesi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Rusya'dan sipariş edilen S-400 füzelerinin ardından patlak veren F-35 krizine ilişkin ise "meseleyi çözmek için girişimlerimiz devam edecek" dedi:

"Bu hafta Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Berat Albayrak Milli Savunma Bakanımız ve benim temaslarım oldu. Bu konuları mevkidaşlarımızla görüştük. S-400'lerin alınması halinde birtakım yaptırımların olacağına dair bir takım ifadelerin Amerikan makamlarından yapıldığını gördük. Türkiye'ye dönük bu tür tehdit, şantaj, yaptırım dilinin ters tepeceğini ifade ettik. Karşılıklı güven, çıkarların korunması, ortak değerler ve hedefler üzerine inşa edilmelidir. Bunun dışında tek taraflı dayatmacı söylemleri kabul etmemiz mümkün değil. Dışişleri Bakanımız sayın Mevlüt Çavuşoğlu, NATO toplantılarında bir teknik heyet kurulması teklifinde bulundu. Bu heyet NATO şemsiyesi halinde böyle bir riskin olup olmadığını inceleyecek. Eğer gerçekten Amerikalıların nezdinde böyle bir endişe varsa, bunu gelin NATO şemsiyesi altında şeffaf, nesnel bir araştırma komisyonu ile hep beraber ortaya çıkartalım. Bunun gereğini yapalım. Parçası olduğumuz F-35 programın tehlikeye atılmasını tabii ki istemeyiz, kabul etmeyiz. Bir ön hükümle daha böyle çalışma yapılmadan bu sonuçlara varılması elbette doğru olmaz. Türkiye'nin S-400 kararı bir gecede verilmiş karar değildir. Türkiye tabii ki F-35 teknolojisinin bir ortağıdır, sadece müşterisi ve alıcısı değildir. Bunun bir parçası olmak öncelikli hedefimiz ve hakkımızdır. Bu meseleyi çözmek için görüşmelerimiz devam edecek. Umarız tehdit, yaptırım gibi mecralara kaymaz."

İdlib ve güveli bölge planı

"İdlib'de sahada yaşanan gelişmelerin ve dinamiklerin çok kolay olmadığını, farklı bir dinamikleri barındıran bir bölge olduğunu ifade etmek isteriz. Mevcut statünün muhafaza edilmesi büyük bir dramın önüne geçmiş bulunuyor. Afrin-Cerablus hattında genel olarak bir sükunetin ve istikrarın hakim olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu aslında Suriye'de güvenli bölgenin fiilen nasıl olacağını gösteren bir başarıdır. Bugün güvenli bölge fiilen oluşmuş durumda. Burada ne PKK, ne DEAŞ ne de rejim unsurları vardır."

 "20 millik bölgenin Türkiye'nin kontrolünde olmalı"

"Suriye savaşı boyunca, yaklaşık 8 yıldır devam eden savaş boyunca bu yoğunlukta geri dönüşün olduğu bir başka bölge yoktur. Bu da Türkiye'nin sahadaki başarısını göstermektedir. Münbiç'le ve Fırat'ın doğusuyla ilgili olarak ABD ile yürüttüğümüz görüşmeler devam ediyor. ABD ziyaretimizde bu konuları etraflı bir şekilde ele aldık. Beklentimiz Münbiç yol haritamızın bir an önce hayata geçirilmesi. Fırat'ın doğusunda hiçbir terör unsuruna yer verilmemesi. Burada güvenli bölge meselesi öncelik ahzediyor. Sayın Trump'ın kamuoyuna açık bir şekilde deklare ettiği 20 mil güvenlik meselesi gündemimizde olmaya devam ediyor. Bizim beklentimiz, talebimiz ve önceliğimiz güvenli bölgenin Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır."

Amerika'nın Suriye'den çekilmesine ilişkin süreç

"Sayın Trump'ın Amerikan birliklerini Suriye'den çekileceğini açıklamasından beri aylardır Amerikalılar arasında tartışma devam ediyor. Bununla ilgili net bir yol haritasını ortaya koyamadıklarını görüyoruz. Önce 200 dediler, sonra 400 dediler, belli ki farklı birimler arasında farklı görüşler dile getiriliyor. Bizim açımızdan çekilme ve güvenli bölge doğru karardır. Bu bölgenin kime hizmet edeceği bunlardan daha önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu sayın Trump'la yaptığı görüşmede açıkça ifade ettiler. Bizim güvenliği sağlamak için PYD/YPG gibi unsurlara ihtiyacımız yok."

 

 

AA 

DAHA FAZLA HABER OKU