Prof. Dr. Sözbilir: Yedisu segmentinde 7,5 büyüklüğünde deprem meydana gelebilir

5,6 ve 5,7 büyüklüğündeki depremlerle sarsılan Bingöl’ün Karlıova ilçesinin yanı sıra Yedisu’ya dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Malatya-Ovacık Fayı ile Elmalıdere-Kargapazarı Fayı’nda da 6 büyüklüğünü aşan deprem potansiyelinin bulunduğunu söyledi

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Bingöl'de meydana gelen depremlerin, çok daha büyük sarsıntıların habercisi olabileceğini söylüyor / Fotoğraf: AA

Deprem ülkesi olduğu bilimsel verilerle ortaya konulan Türkiye, bu gerçekle bir kez daha yüzleşti.

Son iki gündür Bingöl’ün Karlıova ilçesinde meydana gelen 5,6 ve 5,7 büyüklüğündeki depremlerde bir kişi yaşamını yitirirken, 18 kişi de yaralandı.

İlçede 10 evin de kullanılamaz hale geldiği açıklandı.

Bingöl’de gerçekleşen depremlerin neyin habercisi olduğunu ve yeni sarsıntılara karşı yapılması gerekenleri, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ile konuştuk.

 

Bingöl depremi fay haritası  MTA.jpg
Bingöl depremi fay haritası / Kaynak: MTA

 

“14 fay parçası, 6 büyüklüğünü geçen deprem üretebilecek potansiyelde”

Türkiye’de Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) ve Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) olmak üzere iki büyük fayın bulunduğunu hatırlatan Sözbilir, “KAF, Karlıova’dan başlayıp, Marmara Bölgesi’ni geçip Saroz Körfezi’ne gidiyor. Çok sayıda fay zone’u bulunan, bin 500 kilometrelik bir fay hattından bahsediyoruz. Fay zone’u içinde 14 fay parçası var ve bunlar, yıkıcı deprem dediğimiz 6 büyüklüğünü geçen deprem üretebilecek potansiyelde!” şeklinde konuştu.

“Elmalıdere ve Kargapazarı Fayı arasında 6,9 büyüklüğünde deprem olabilir”

Bugüne kadar Türkiye’deki en büyük depremin 1939 senesinde Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda, Erzincan’da 7,9 büyüklüğünde gerçekleştiğini ve bu elim olayda 33 bin kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Hasan Sözbilir, Bingöl’ün son iki günde iki ayrı depremle sarsılmasına ilişkin ise şu yorumu yaptı:

Bingöl depremleriyle kırılan fay parçaları, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın en doğusu. Bingöl depremleri ve artçılar, biraz önce bahsettiğimiz 14 fay parçasından ikisinin arasında, yani en doğudaki Elmalıdere ve Kargapazarı fayının arasında oluyor. Bu iki fay birlikte çalışıyor gibi düşünebiliriz. 5,7 büyüklüğünde deprem ürettiler ama 6,9 büyüklüğündeki bir depreme neden olabilirler.

Karılova’da ikinci büyük fay hattı olan Doğu Anadolu Fayı’nın (DAF) başladığını ve aşağıya doğru indiğini belirten Sözbilir, 24 Ocak tarihinde 6,8 büyüklüğündeki Elazığ depreminin de yine bu fay üzerinde gerçekleştiğini belirtti.

Pütürge segmentine dikkat çeken Hasan Sözbilir, “DAF’ın 6 fay parçası var. Karlıova’dan Antakya’ya devam ediyor. Bingöl, Elazığ, Maraş ve Hatay, bu fay üzerinde olan iller” dedi.

 

Prof. Dr. Hasan Sözbilir arazide Independent Türkçe.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“Malatya-Ovacık Fayı, 3 bin yıldır deprem üretmiyor”

Prof. Dr. Sözbilir, özellikle Malatya-Ovacık Fayı’na dikkat edilmesi gerektiğini savundu:

Kuzey Anadolu Fayı’nın ucunda ve Doğu Anadolu Fayı ile kesiştiği yerde gerçekleşiyor bu depremler. Yeni depremlere hazırlıklı olalım. Şuanda depremlerin olduğu yerin güneyinde Malatya-Ovacık Fayı var. Burası gözden kaçan bir yer. 240 kilometre uzunluğunda bir fay ve 3 bin yıldır deprem üretmiyor, enerji biriktiyor!

Prof. Dr. Hasan Sözbilir arazide 2 Independent Türkçe.jpg
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Deprem Bilim Kurulu oluşturulup, uzmanların sarsıntı sonrasında yerinde inceleme yapması gerektiğini söylüyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“Yedisu segmentinde 7,5 büyüklüğünde deprem meydana gelebilir”

Yedisu fayının deprem üretmesi gerekirken üretmeyip sürekli enerji biriktirdiğine de değinen DEÜ Deprem Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Sözbilir, 7,5 büyüklüğünde bir deprem yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Elmalıdere Fayı’nın hemen batısında da Yedisu segmenti adı verilen bir fayın bulunduğunu ve bu fayın Erzincan’a kadar uzandığını belirten Hasan Sözbilir, “Burası sismik boşluk niteliğinde, yani kırılma zamanı geçmiş fay demek. Deprem üretmesi gerekirken, üretmiyor, enerji biriktiriyor. Şuanki depremler bu fayı harekete geçirirse, bu fayın deprem üretme potansiyeli 7,5!” dedi.

“Karlıova ve Palu segmentlerine dikkat”

Bingöl’ün Yedisu ilçesinde oluşması muhtemel bir depremin bu kent başta olmak üzere Erzincan, Tunceli (özellikle Ovacık ilçesi) ve Malatya gibi çevre illeri de etkileyeceğini savunan Prof. Dr. Sözbilir, Karlıova’nın güneyinde de Karlıova ve Palu segmentlerinin bulunduğunu, Doğu Anadolu Fay Hattı parçaları olan bu alanda da deprem üretme potansiyeli yüksek fayların yer aldığını sözlerine ekledi.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu bilimsel verilerle ortaya koyulsa da, neler yapılması gerektiğine ilişkin yorumlar bir süre gündemi meşgul ediyor ve sonra ise yeni bir sarsıntıya kadar unutuluyor.

“Deprem Bilim Kurulu oluşturulmalı”

“Deprem ihtimaline karşı neler yapılmalı, hangi önlemler alınmalı?” sorusunu yönelttiğimiz Prof. Dr. Hasan Sözbilir’e göre öncelikle koronavirüs salgınına karşı hayata geçirilen bilim kurulunun bir benzerinin  de deprem için oluşturulması gerekiyor.

“Bir ülkenin Deprem Bilim Kurulu olur, o ekip deprem yerine gönderilerek yerinde araştırma yapar” diyen Sözbilir, Elazığ depreminde bir ekip oluşturarak kendi imkânlarıyla 10 gün yerinde incelemelerde bulunduklarını ancak destek gelmeden bunun sürekli hale getirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

“Fay yasası çıkarılmalı”

Türkiye’de fay yasası çıkarılması gerektiğini de savunan Hasan Sözbilir, ABD, İspanya, Japonya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde benzer yasalar sayesinde fay hatlarında yapılaşmaya izin verilmeyerek hem can hem de mal kaybının önüne geçildiğini ifade etti.

Depremin olası zararlarını azaltmak adına Türkiye’nin tüm illerinde belediyeler, AFAD, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları gibi farklı oluşumların birlikte hareket etmesinin şart olduğunu belirten Sözbilir, şuan için yalnızca İstanbul’da bu uygulamanın yapıldığını, Kahramanmaraş için de çalışmaların sürdüğünü söyledi.

“2023’e kadar yapılması gerekenlerin 4’te 3’ü hâlâ yapılmadı”

Prof. Dr. Sözbilir’e göre bir diğer eksiklik ise Deprem Master Planı olarak bilinen İl Afet Risklerini azaltma planının denetimi. Sözbilir, “Devletin 2011’de çıkardığı Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı kitapçığı var. Bu kitapçıkta 2023’e kadar en az zararla yapılması gerekenler ortaya koyuldu. 3 sene kaldı, planın 4’te 3’ü hâlâ yapılmadı, duruyor çünkü kontrol eden mekanizma yok!” yorumunu yaptı.

“Türkiye Jeolojik Araştırmalar Kurumu Olsun” 

Sözbilir son olarak, yurt dışında “Jelological Survey” olarak adlandırılan bir kurumun benzerinin Türkiye’de de oluşturulması gerektiğine değinerek, “Türkiye Jeolojik Araştırmalar Kurumu kurulmalı. Kandil, AFAD, MTA yine olsun ama bunlar bir çatı altında toplansın, bu kurumun adı da Türkiye Jeolojik Araştırmalar Kurumu olsun” ifadelerini kullandı.  

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU