Alzaymır şampiyonluğunun sebebi çevre kirliliği olabilir mi?

Son araştırmaya göre Türkiye'de her 100 bin kişiden bin 192'si bunama ve alzaymır gibi hastalıklara sahip. Türkiye bu konuda dünya şampiyonu. Uzmanlarsa çevre ve hava kirliliğinin alzaymır riskini artırdığını söylüyor

Geçen hafta kamuoyuna yansıyan bir araştırma Türkiye açısından oldukça karamsar bir tablo ortaya koydu. Rusya’nın başkenti Moskova’daki Ulusal Araştırma Üniversitesi Ekonomi Yüksekokulu'nun araştırmasına göre Türkiye “bunama” vakalarında başı çekiyor.

1990-2016 yıllarına dair verilerin değerlendirildiği çalışmaya göre Türkiye'de 100 bin kişiden 1192'si bunama hastalığından muzdarip. Türkiye'yi 1037 vaka ile Brezilya takip ediyor.

Listenin sonunda ise 397 vaka ile Nijerya var. Hesaplamalara göre bunama vakaları dünya genelinde söz konusu 26 yıllık süreçte yüzde 117 artış gösterdi.

Uzmanlar gidişat böyle devam ederse 2016'da dünya genelinde 43.8 milyon kişi olan bunama hastalarının sayısının 2050 yılında iki kattan fazla artarak 100 milyona çıkabileceği uyarısında bulunuyor.

Sorumlu çevre ve hava kirliliği mi?

Türkiye'de alzaymır ve bunama vakalarından hava ve çevre kirliliği sorumlu olabilir mi? 
 


Tam da bu noktada Türk Nöroloji Derneği Başkanı Şerefnur Öztürk'e veriyoruz sözü: 

Çevre ve hava kirliliği söz konusu olduğunda nefes almakta zorlanıyoruz, kendimizi kötü hissediyoruz. Ancak bunun da ötesinde daha ağır sorunlara neden olmaya başladığını görmeye başladık. Çevre ve hava kirliliği direkt olarak beyin sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Kirli hava içerdiği birtakım partikül maddeler, gazlar, ağır metallerle beyin ve sinir sağlığını direkt olarak etkiliyor. Beyinde zarar verici, yıkıcı etkiler bırakıyor.

Öztürk, zararlı moleküllerin vücuda girmesiyle bedenin reaksiyon geliştirdiğini anlatıyor, bu durumun beyinde hücrelerin ölmesine, fonksiyonlarını yapamaz hale gelmesine yol açtığını söylüyor.

Artık pek çok çalışma hava kirliliğinin beyin fonksiyonlarının değişmesine neden olduğunu gösteriyor. Bir madde solunum yoluyla vücudunuza girdiğinde ve kan damarlarına geçtiğinde diğer organlarınız gibi beyine ve sinirlere de hemen yerleşiyor. Çevre ve hava kirliliği, özellikle alzaymır, demans, parkinson gibi dejeneratif hastalıklara daha fazla yol açıyor, bunların görülme sıklıkları giderek artıyor. Hava kirliliği anne karnındaki bebeğin beyin gelişimini de negatif yönde etkiliyor.

"Katı yakıt kullanımından uzak durulmalı"

Öztürk, bir an önce hava kirliliğine neden olan unsurların ortadan kaldırılması gerektiğini vurguluyor. Katı yakıtların çevre kirliliğin oluşmasında en önemli nedenlerden birisi olduğuna işaret eden Öztürk, "Katı yakıt kullanımı ne kadar ucuz görülse de getirdiği sağlık maliyeti aslında çok yüksek. Kaldı ki insan hayatı hiçbir değerle ölçülemeyecek kadar önemli." diyor.

 

DAHA FAZLA HABER OKU