Hayat kadınları Kovid-19 salgını nedeniyle her zamankinden daha büyük tehlike altında

Dünya genelindeki Kovid-19 salgını nedeniyle hayat kadınları her zamankinden daha fazla risk altında

ABD'de yaklaşık 1 milyon hayat kadını yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle giderek artan bir risk altında (AFP)

Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını, diğer sağlık krizleri gibi en çok toplumun suça itilmiş, ötekileştirilmiş ve ekonomik olarak istikrarsız kesimlerini etkiliyor.

Birleşmiş Milletler HIV ve AIDS Ortak Programı (UNAIDS) ve Küresel Seks İşçiliği Projeleri Ağı da hayat kadınlarının dünya genelinde yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Hükümetlere hayat kadınlarının insan haklarına saygı gösterilmesi, bu hakların korunması ve uygulanması çağrısı yapan UNAIDS, salgın sonrası hükümetlerin ilan ettiği tecrit çağrılarına hayat kadınlarının uyma konusunda sorumluluğu olduğunu ancak Kovid-19 kaynaklı toplumsal koruma programlarından dışlandıkları gerekçesiyle hem sağlıklarının hem de yaşamlarının tehlikede olduğunu vurguladı.

Uluslararası örgüt, hayat kadınlarının haklarını korumayı amaçlayan kurumların, dünya genelinde, özellikle de hayat kadınlığının suç olarak kabul edildiği ülkelerde, bu kişilerin ulusal sosyal koruma programlarına erişim eksikliği çektikleri yönünde bildirimlerde bulunduğunu belirtti.

Kovid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde hayat kadınlarının çeşitli zorluklar, gelir kaybı ve gittikçe artan oranda ayrımcılık ve tacizle karşılaştığını belirten UNAIDS, hayat kadınlarının sağlık ve insan haklarını korumak amacıyla hükümetlere şu önlemleri hayata geçirmesini tavsiye etti:

  • Göçmen hayat kadınlarının sağlık hizmetlerine ulaşabilmesini sağlamak için sağlık kuruluşları ve göçmenlik kurumları arasında acil olarak koruyucu bir duvar oluşturulması
  • Yoksullukla karşı karşıya kalan hayat kadınlarına özellikle de göçmenlere acil finasal yardım
  • Zorla yerinden edilmeleri durdurma ve evsiz hayat kadınlarına uygun barınma imkanlarının sunulması
  • Hayat kadınlarının evlerine ve çalıştıkları yerlere yapılan baskınların durdurulması ve kamu sağlığını korumak için gerekli tüm önlemlerin alınması
  • Hayat kadınlığıyla ilgili gözaltı ve yargılamaların durdurulması. Cezalandırıcı önlemler ve suç olarak saymak yerine ihtiyacı olanlara gerekli hizmetlerin sağlanması
  • Kovid-19'la bağlantılı kısıtlamarda ceza kanununun uygulanmasını sonlandırma. Zorunlu Kovid-19 testi uygulaması ve bağlantılı kovuşturmalara son verme
  • Seyahat kısıtlamaları arttığı için vizeleri bitenlerin belgelerinin süresini uzatma

Kovid-19 nedeniyle 14 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği ABD'de de bu alanda çalışan yaklaşık bir milyon hayat kadını ve seks işçisi tecrit nedeniyle evlerinde karantinaya girmiş durumda.

AFP'ye konuşan ve "Bruno" takma adını kullanan 33 yaşındaki seks işçisi de bunlardan biri.

Bir ay önce müşterileriyle buluşmayı Kovid-19 salgını nedeniyle bıraktığını söyleyen Bruno, ülkede işsiz kalan çoğu işçinin aksine federal yardımlardan yararlanamadığı için virüs riskine rağmen işe dönmeyi düşünüyor. 

Müşterilerinin yüzde 80'inini kaybettiğini ancak hala bazılarının kendisiyle hala görüşmek istediğini belirten Bruno şu ifadeleri kullanıyor: "Riski göze alacağım. Bir tek bu yolla para kazanabiliyorum .Virüs olmasına rağmen insanların hala tehlikeyi göze almak istemesine şaşırdım."

Huffington Post'a yazan New Yorklu bir hayat kadını Molly Simmons da ABD hükümetini şu sözlerle eleştirdi:

Hükümetimizin seks işçiliğini suç olmayan bir saha olarak tanımaktaki isteksizliği çok sayıda seks işçisinin hızlıca finansal çaresizliğe itilmekte olduğu anlamına geliyor.

Bazı hayat kadınları da salgın sırasında müşterileriyle internet üzerinden kamerayla görüşmeye ya da telefonla bağlantı kurmaya yöneldi. 

Hayat kadınlarının haklarını korumak için çalışan bazı sivil toplum örgütleri de bu kişilerin müşterisi olanların hayat kadınlarına bağış yapması ya da salgın sonrası için önden ödeme yapmaları çağrısında bulundu.

 

AFP, UNAIDS
Derleyen: Keremcan Karabatak

DAHA FAZLA HABER OKU