Ebeveynlerin favorisi gerçekten de en küçük çocuk mu?

2 ergen çocuğa sahip 300 aile üzerinde yapılan inceleme sonucu kayırmacılığın aslında sosyal algıdan kaynaklandığı ortaya çıktı

2. veya 3. çocuk favori olduğunu düşünmezse ilişki zayıflıyor ancak büyük çocuğun favori olup olmadığını düşünmesi ebeveynleriyle ilişkisine daha az etki ediyor 

Ebeveynlerin ilgisini kazanmaya çalışan kardeşler arasında genelde ilk çocuğun anne babanın favorisi olduğu varsayılır.

Ancak yeni bir çalışmaya göre favori çocuğun ailenin en küçüğü olması ihtimali daha fazla.  

Brigham Young Üniversitesi (BYU) Aile Yaşamı Okulu'ndan araştırmacılar, kayırmacılığın ya da taraf tutmanın aslında kimin neyi nasıl değerlendirdiğine göre değiştiği sonucuna vardı.    

Çalışmaya göre küçük kardeş kendisinin favori olduğunu düşünür ve ebeveynleri de bunu kabul ederse, ebeveyn-çocuk ilişkisi güçleniyor. Favori olduğunu düşünmezse ilişki zayıflıyor. Diğer yandan büyük çocuğun favori olup olmadığını düşünmesi ebeveynleriyle ilişkisine daha az etki ediyor.

Araştırmacılar bunun sosyal kıyaslamadan kaynaklandığını, küçük çocukların kendilerini evin büyük çocuklarıyla daha çok karşılaştırdığını düşünüyor.  

BYU Aile Yaşam Okulu’ndan öğretim üyesi Alex Jensen konuyla ilgili şunlara dikkati çekti:

“İlk doğanlar kardeşleriyle kendilerini kıyaslamayı hiç düşünmüyor değil. Fakat günlük yaşamlarında aktif olarak bu karşılaştırmayı yapmıyorlar. Benim tahminim, ebeveynler büyük çocuklarına ‘Neden küçük kardeşin gibi davranmıyorsun?’ ifadesini pek kullanmadığı için küçük çocuklar abi ya da ablalarıyla kendilerini daha çok karşılaştırıyor.”

Araştırmacılar 2 ergen çocuğa sahip 300 aileyi inceledikten sonra bu sonuca vardı.

Kayırmacılık seviyelerini değerlendirmek için çocuklara ve ebeveynlere çeşitli sorular soruldu. Ebeveynlere çocuklarıyla ne kadar yakınlık ve çatışma yaşadıkları sorulurken gençlerin ebeveynleriyle ilişkilerini açıklamaları istendi.

Çalışmada çocukların anneleriyle hem daha çok yakınlık hem de daha fazla çatışma yaşadığı ortaya çıkarken anne ve baba açısından ilişkideki değişim oranları benzer sonuçlandı.

Her zamanki gibi ihmal edilen ortanca çocuklar bu değerlendirmelerin neresinde bulunduklarını merak ediyor olabilir. Çalışma sonuçlarının daha büyük aileler için de benzer olacağına inandığını belirten Jensen şunları söyledi:

“‘2. ve 3. doğan çocukta aynı durumu görüyor muyuz?’ diye bana sorarsan muhtemelen öyle olduğunu düşünüyorum. En küçük çocuk herkesi örnek alır, onun bir büyüğü kendinden daha büyük olanları örnek alır ve sıra bu şekilde devam eder.”

Eğer tüm bu sorunlarla başa çıkmak ve çocuğunuzu en iyi şekilde yetiştirmek istiyorsanız, çocuklara eşit davranmanın en iyi yaklaşım olmadığını belirten Jensen şunları ekledi:

“Ebeveynler daha sevgi dolu olduğunda ve tüm çocuklarına karşı daha yardımcı ve uyumlu davrandığında, taraf tutma meselesi pek sorun olmuyor. Bazı ebeveynler tüm çocuklarına “aynı şekilde davranmam gerekiyor ” diye düşünüyor. Benim tavsiyem ‘Onlara eşit davranmak zorunda değilsiniz ancak hakkaniyetli olun.’ Her birinin farklı ihtiyaçlara sahip farklı insanlar olduğuna bu yüzden farklı davranmanız gerektiğine odaklanırsanız sorun olmaz.”

 

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/life-style/health-and-families

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Kırkpınar

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU