İnsanlık o kadar hızlı zararlı kimyasal üretiyor ki etkilerini araştırmaya zaman kalmıyor

“Günlük yaygın olarak kullanılan kimyasalların çok büyük bir bölümünün ne kadar zehirli olduğuyla ilgili ya hiçbir şey bilmiyoruz ya da çok az şey biliyoruz”

Uzun zamandır yasak olan kimyasalların depolandığı sahalar ve atık su tesisleri doğaya bırakılan zararlı kimyasalların esas kaynakları

Fotoğraf: AFP 

İnsanlar ve vahşi yaşam, zararlı kimyasalların neden olduğu artan risklerle karşı karşıya.

Uzmanlara göre, yeni kimyasal bileşik üretme hızı, bunların zehir düzeyini test etme kapasitesinden daha fazla.

İngiliz uzmanlar ilaç ve deterjan gibi maddeler nedeniyle ekosistemlere nüfuz eden hormon bozucu kimyasalların etkilerine ilişkin yapılan bilimsel bir araştırmayı değerlendirdi.

Brunel Üniversitesi’nden ekotoksikoloji uzmanı Profesör John Sumpter konuyla ilgili şunları söyledi:

 

“Günlük yaygın olarak kullanılan kimyasalların çok büyük bir bölümünün zehirlilikleriyle ilgili ya hiçbir şey bilmiyoruz ya da çok az şey biliyoruz. Burada çok büyük boşluklar var. Boşluk gittikçe büyüyor çünkü piyasaya yeni kimyasallar geliyor. Biz de, vahşi yaşam da yeni kimyasallara maruz kalıyoruz. Ve bu durum zehirlilik testi yapma kabiliyetimizi aşıyor.”

 

İnsan vücudunda çok fazla kimyasal bulunduğunu vurgulayan Sumpter, “Kendi başlarına büyük olasılıkla bir zararları yok ama ya 400-500 tanesi bir araya geldiğinde? Bunu bilmiyoruz” dedi.

Yalnızca AB içinde 140 binden fazla kimyasal düzenli kullanım için onaylanmış durumda. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Piyasada bu kadar çok kimyasal varken, her bir kimyasalın ve doğaya atılmış sınırsız bileşiklerinin test edilmesinin hali hazırda mümkün olmadığı yönünde görüşler var.

Bu kimyasallarla ilgili meseleler genellikle sadece vahşi yaşam popülasyonlarının bozulmasına sebep olduklarında gündeme geliyor.

Ancak, insanların kullandığı ve görünürde zararsız kimyasallar içerdiği düşünülen sabunun dahi doğada parçalandığında büyük ölçüde farklı özelliklere sahip olabildiği belirtiliyor.

Proceedings of the Royal Society – Biological Sciences hakemli dergisinde yayımlanan araştırmanın yazarlarına göre, bilim insanları moleküler yapılarına dayanarak kimyasalların etkilerini öngörmek için daha iyi sistemler geliştirmek zorunda.

Öte yandan potansiyel olarak zararlı bu kimyasallara yönelik daha fazla temizlik çalışması yapılması gerektiği öne sürülüyor.

Bir diğer seçeneğin ise, vücuttan atılan antibiyotik ve doğum kontrol hapları gibi ilaçların sulama sistemlerine girebildiği yerlerdeki atık sularını işlemek olduğu belirtiliyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/environment

Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU