"Sazan Sarmalı" krizinin ardından sektörde kartlar yeniden dağıtılıyor

Filmin henüz vizyondayken Netflix’te yayınlanmasıyla başlayan krizi aşmak için sinema sektörünün tüm bileşenleri bir araya gelmeye hazırlanıyor. Hedef "Yeni yol kazalarını önlemek"

Organize İşler: Sazan Sarmalı filminin vizyonun 15. gününde Netflix'ten yayınlanmasının yankıları sürüyor. 2005'te gösterime giren ilk film, 2 milyon 600 binin üzerinde biletli seyirci tarafından izlenmiş, 18 milyon liraya yakın hasılat elde edilmişti.

Independent Türkçe'ye konuşan Sinema Salonu Yatırımcıları (SİSAY) Derneği Başkanı Cenk Sezgin, vizyondaki  bir filmi Netflix'e sattığı için BKM'ye dava açmayacaklarını söyledi, “Amacımız karşı tarafı cezalandırmak değil ama bundan sonrası için emsal karar aldırmaya çalışacağız" dedi.

Organize İşler: Sazan Sarmalı filminin Netflix’te gösterileceğini Cuma günü yayından sadece 6 saat önce duyduklarını ancak konuşulanların gerçek olmayacağını düşündüklerini belirten SİSAY Derneği Başkanı, hukuki yola başvurmayacaklarını, uzlaşmacı tavır takınacaklarını ve yapımcıları anlamaya çalışacaklarını söyledi.

 

 

Sektörün geleceği masaya yatırılacak

Sezgin, Türk sinemasının geleceği için birlik olunması gerektiğini kaydederek önümüzdeki hafta yapacakları 2 toplantının kritik olduğunu vurguladı. Önce sektörel birliklerin kendi içinde daha sonra da yapımcılar, yönetmenler, birlikler ve bakanlığı da kapsayacak şekilde toplantı yapılacağını ve son dönemde yaşananların değerlendirileceğini kaydetti.

Sezgin, BKM’nin kendileriyle temasa geçip geçmediğine ilişkin bir soruya ise “Direkt iletişime geçmediler ancak önümüzdeki günlerde bir araya geleceğiz” yanıtını verdi.

“Vizyona girişin ertelenmesi Netflix’e yaradı”

Sinema yapımcıları ile MARS Entertainment Group arasındaki “Mısır krizi” nedeniyle Organize İşler 2’nin Aralık yerine Şubat ayında vizyona girdiğini belirten Sezgin, sinemalardaki yayın tarihi ile Netflix gösteriminin bu sebeple çakıştığı görüşünde. 

Sezgin, BKM’nin bu durumu Netflix yöneticileriyle görüştüğünü ancak ABD’li platformun geri adım atmadığını düşündüklerini belirtse de, BKM’nin “film vizyondan kalkınca platformda yayınlanması” şartını koşması gerektiğini savunuyor.  

“8 hafta şartı diye bir şey vardır, sinema salonu işletmecileri pek çok salonunu yüksek gişe beklenen bir film için bu süre boyunca kapatır” diyen Sezgin, Organize İşler: Sazan Sarmalı’nın da 2 ay vizyonda kaldıktan sonra Netflix’te yayınlanması gerektiğini, sektörün zor durumda kaldığını söylüyor. 

 

 

 

“Filmler nasılsa Netflix’e gelecek kaygısı gişeyi etkiler”

Sezgin’e göre Organize İşler 2’nin durumu, diğer filmleri de etkileyecek. Halkın belli bölümü “nasılsa bu film de yakında Netflix’te yayınlanır” düşüncesiyle filmleri sinemada izlemekten vazgeçecek.

“Gişeye yansıyan düşüşün yüzde 20’si Netflix’ten”

Organize İşler: Sazan Sarmalı ilk hafta yaklaşık 1,5 milyon gişeye ulaşırken ikinci hafta seyirci sayısı yüzde 25 düştü. Filmi iki haftada 2,5 milyon biletli izleyici seyretti. Filmin Netflix’te gösterilmesinin ardından geçen birkaç günlük süreçte ise gişede yüzde 45’lik düşüş yaşandı. Cenk Sezgin, bu düşüşün yüzde 25’inin doğal düşüş olduğunu ancak kalan yüzde 20’lik kısmın Netflix etkisi olduğunu belirtiyor.

SİSAY Başkanı, Netflix’in 2012’den bu yana yıllık yüzde 5 performans artırdığını, buna başka platformların da dahil olacağını önlem alınmazsa 10 yıl içinde sektörün bitme noktasına geleceğini söylüyor. 

190 ülkede yayınlanacak diyorlar ama İngiliz, Fransız neden izlesin?”

Öte yandan BKM, filmin 190 ülkede yayınlandığını, İstanbul ve Türkiye’nin reklamının yapıldığını söylese de Cenk Sezgin aksini iddia ediyor. Organize İşler: Sazan Sarmalı’nın bir tek Türkiye’de yayınlandığının altını çizen Sezgin, altyazının yetişmemesi sebebiyle yurtdışı yayının gerçekleşmediği iddialarının ise gerçeği yansıtmadığı görüşünde. SİSAY Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, yabancıların bu filme ilgi göstermesini beklemiyor. Yılmaz Erdoğan’ın bir önceki filmi Ekşi Elmalar’ın da Netflix’ten yayınlandığını ancak izlenme oranının yüksek olmadığını belirten Sezgin, Organize İşler: Sazan Sarmalı’nın da akıbetinin benzer olacağı görüşünde.

“Dünya sineması Recep İvedik’i şaşkınlıkla karşılıyor”

Türk filmlerinde yer alan pek çok karakterin yabancıların ilgisini çekmediğini söyleyen Cenk Sezgin, yurtdışında katıldıkları platformlarda kendilerine en çok sorulan sorulardan birinin “Recep İvedik filminin nasıl bu kadar çok izlendiği” olduğunu aktarıyor ve dünya sinemasının bu durumu şaşkınlıkla karşıladığını sözlerine ekliyor. 

Türkiye’de çok ilgi çeken bazı karakterlerin yurtdışında karşılığı olmadığı görüşünü savunan Sezgin, Recep İvedik 6, Netflix’e satılsa bile yabancılar üzerindeki etkisinin Türkiye’deki gibi olmayacağını ve  pek çok espriye gülünmeyeceğini söylüyor. Cenk Sezgin, “Bir avuç izleyici için bir kaşık suda fırtınalar koparmaya gerek yok, Netflix için sinemadan vazgeçilmemeli” diyor. Sezgin,  sadece Recep İvediklerin değil, Ayla, Müslüm gibi yapımların çoğalması gerektiğini sözlerine ekliyor. 

 

 

“Kurdaki dalgalanma sinemayı da vurdu”

Sezgin, "Dövizdeki kur farkı sektörü vurdu. Türkiye’de bilet fiyatı ortalaması 10 yılda 8,5 liradan 14-15 liraya yükseldi. Yüzde 40’ın üzerinde artış var ama dövizdeki kur farkı yüzde 250. Maliyetimiz 5 kat arttı. Kiralarımız, ekipmanlarımız, giderlerimiz döviz üzerinden ama kazancımız TL" diyor.

Türkiye’de yerli filmlere yüksek ilgi gösterildiğini söyleyen Sezgin, satılan 100 biletten 63’ünün Türk yapımı olduğunu belirtiyor. Bu rakamın Fransa’nın 2 katından fazla olduğunu belirten Sezgin, bilet hasılatının ise yıllık 300 milyon dolar civarında olduğunu kaydediyor. 

 

 

“Krediyle işleri döndürüyor, sürekli borçlanıyoruz”

Geçtiğimiz yılın ilkbaharından bu yana sinema sektörünün genel anlamda kış uykusunda olduğunu belirten SİSAY Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, kendisinin de 15 ayrı kentte 150 sinema salonunun olduğunu, sürekli borçlandıklarını, işleri krediyle döndürdüklerini ve gelirlerinin giderlerini karşılamadığını söylüyor. 

 

 

"MARS Group sektörün genelini yansıtmıyor"

Mısır krizinin taraflarından MARS Entertainment Group’un sahip olduğu Cinemaksimum salonlarının İstanbul’daki lüks semtlerde şubelerinin olması nedeniyle adının geçtiğini ancak bu salonların 35 kentte yer aldığını, 40’ın üzerinde kentte bulunmadığını belirtti. Cinemaksimum salonlarının sektörün tümünü yansıtmadığının ve 30 liralık biletlerin sadece belli yerlerde satıldığının altını çizen Sezgin, başka gruplara ait salonlarda 14-15 liraya bilet satıldığını ve aslında bilet fiyatlarından elde edilen gelirin düşük olduğunu sözlerine ekledi.

Cenk Sezgin, önümüzdeki hafta yapılacak toplantılarda sektöre kilit vurulmaması adına neler yapılabileceğinin masaya yatırılacağını yineledi.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU