Öcalan’ın cezaevi arkadaşlarına AYM’den bir kabul, bir ret

PKK lideri Abdullah Öcalan ile beraber İmralı adasındaki cezaevinde yatan PKK hükümlülerinden Veysi Aktaş "haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiği", Nasrullah Kuran ise "kantin ve ziyaretçi hakkını kullanamadığı" gerekçesiyle AYM’ye başvurmuştu

AYM'ye başvuran iki PKK hükümlüsü PKK lideri Öcalan'ın 20 yıldır yattığı İmralı Cezaevi'ne nakledilmişti

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda PKK davasından hükümlü bulunan Veysi Aktaş hakkında, İnfaz Kurumu ve İdare ve Gözlem Kurulu tarafından 29 Haziran 2015 tarihinde telefon yasağı kararı alındı.

Kurul kararında Aktaş’ın aynı örgüte mensup hükümlülerle ve Abdullah Öcalan ile haftada üç kez toplantılara katıldığı belirtilerek, "Öcalan’ın verdiği talimat niteliğindeki mesajların, cezaevi dışındaki örgüt mensuplarına ulaştırılmaya çalışıldığı" iddiasında bulundu.

Hükümlü Aktaş karara itiraz etti. Bursa 1. İnfaz Hakimliği ile Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi Aktaş'ın itirazlarını reddetti. Aktaş aynı yıl Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

Hak ihlali ve manevi tazminat kararı

Aktaş, İmralı’ya nakledildiği günden beri telefonla görüşme hakkının güvenlik gerekçesiyle kullandırılmadığını öne sürdü, 10 bin lira manevi tazminat istedi. 

AYM, “Anayasa'nın 22. Maddesi'nde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine” karar verdi.

AYM, oybirliğiyle aldığı kararın gereğinin yapılması için talebi reddeden yerel mahkemeye gönderilmesine, başvurucuya 4 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

İkinci başvuruya reddin gerekçesi, hava muhalefeti

İmralı’da yatan PKK hükümlüsü Nasrullah Kuran ise aynı yıl cezaevi kantininden yararlandırılmadığı ve ziyaretçi hakkının kullandırılmadığı iddiasıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.

İnfaz Kurumu, kantin personelinin yetersizliği ve düzenli ziyaretçi görüşünün hava muhalefeti nedeniyle yapılamadığı iddiasında bulundu. AYM, Kuran’ın başvurusunu oy çokluğuyla kabul edilemez buldu. Kararda şöyle denildi:

“İnfaz Kurumunda kantin bulunmadığı, ihtiyaçların dış kantinden sağlandığı, ziyaretçi hakkının kısıtlanmasında, yerleşkenin adada olması nedeniyle hava koşullarının etkili olduğu, iddialarını destekleyen bilgi ve belge sunmadığı görülmüştür. Özel hayat ve aile hayatına saygı hakkına yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır.”

Hava muhalefeti 4 yıldır değişmedi mi?

AYM kararına karşı oy yazan üye Engin Yıldırım, ziyaretçi hakkı kullanımının kısa süreli değil, 4 yıldır gerçekleşmediğini belirterek “Hava şartlarının söz konusu tarihten bu yana süreklilik arz ettiği söylenemez” dedi. Muhalefet şerhinde şöyle denildi:

“Personel yetersizliği veya koster arızası gibi sorunların yaklaşık 4 yıldan beri çözülememesi, devletin pozitif yükümlülükleri ile uyuşmamaktadır. Neredeyse 4 yıla yaklaşan bir süre boyunca, herhangi bir yargısal veya idari karar olmaksızın, başvurucunun ziyaretçi görüş hakkından yararlanamamasının ‘kısa süreli aksama’ olmadığı gayet açıktır. Ayrıca başvurucudan hava şartları veya personel yetersizliği ile ilgili nasıl bir bilgi ve belge sunması beklenmektedir? Başvurucunun ziyaretçi görüşme hakkından yararlanamadığını idare de kabul etmektedir. Başvurucunun, Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan özel hayata sayıı hakkının ihlal edildiği düşüncesiyle karara katılmıyorum.”

DAHA FAZLA HABER OKU