Uzay astronotların vücutlarında garip etkiler bırakıyor

"Başlangıçta çok şaşırdık. Ama bilim zaten bundan ibaret değil midir?"

İkizler deneyinde kardeşlerden 25 ay boyunca kan örnekleri, fizyolojik veriler ve bilişsel ölçümler alındı

Uzayın, astronotların vücutlarında garip etkiler bıraktığını ortaya koyan yeni bir araştırma yayımlandı.

Scott ve Mark Kelly adlı ikizlerle yapılan NASA'nın ikizler deneyi, uzay yolculuğunun insan sağlığı ve fizyolojisi üzerindeki etkilerini anlamayı amaçlıyor. İkizlerden birisi bir sene boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yaşadı diğeri ise Dünya'da kaldı, böylece araştırmacılar uzay yolculuğunun ne gibi farklılıklar ortaya çıkardığını anlama imkanı elde etti.

Kardeşlerden 25 ay boyunca düzenli aralıklarla kan örnekleri, fizyolojik veriler ve bilişsel ölçümler alındı. Scott uzaydayken verileri, Uluslararası Uzay İstasyonu'na malzeme temin eden roketlerle Dünya'ya geri gönderildi.

İlk bulgulara göre uzay yolculuğundan bu yana Scott'un vücudunda birçok olağan dışı değişiklik gözlendi. Ancak yine de ilk sonuçlar insan sağlığının uzaya yapılan bir yolculuktan büyük ölçekte etkilenmediğine işaret etti.
 


Belki de araştırmanın en ilginç yanı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda astronotların nasıl yaşlandıklarını incelemekti. Araştırmacılar bunu kısmen ikizlerin, kromozomların ucunda bulunan koruyucu kapaklar olarak bilinen telomerlerine bakarak yaptılar. Bu koruyucu kapaklar, genellikle insan yaşlandıkça kısaldığından vücuttaki yaşlanma sürecini yansıtıyor, kalp ve damar hastalıkları ve bazı kanserlerle ilişkilendiriliyor.

Uzaydayken Scott'un telomerlerinde uzama gözlendi ve bu keşif araştırmacıları şaşırttı.

Colorado Eyalet Üniversitesi’nden Profesör Susan Bailey, “İlk tepkimiz şaşkınlıktı. Ama bilim biraz da bundan ibarettir değil mi?" dedi.

Daha sonra dönerken telomerlerin önemli ölçüde tekrar uzadıkları görüldü. Ancak birçoğu zamanla tekrar kısalıp normale dönerken, uzay yolculuğundan dönen Scott, artık uzun olanlara kıyasla daha fazla sayıda kısa telomere sahip. Bu da uzay yolculuğunun yaşa etki ettiğine işaret ediyor.

Araştırma, yıl boyunca süren uçuşun etkilerinin diğer stresli ortamlarda harcanan zamanlardaki etkilere büyük ölçüde benzediğini de ortaya koydu. Örneğin Scott'ın gen ifadesi seviyelerinde ve bağırsak florasında değişiklikler vardı ancak Dünya'da geçirdiği 6 ayın ardından tekrar normale döndü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Öte yandan retinal sinir kalınlaşması başta olmak üzere göz küresinin şeklinde değişiklikler tespit edildi. Ayrıca Scott'ın özellikle bağışıklık sistemiyle alakalı gen ifadelerinde bazı değişiklikler gerçekleşti. Ancak, bunların yüzde 90'ından fazlası uçuştan 6 ay sonra normale döndü.

Bazı bilişsel işlevler de dahil olmak üzere birkaç alanda ise daha kalıcı değişiklikler gözlendi.

Çalışmanın başlangıcında yaşları 50 olan tek yumurta ikizlerini incelemek, bilim insanlarına aynı genetik yapıya sahip bireyleri farklı ortamlara maruz bırakarak benzersiz bir karşılaştırma fırsatı verdi.

Radyasyona maruz kalma, düşük yerçekimi, daha az egzersiz, sınırlı beslenme ve uyku bozukluğu, uzayda zaman geçirmenin olası riskleri arasında yer alıyor.

Mark da bir astronot ve daha önce uzayda bulunmuş, ancak Scott'ın yolculuğundan önceki 4 sene boyunca uzaya gitmedi.

Araştırmanın yazarları şu ifadeleri kullandı:

“340 günlük bir uzay çalışmasının ardından biyolojik ve insan sağlığına dair değişkenlerin çoğunluğunun stabil kaldığını veya sonradan normale döndüğünü göz önüne alırsak, bu veriler insan sağlığının bu uzunlukta bir uzay uçuşu süresi boyunca çoğunlukla sürdürülebilir olabileceğini göstermektedir.”

Profesör Susan Bailey, “İkizler deneyi kesinlikle insan vücudunun uzay uçuşuna verdiği tepkiye dair yapılmış en kapsamlı araştırma” derken, Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. Mike Snyder, “Çok önemli değişiklikler var, biri uzaya gittiğinde binlerce genetik ve moleküler değişiklik gerçekleşiyor. Bence geri döndüğünüzde çoğu şeyin normale döneceğini bilmek güven verici" diye konuştu.

Bilim insanları, bulguların uzun vadeli görevler sırasında ortaya çıkabilecek olası sağlık sorunlarını öngörmeye yardımcı olabileceğine inanıyor.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden Dr. Andy Feinberg şunları söyledi:

"Neler olabileceğini bilirsek astronotların karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarını da tahmin edebilir, ilaçların ve diğer gerekli materyallerin bir görev sırasında el altında olmasını sağlayabiliriz."

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/science

Independent Türkçe için çeviren: İsmail Aydın

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU