Manisa'nın Soma ilçesinde 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği facianın üzerinden tam 6 yıl geçti.
Faciada eşlerini, evlatlarını, çocuklarını, arkadaşlarını kaybedenlerin acısı tazeliğini korurken, ailelerin ‘adalet' talebi ise karşılanmadı.
Tükenmez Haber'den Özlem Temena'nın haberine göre Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın geçen yıl tahliye edilmesi ve son olarak yeni çıkan infaz yasasıyla diğer tutuklu sanıklara da erken tahliye yolunun açılması, işçi yakınlarının acılarını attırmış durumda.
Facianın ardından çalışma koşullarında ise bir değişiklik olmadı, önlem alınmadı.
Soma faciasının ardından madenlerle ne değişti?
İnfaz Yasası madenci ailelerini nasıl etkiledi?
Koronavirüs salgının ardından işçiler için hangi önlemler alındı?
Soma'daki madende oğlunu kaybeden, 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak ve Bağımsız Maden İş Sendikası Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu Tükenmez Haber'e anlattı.
"Adaletin olmadığını hissediyoruz"
Her yıl mayıs ayı geldiğinde ilçeye yas havası çöktüğünü söyleyen İsmail Çolak şöyle konuştu;
"13 Mayıs hayatımızın en acı günü. Bu acının bir tarifi yok. Bu acının tarifi nasıl yapılabilir. Her yıl mayıs ayına adaletin olmadığını hissederek giriyoruz"
İnfaz yasasıyla birlikte Soma sanıklarına tahliye yolunun açıldığını söyleyen İsmail Çolak, "Adaletin olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Katliamda payı olan herkesi tahliye ettiler. Biz infaz yasasını kabul etmiyoruz. Devlet ancak kendine karşı işlenen suçları affedebilir, bizim çocuklarımızın katilini değil. Bizim çabamız başka iş kazaları olmasın, başka anaların canı yanmasın"
"İşçilerde akciğer hastalıkları arttı"
Bağımsız Maden İş Sendikası Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu da Soma faciasının ardından madenlerde mekanik araçların devreye girdiğini söyledi. Aksu, ‘mekanizasyonun çıkardığı kimyasalların işçilerde akciğer rahatsızlığına neden olduğunu' söyledi:
"Katliamdan sonra çalışma mekanizasyona geçti. Bu da üretimin artmasına neden oldu. Klasik maden mesaisinde kazma kürek kullanılırken, şimdi mekanik araçlarla üretim yapılıyor. Kazma küreğin çıkardığı toz dumanla, mekanik araçların çıkardığı toz aynı değil. Koca makineler çalışırken bir sürü kimyasal gaz çıkarıyor. Bir mesaide 1500 işçi aynı havayı soluyor. Bu yüzden son 1 yılda işçilerde akciğer hastalıkları ortaya çıkmaya başladı. Silikozis, koah hastalığı artık fazlaca görülüyor. İşçiler farklı hastanelerde tedavi edildiği için tam rakamlara ulaşamıyoruz. İşverenler de akciğeri hasta olan işçiyi işten çıkarıyor ki işçilerin meslek hastalığına yakalandığı belli olmasın"
"700 işçi konteynerlere alındı"
Başaran Aksu, pandemi sürecinde önlem alınması için pek çok uyarı yaptıklarını, bu uyarılar dikkate alınmadığı gibi Polyak Madencilik'in sendika hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi;
"Pandemi döneminde maden ocaklarını uyardık. Ancak önlem olarak sadece termal ateş ölçerle getirildi. Kimi ocaklarda yüzde 25 oranında azalmaya gidildi. Bin kişilik madende artık 750 işçi çalışıyor örneğin. Polyak işletmesi 700 işçiyi maden sahasına yerleştirdikleri konteynerlere tıkadı. Önlerine konan kağıdı imzalamak sorunda kalan işçiler, 30 Haziran'a kadar orada kalacak. Bu biçim maden işçisine uygun değil, çünkü maden işçisi iyi beslenmeli ve dikkati dağılmamalı. Biz bunları söylediğimiz için Polyak işletmesi bazı işçileri ifade vermeye zorlayarak savcılığa suç duyurusunda bulundu"
Başaran Aksu
"9 saat madende çalışan işçiye 1 maske veriliyordu"
Maden işçilerinin ağırlıklı bir bölümünde KOAH ve akciğer hastalıkları olduğunu söyleyen Başaran Aksu, "Hâlâ makineler mekanizasyon ile çalışıyor. Daha yoğun bir taş ve kömür tozu oluştuğu için işçiler Covid 19'dan daha çok etkileniyor. Düşünün 8 saat madende çalışan işçiye sadece bir maske veriliyor. İşçiler nasıl korunacak" dedi
