Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı: Koronavirüsün gıdadan bulaşmadığı konusunda çok net bilgimiz var

Piyasalarda uzun raf ömürlü gıdaların tercih edilmesiyle taze ürünlere olan talebin azaldığını söyleyen FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Selışık, koronavirüsün gıdadan bulaşmadığını özellikle vurguladı

Malatya'da bir pazar tezgâhı/ Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Akademisi’nin davetlisi olarak katıldığı video konferansta yeni tip koronavirüsün dünyada ve Türkiye'de tarımsal faaliyetlere olan etkisini değerlendirdi.

Virüsün kökenini ve yayılmasını kurum olarak anlama çalıştıklarını söyleyen Selışık, koronavirüsün gıdadan bulaşmadığı konusunda çok net bilgilerin olduğunu ifade etti. 

Selışık, dünya genelinde 185 ülkede Kovid-19 bulunduğunu, bu ülkelerden 44'ünün dışarıdan gıda desteğine ihtiyaç duyduğunu aktardı ve küresel gıda ticaretinin sekteye uğraması halinde bu ülkelerin çok zor durumda kalacağını belirtti.

Selışık, "Piyasalarda hem temel hem de uzun raf ömrü olan gıda alımlarında artış ve e-ticarete kayma gördü. Taze ürünlere olan talebin azalması fiyatların düşmesine ve satışların yavaşlamasına yol açtı. Kümes hayvanları ve yumurta üretim zincirleri de güçlü bir aşağı yönlü fiyat baskısıyla karşı karşıya kaldı" ifadelerini kullandı:
 

Tarımsal üretim ve gıda tedarik zinciri ciddi sınamalarla karşılaşacak. Sebze, meyve ve et arzı sorunları burada ilk sırada geliyor. 

Evde yemek, gıda arzı ve talebinde ve gıda türlerinde radikal değişimlere neden olacak. Lojistik ve gıdanın nakliyesinde, özellikle hayvansal ürünlerde arz şoku yaşanmaya başlıyor. 

Salgın ve buna yönelik tedbirlerin ne kadar süreceği bu değişimler için belirleyici olacak. Gıda sanayi daha az üretim, düşük kapasite kullanımı, gıda tedarik zincirlerinde bozulma, iş gücünde azalma, nakliye kısıtlamalarına bağlı olarak hasat sonrası kayıplarında artış, gıda üretimi ve işlenmesinde sorunlar yaşayabilir. 

Bitkisel üretim üzerinde şu anda gözle görülür bir etki yok. 2020 küresel tahıl üretimi beklentileri genel anlamda olumlu seyrediyor. Hayvansal üretim üzerinde bir etki söz konusu olabilir, ancak durum henüz netleşmiş değil. 

Gıda zincirinde sevkiyat ve teslimat için erişim noktaları planlanmalı. İletişimi kolaylaştırmak için dijital uygulamalar geliştirilmeli. Gıda bankacılığı seçeneği değerlendirilmeli. Vergi ve prim borcu ödemeleri ertelenmeli, geçici KDV ve vergi indirimleri düşünülmeli. 

Mevcut uygulamalar istikrarlı bir şekilde sürdürülmeli. Krizin uzamasına karşın yeni planlamalar şimdiden yapılmalı.


Türkiye’de sebze ve meyve israf oranı yüzde 53 

Gıda kaybı ve israfın önlenebileceğini vurgulayan Selışık, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde israf sorununun farklılık gösterdiğini söyledi. 

Gelişmekte olan ülkelerde kayıpların yüzde 40'ı hasat ve işleme düzeylerinde gerçekleşiyor. Gelişmiş ülkelerde ise kaybın yüzde 40'ı perakende ve tüketici düzeyinde gerçekleşiyor.

Türkiye'deki en çok kayıp ve israf sebze ve meyvelerde. Burada kayıp oranı yüzde 53. Hane halkı düzeyindeki israf ise en çok sebze ve meyve yüzde 5, tahıllar yüzde 5 ve yağlı tohum ile baklagillerde yüzde 4."

“113 milyon insan akut açlıkla boğuşuyor”

Özellikle kırılgan ülkelerin salgın nedeniyle zor duruma düştüğünü kaydeden Selışık, 53 ülkede 113 milyon insanın akut açlıkla boğuştuğunu, böyle devam ederse kamu sağlık sistemlerinin salgını kaldıramayabileceğini ve insanlığın dramatik sonuçlarla karşılaşabileceğini belirtti.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU