Dolar ve Euro'da tarihi rekor kırıldı, Sterlin 9,50'yi geçti

İç piyasalarda bayram sonrası başlayan hareketlilik devam ediyor. Yurt içindeki risk algının küresel gelişmelerle birleşmesiyle dövize ve altına talep giderek güçleniyor. Dolarda ve euroda yeni rekor geldi

Fotoğraf: Adobe Images

Tüm dünyada 19 milyon insana bulaşan koronavirüsün ikinci dalgasının gelip gelmeyeceği yönündeki endişeler, Lübnan'ın Beyrut Limanı'ndaki patlama, Türkiye'de dövize talebin güçlenmesi, alınan swap kısıtlamaları nedeniyle yabancı yatırımcının Türkiye piyasasına güveninin düşmesi gibi faktörler piyasada yeni rekorları da beraberinde getiriyor. 

Yaklaşık bir buçuk ay 6,85 lira seviyesinde seyreden Dolar/TL'nin geçen haftalarada 7 lira bandını kırmasının ardından kur, 7 lira 20 kuruşun da üzerine çıktı. 5 Ağustos'u 7,04 lira seviyesinde kapatan dolar, yeni günde 7,2775'i gördü ve tarihi rekorunu kırdı. Dolar gün içinde 7,2850'ye kadar çıktı. 

ABD'de salgının iyi yönetilemediği düşüncesinin hâkim olmasıyla yatırımcının dolardan çıkıp altının yanı sıra euroya da yönelmesi, Avrupa'nın hâkim para birimini güçlendiriyor. Dünü 8,37 seviyesinde kapatan Euro/TL kuru 8,6580'e kadar yükseldi ve tarihi rekorunu kırmış oldu. Euro kurunun gün içinde gördüğü en yüksek seviye 8,6692 lira. 

Sterlin/Dolar kurundaki yükseliş ise yüzde 4'e aştı ve 9,55'in üzerini gördü. 

Çeyrek altın 800 lira

Altın ise yeni rekorlarına devam ediyor. Daha bir ay önce 1780 dolar seviyelerinde işlem gören altının ons fiyatı, bugün itibariyle 2064 dolara kadar çıktı ve bir yeni rekorda altından geldi. 

İç piyasanın ilgilendiği gram ve çeyrek altına bakıldığında; 7 Ağustos 2015'te 97 lira, 6 Ağustos 2019'da 261 lira olan gram altın, bugün itibariyle 472 lira değerinde. Çeyrek altında da durum farklı değil. Bir yıl önce 426 lira seviyesindeki değerli maden, 800 lira üzerindeki seyrini sürdürüyor. 

"Kurdaki yükselişten ürktükçe baskılar artıyor"

Uzmanlara göre küresel piyasaların bitmeyen gerginliğinin yanı sıra iç piyasada dövizdeki yükselişi en fazla tetikleyen swap piyasalarına geçen yıllarda getirilen swap kısıtlamaları ve piyasanın hissettiği diğer baskılar. 

Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Figen Özavcı Gümülcineli, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada Dolar/TL’nin bir süre 6,85 lira seviyesinde seyretmesiyle ilgili “Tek fiyattan işlem görmesi sürdürülemez bir durumdu. Türkiye, dünyaya açık bir ülke” değerlendirmesini yaptı. 

Pandemi sürecinde oluşan döviz geliri kaybının kendini artan bir döviz talebi olarak gösterdiğini hatırlatan Gümülcineli, bu talebin giderek hızlandığını vurguladı. 

BDDK’nın aldığı swap kararını da değerlendiren Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı, şunları söyledi: 
 

Kurdaki yükseliş bizi ürkütüyor. Ürküttüğü için bir süre baskılamaya çalıştık. Ama bunu ancak bir süre baskılayabilirsiniz. Kamuda ya da özel sektörde bir şekilde dövize ihtiyaç var. Döviz talebi sıfırlanamaz. 

Biz şu an her şeyi kontrol etmeye çalışıyoruz. Bu bazen doğru olabilir ama bir şey yükselmesi gerekiyorsa yükselmelidir. O sonra tekrar normalleşecektir. 


Dünyanın geçtiği zor süreçte yatırımcının bir kriteri olduğunu ifade eden Gümülcineli “Ne kadar rahat giriş yapabiliyorum ne kadar rahat çıkış yapabiliyorum? Türkiye biraz bu özelliğini kaybetti. Bizim korkularımız yabancı çıkışının hızlanmasına da neden oluyor. Yükselmesi gerekenden daha fazla yükseliyor” diye konuştu. 

Brezilye, Güney Afrika gibi diğer gelişen ülkelerin para birimlerinin de değer kaybettiğini söyleyen Gümülcineli, “Evet gelişen ülke kur sepetinde de bir değer kaybı var. Ancak Amerikan Merkez Bankası’nın değiştirmediği faiz kararı sonrası orada pozitife dönüş de oldu. Onlar değer kaybederken değer kaybediyoruz ancak kazandıklarında onlar kadar kazanmıyoru” ifadelerini kullandı. 

“Türkiye’nin global piyasalardan tamamen kopacağını düşünüyorum"

Meltemi Investment Direktörü Fikret Önder ise Bloomberg HT’ye dün yaptığı açıklamada “Türkiye’nin global piyasalardan tamamen kopacağını, ayrışacağını, kimsenin kolay kolay TL enstrümanlara yatırım yapmayacağını ya da iki defa düşüneceğini tahmin ediyorum. Risk iştahının TL enstrümanlara büyük bir katkısının olmasını beklemiyorum” dedi.

Bir menkul kıymete ait kredi riskini açıklayan CDS’in en büyük tehdit olduğunu söyleyen Önder, “CDS’in yine 600’ün üzerine çıkması fiyat baskısı oluşuyor” diye konuştu. 

Swap neydi?

Londralı bir yatırımcı ya da bir banka düşünelim. 

Bu yatırımcının Türk Lirası’nın değeri düştüğünde Türk Lirası’nı elden çıkarmak istemesi doğal bir reaksiyon olacaktır. Bunun için de TL satıp, dolar alma yolunu tercih edecektir. Ancak elinde TL yoksa, önce bu para birimini piyasadan “ödünç alması” gerekiyor.

Geri ödeme taahhüdü ile ödünç aldığını varsayalım. Yatırımcı aslında kendisinde olmayan ancak ödünç aldığı TL’yi 100 liradan piyasaya satmış karşılığında dolar almış olsun. Sattığı miktar 80 liraya gerileyince yeniden piyasadan alır. Elde ettiği 20 liralık kârdan TL’yi bulmanın, taşımanın maliyeti ve diğer masraflar düşülür ve net kâra ulaşılır. 

Yani, TL satıp dolar almak isteyen, satacağı TL’yi de piyasadan bulmaya çalışan yatırımcının katlandığı maliyete swap (değiş-tokuş) faizi deniyor.

Türkiye’de bankaların Türk Lirası karşılığı döviz işlemlerinin yaklaşık yüzde 45’i swap işlemleriyle gerçekleşiyordu. Merkez Bankası’nın rezervleriyle ilgili endişeler ile yerel seçim gerginliğinin arttığı Mart 2019'un sonunda Londra'daki swap piyasasında Türk Lirası'nın gecelik faizi, yüzde 1300'ü aşmıştı. Ki bu oran, 2001’deki ekonomik kriz sırasında yüzde 71’i görmüştü.

Benzer şekilde Londra swap piyasasında TL'nin gecelik faizi salı günü yüzde 1000'in üzerine çıkmıştı. Daha sonra normal seviyelere indi. Yüksek faizin, swap kısıtlamalarıyla birleşmesi dolar/TL kurundaki yükselişi güçlendiriyor. 

Swap hayatımıza nasıl girdi ve kısıtlamaları neydi?

Döviz şokunun yaşandığı Ağustos 2018’de çıkan yasal düzenlemeyle Türkiye’de yerleşik bankaların yurt dışı piyasalara sağlayacakları toplam Türk Lirası miktarı da öz sermayelerinin yüzde 25’i ile sınırlandırılmıştı. Şubat 2020'de bu oran yüzde 10'da daha sonra nisanda yüzde 1'e kadar çekildi. 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 12 Nisan’da aldığı kararın gerekçelerini  “Kovid-19 salgınının yol açtığı finansal risk artışının azaltılması ve TL kaynakların verimli şekilde, ağırlıklı olarak kamu ve özel kesimin finansman ihtiyacının giderilmesinde kullanılmasına öncelik verilmesi” diyerek açıkladı. 

O dönem ekonomistlerin “yabancıya swap yolu kapandı” diyerek açıkladığı bu karardan sonra, BBDK’nın 5 Mayıs tarihli duyurusu ise Türkiye’de bankaların yurt dışındaki bankalarla TL işlemlerini sınırlıyordu. 

Bu açıklamaların ardından Lüksemburg merkezli Clearstream Banking ve Belçika merkezli Euroclear Bank, 18 Mayıs itibarıyla Türk Lirası cinsinden işlemlerini askıya aldıkları açıkladı. 

Clearstream’in web sitesinden yapılan açıklamada Türk Lirası cinsi işlemlerin, ”Türk Lirasına koronavirüs nedeniyle getirilen likidite kısıtlamaları" nedeniyle artık elverişli koşullarda takas edilemeyeceği için geçici olarak durdurulduğu belirtilmişti.

BDDK, 20 Mayıs’ta yeni bir açıklama yayınladı ve Clearstream Banking ve Euroclear’ın döviz takası (swap) işlemlerini kısıtlamasından muaf tutulduğunu duyurdu. 

Benzer bir muafiyet 28 Temmuz’da Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi uluslararası kalkınma bankaları için de getirildi. 


Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU