145 yıllık tarih... Yeni Zelanda'daki Müslümanlarla ilgili 6 soru 6 cevap

Yeni Zelanda, 2 camiye düzenlenen saldırıyla dünya gündeminde. Ülkedeki camiler, Müslümanlar, yaşam şekilleri, yanıtı aranan soruların bazıları... İşte Yeni Zelanda nüfusunun yüzde birini oluşturan Müslüman toplumu ile ilgili merak edilenler

Yeni Zelanda'da yaşayan 30 bini aşkın Müslüman nüfus 40’a yakın etnik gruptan oluşuyor

  • Yeni Zelanda’da kaç Müslüman yaşıyor?

Yaklaşık 4 buçuk milyon kişinin yaşadığı Yeni Zelanda’da Müslümanlar nüfusun yaklaşık yüzde birini oluşturuyor. Yeni Zelanda İslam Dernekleri Federasyonu’nun internet sitesinde yer alan bilgi son 30 yılda artış gösteren Müslüman nüfusun 30 bini aştığı yönünde. 
 

 

  • Ülkede kaç İslami merkez var?

Saldırının gerçekleştiği Auckland, Yeni Zelanda’da İslam’a yönelik en fazla merkezin ve ibadethanenin bulunduğu bölge. Bölge genelinde 27 farklı noktada cami, mescid ve İslam merkezi bulunuyor.

Silahlı saldırının hedefi olan Al Noor Camii’nde günlük ibadetin haricinde Kur'an dersleri veriliyor. Pazar günleri ise “Kız kardeşler programı” etkinliği düzenleniyor. Auckland haricinde ülke genelinde 14 farklı kentte 30’a yakın ibadethane ve İslam merkezi hizmet veriyor. 
 

 

  • Müslüman toplum Yeni Zelanda’da nasıl yaşıyor?

Ülkedeki Müslümanlar genellikle sivil toplum kuruluşları aracılığıyla iletişim halinde. Ülkede kurulan ilk dernek 1950’de Auckland şehrinde açılan Yeni Zelanda Müslüman Birliği. Sünni Müslümanların 1970’ten itibaren kurduğu 7 dernek Yeni Zelanda İslami Kuruluşlar Federasyonu (Federation of the Islamic Associations of New Zealand [FIANZ]) çatısı altında toplanmış durumda.

Bunun yanında öğrenci dernekleri, vakıflar ve 2 okul faaliyet halinde. 
 

 

  • Yeni Zelanda’da Müslümanlık tarihi ne zamana dayanıyor?

Baskın dini Hristiyanlık olan ülkede Müslümanlarla alakalı ilk kayıtlar 1874 yılına ait. Bunların, altın yataklarında çalışmak üzere gelen Çinli Müslümanlar olduğu yönünde bilgiler var. Günümüzde ülkedeki Müslüman topluluğunun ilk nüvesini ise 1907’de Auckland’ın güney kasabalarına yerleşen Gucerat kökenli Hintliler'in oluşturduğu biliniyor. 

Yeni Zelanda göçmenlerin sayısının artması üzerine 1920’de bir yasa uygulamaya koydu. Bu göçmen yasasıyla Asyalı göçmenlerin ülkeye girişini engelledi. Bu sebeple Yeni Zelanda’daki Müslümanların sayısı 1950’lere kadar oldukça sınırlı kaldı.

1950’li yıllarda ikinci nesil Güney Asyalı göçmenlerin eşlerini ve çocuklarını da Yeni Zelanda’ya getirmeleriyle birlikte Müslüman nüfus yeniden artmaya başladı.

2. Dünya Savaşı’nın ardından hükümetin sınırlı da olsa başka ülkelerden göçmenlere kapılarını açması üzerine Türkiye’den ve Balkanlar’dan giden Müslümanlar özellikle Auckland bölgesine yerleşti. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

1950’lerde yapılan nüfus sayımlarına göre ülkede 200 civarında Müslüman mevcuttu. 1960’larda Yeni Zelanda hükümetlerinin liberal göç politikaları sonucunda Güney Asyalı Müslümanların ülkeye girişi kolaylaştı. 1986’da 2 bin 500’ü aştı. 1993’te Somali’den 2 binden daha fazla göçmen ülkeye girdi ve birkaç şehirde önemli topluluklar meydana getirdi. Bu dönemde Yeni Zelanda yerlilerinden olan Kiwiler’den küçük bir grup da Müslümanlığı kabul etti. Bugün ülkedeki Müslümanların % 23’ü Yeni Zelanda doğumlu.

Ülkede 40’a yakın etnik gruptan Müslüman bulunuyor.

  • Müslümanlar Yeni Zelanda siyasetinde temsil ediliyorlar mı?

Yeni Zelanda’da kendi kültürel ve sosyal örgütlerini kuran Müslümanlar 1999 yılından itibaren birkaç milletvekiliyle 121 vekilli parlamentoda temsil edilmeye başlandı. Ayrıca ülkedeki Müslümanlar 1988’den itibaren yılda 3 veya 4 sayı çıkan Al-Mujaddid adlı bir haber bülteni yayımlıyor.

  • Ülkedeki Müslümanlar cami saldırısı sonrası ne dediler?

Yeni Zelanda İslami Birlik Federasyonu Başkanı Mustafa Farouk 49 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıdan sonra bir bildiri yayınladı. Özellikle Müslüman çevrenin polisle, yerel ve ulusal güçlerle birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Böyle zamanların birlikte hareket edilmesi gereken zamanlar olduğunu belirtti ve özellikle Arapça bilenlerden sağlık için yardım çağrısında bulunuldu.


Ülkedeki Müslümanlar özellikle sosyal medyadan endişelerini paylaşıyor. Irkçı ve dini ayrılıkçı illegal grupların baskısı ve saldırılarının Müslümanları zor durumda bıraktığı görüşlerini aktarıyor ve 1998’de Hamilton’daki caminin açılışından 6 ay sonra yakılarak tahrip edildiğini hatırlatıyorlar.

Özellikle 11 Eylül saldırısı ve Avrupa’da bazı bombalamaların ardından Yeni Zelanda’da ayrılıkçı grupların Müslümanlar üzerindeki baskı ve saldırıları daha da arttığını söylüyorlar. 
 



 

 

DAHA FAZLA HABER OKU