Suriye’den ateşlenen silahla yaralandı; Göğsündeki mermi ile bir aydır yaşam savaşı veriyor

Rasulayn’da ateşlenip Şanlıurfa’nın sınır ilçesi Ceylanpınar’a geçen mermi, evinin kapısında duran 52 yaşındaki Seyfettin Bulut’a isabet etti. Bulut, göğsündeki mermi ile yaklaşık bir aydır yatalak yaşıyor

Suriye’nin Haseki İli'ne bağlı Rasulayn İlçesi'nden, Şanlıurfa’nın sınır ilçesi olan Ceylanpınar’a seken mermi, Seyfettin Bulut adındaki kişiye isabet ederek ağır yaralanmasına neden oldu.

Bulut, göğsündeki mermi ile yaklaşık bir aydır hayatını yatalak olarak sürdürüyor. Üç defa hastaneye kaldırılmasına rağmen doktorlar göğsündeki mermiye müdahale etmeden taburcu ediyor.

Bulut, şimdilerde hafıza kaybı yaşıyor ve ailesini dahi tanımıyor. Ailesinin tek isteği, yetkilerin ilgilenmesi ve bir an önce müdahale edilmesi.
 

Ceylanpınar.jpg
Türkiye-Suriye sınırı, Ceylanpınar / Fotoğraf: Abdurrahim Aydın -Independent Türkçe


2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaştan Suriyeliler kadar, Türkiye’deki sınır il ve ilçelerinde yaşayanlar da etkilendi. Bu ilçelerden biri de Suriye’nin Haseki İli'ne bağlı Rasulayn İlçesi'nin hemen karşısında bulunan Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesi. 

Ceylanpınar'a 200 metre uzaklıktaki Rasulayn’da iç savaş, ilk olarak 2013'te başladı. El Nusra ile YPG arasında yaşanan çatışmalar aylarca sürdü. 

Bu çatışmalardan Ceylanpınar’a seken ateşli silahlardan beş Türkiye vatandaşı yaşamını yitirdi, onlarcası ise yaralandı. 

Ateşli silahların hedefi olup yaşamını yitirenlerden kimi bahçesinde çalışıyor, kimi televizyon izliyor, kimi ise sokakta yürüyordu. 

2014 yılında Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolüne geçen Rasulayn, 2019'a kadar kısa süreli çatışmalara sahne oldu. 

Ekim 2019'da ise Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu’nun “Barış Pınarı Harekatı” adıyla Fırat’ın doğusuna başlattığı ortak operasyon, Ceylanpınar’ın karşısındaki Rasulayn'ı da kapsıyordu. 

Yaklaşık 10 gün süren çatışmalardan Ceylanpınar yine payını aldı ve seken ateşli silahlarda iki çocuk yaşamını yitirdi, 10 kişi ise yaralandı. 

O tarihten beri Suriye Milli Ordusu denetimindeki Rasulayn’da zaman zaman şiddetli silah sesleri Ceylanpınar’dan duyuluyor.


Bulut'a mermiler evinin kapısında isabet ediyor

52 yaşındaki Seyfettin Bulut, Suriye’den geldiği düşünülen merminin hedefi olduğunda el arabasıyla yaptığı seyyar işportacılığı 35 yıldır olduğu gibi tamamlamış ve evine dönmüştü. 

Onu kapısının önünde dururken bulan mermi, yukardan gelerek sol omzundan içeri girdi ve göğsünde durdu. Ailesi kendi imkanları ile Ceylanpınar Devlet Hastanesi'ne kaldırdı Bulut’u. 

Çatışmaların eksik olmadığı Suriye sınırdaki bir ilçenin tek hastanesi olan Ceylanpınar Devlet Hastanesi ise onlarca insanın ölümüne tanıklık etmesine rağmen hâlâ donanımsız, hâlâ eksikleri mevcuttu.

Bulut’a burada sadece acil müdahale yapıldı. Ardından o güne kadar hep izlenen yol izlendi ve Seyfettin Bulut, Ceylanpınar’dan 150 kilometre uzaktaki Şanlıurfa Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. 


"Merminin göğüs ile kalp arasında sıkışması" gerekçesiyle müdahale edilmedi

30 Temmuz'da yani Kurban Bayramı arefesinde gerçekleşen olay sonrası Bulut’un göğsündeki mermiye müdahale edilmedi ve burada yaklaşık bir hafta yoğun bakım ünitesinde bekletildi. Ardından normal servise alınan Bulut, burada da iki gün daha bekletildikten sona taburcu edildi. 

Bulut’un taburcu gerekçesi, doktorlar tarafından ailesine, “Vücuda giren merminin göğüs ile kalp arasında sıkışması ve bundan dolayı müdahale edilememesi” olarak açıklandı. 

10 Ağustos'ta yarı koma halinde Ceylanpınar’daki evine getirilen Bulut, yaklaşık iki gün evde bekledi ve tekrar fenalaştı. 

Ailesinin 112 Acil Servisi araması üzerine gelen ambulans ile tekrar Ceylanpınar Devlet Hastanesi'ne, oradan da Şanlıurfa Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevki yapıldı. 


Bulut, yaşadığı hafıza kaybından dolayı ailesinin bazı fertlerini tanımıyor

Doktorlar, Bulut’un durumunu bu kez, “Mermiden dolayı beyin damarlarında tıkanma ve kalbin işlevini yerine getirememesi” diyerek açıkladı.

“Merminin riskli bir yerde olduğu” belirten yapan doktorlar, “yapılacak bir ameliyatın hayatına mâl olabileceği” gerekçesi ile Bulut'u yeniden taburcu etti.

Seyfettin Bulut, şu an Ceylanpınar’daki evinde kısmi felçli ve hafıza kaybı yaşıyor.

Bulut'a yaşadıklarını sorduğumuzda, yalnızca 30 Temmuz Perşembe gününü hatırlıadığını söylüyor.

Anlam bütünlüğü olabilecek sözcükler kuramıyor ve yaşadığı hafıza kaybından dolayı ailesinin bazı fertlerini tanımıyor.


"Her seferinde farklı bir gerekçeyle beni geri çevirdiler"

Seyfettin Bulut’un 23 yaşındaki oğlu İzzettin Bulut,  babasının Suriye’den gelen merminin hedefi olmasından bugüne kadar geçen bir aylık sürede devletin hiçbir kurumumun kapılarını çalmadığını, adli bir raporun, tutanağın dahi tutulmadığını ileri sürüyor. 

İzzettin Bulut, “Durumu Ceylanpınar Emniyet Müdürlüğü'ne izah edip, bir tutanak tutulması için üç defa gittim” diyor ve ekliyor: Her seferinde farklı bir gerekçeyle beni geri çevirdiler. En sonunda ise 'Git babanı getir' dediler. Oysa babam felçli, hafıza kaybı yaşıyor ve yatalak; nasıl götüreyim?

Bulut’un diğer oğlu İsmail Bulut ise yaşanan mağduriyetin babasının hayatına mâl olabileceğini vurguluyor:
 

Babam her gün biraz daha fenalaşıyor, artık bizi bile tanımıyor. Bizim yetkililerden tek istediğimiz, iyi şartlarda donanımlı bir hastanede babamın tedavi edilmesi.

 

Seyfettin Bulut'un oğlu İsmail Bulut.jpg
Seyfettin Bulut'un oğlu İsmail Bulut / Fotoğraf: Abdurrahim Aydın/Independent Türkçe​​​​​​​​​​​​​​


Sınıra sıfır bir ilçede yaşadıklarını belirten Bulut, karşıdan gelebilecek bir merminin ilçede yaşayan herkese isabet edebileceğini vurgulayarak, mağduriyetlerinin devlet yetkililerince giderilmesini istiyor.


"Yaşanan mağduriyetin devletin yetkili mercileri tarafından giderilmesi esastır"

Yaşanan olayın insan hakları ve hukuki boyutunu Independent Türkçe’ye değerlendiren Şanlıurfa İnsan Hakları Derneği Yöneticisi Avukat Uğur Kahraman ise "Suriye'de 15 Mart 2011'de başlayan iç çatışma uluslararası bir boyut kazandı, devletlerin vekalet savaşları vermesinin yetmediği gibi doğrudan savaşa taraf olan emperyalist güçler savaş alanına indi" ifadelerini kullandı. 
 

Avukat Uğur Kahraman.jpg
Avukat Uğur Kahraman.jpg, by merve.bayrakci


Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü ve BM'nin verilerine göre yarım milyon insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Avukat Kahraman, Suriye'de yaşanan insanlık dramının devam ettiğini,  Türkiye'nin ise sınırdaki il ve ilçelerde zaman zaman bundan etkilendiğini söyledi ve ekledi: 
 

Bu ilçelerden birisi de Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi'dir. Ceylanpınar'da 2011 yılından bu yana çatışma bölgelerinden gelen mermi/patlayıcı maddeler nedeniyle birçok insan yaşamını yitirdiği gibi, birçoğunun da ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet vermiştir.

Elbette ki devletin gerek Suriye tarafından, gerekse başka bir yerden vatandaşların yaşamına, maddi ve manevi bütünlüğüne gelebilecek bir tehdidi önleme yükümlülüğü vardır.


Kahraman, Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ikinci maddesinde ve Anayasa'nın 17'nci maddesinde herkesin yaşam hakkının yanı sıra, maddi ve manevi varlığının korunması hakkına sahip olduğunu beyan ettiğini ve devlete pozitif bir yükümlülük yüklendiğini vurguladı. 

“Bu çerçevede Suriye'de yaşanan çatışmalar sebebiyle sınırın sıfır noktasında ikamet eden insanların zarar görebileceğini devletin önceden öngörmesi ve gerekli ve önlemleri alması gerekliydi. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve Anayasa Mahkemesi'nin içtihatları da bu yöndedir”  diyen Kahraman, sözlerini şöyle noktaladı:
 

Suriye tarafından Ceylanpınar'a seken mermilerden yaralanan son mağdur yine bu ilçede ikamet etmektedir. Dolayısıyla yaşanan mağduriyetin devletin yetkili mercileri tarafından giderilmesi esastır.


Independent Türkçe'nin "Seyfettin Bulut’un yaşadığı mağduriyetten haberdar olunup olunmadığı" ile ilgili sorusu ise Ceylanpınar Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürlüğü'nden gelen "basına açıklama yapma yetkilerinin olmadığı" yanıtı ile geri çevrildi. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU