Uzmanlar bölgedeki hareketliliği değerlendirdi: İran, Süleymani'den doğan boşluğu doldurabilecek mi, ABD Irak'tan çekilir mi?

Irak'ta askeri ve siyasi hareketlilik devam ediyor. Uzmanlar, yeni sürecin ABD-İran hattında yeni bir kırılma noktası yaratacağı görüşünde

Fotoğraf: AFP

Irak’ta son dönemde artan askeri hareketlilik ve yetkililerin yaptığı açıklamalar ABD-İran arasındaki gerilimin yeni bir kırılma noktasına doğru ilerlediğine işaret ediyor.

Washington Post’ta yer alan haberlere göre ABD, Irak’taki bazı askeri üslerini Iraklı güçlere devretti.

Bu üslerden tahliye edilen ABD askerleri ise Anbar vilayeti sınırları içinde yer alan Ayn el Esad ve Erbil’deki üslere kaydırıldı.

Ayrıca Ayn el Esad ve Erbil’deki üslere patriot hava savunma sistemi konuşlandırıldı.

Fransız Le Figaro gazetesinden Ortadoğu Uzmanı Georges Malbrunot’un iddiasına göre, 2 Nisan tarihinde Bağdat’ta görev yapan ABD ve Avrupa ülkelerinden birçok diplomat Katar Havayolları (Qatar Airways) ile Irak’tan tahliye edildi.
 


Irak’ta hareketlilik devam ederken ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

Gelen bilgiye ve inancımıza göre İran veya vekil güçleri, Irak'taki Amerikan askerlerine ve/veya varlıklarına yönelik sinsi bir saldırı planlıyor. Eğer bu olursa İran bunun bedelini gerçekten çok ağır şekilde öder.
 


Wall Street Journal'e konuşan ABD'li İstihbarat yetkilisi İran veya İran destekli güçlerin Irak'taki ABD askeri personeline karşı ciddi bir saldırı planladıklarını ileri sürerek “Yakında bir şeyler bekliyoruz” şeklinde konuştu.


“Patriotlar ABD’nin Irak’tan çıkmayacağının tescili”

Irak’taki mevcut hareketliliği Independent Türkçe için yorumlayan Irak analisti Mehmet Alaca, “Washington, İran destekli Iraklı milis gruplarının silahlı tacizlerle ve İran yanlısı grupların parlamentoda ABD güçlerinin ülkeden çıkarılmasına yönelik baskılarına rağmen söz konusu askeri üslere Patriot yerleştirerek ülkeden çıkmayacağını tescil etti” dedi.

“Bu iki üs Süleymani'nin öldürülmesinden sonra İran'ın balistik saldırı düzenlediği üsler olmakla birlikte ABD'nin Irak'taki en büyük ve korunaklı bölgeleri” diyen Alaca, şöyle konuştu:

ABD'nin küçük ve korunaksız üslerden çekilerek tahkim edilmiş üslere geçmesi, İran destekli milislerden gelecek muhtemel kontrolsüz saldırılara yönelik önlem. Aynı zamanda İran'a karşı da gelecekteki olası füze saldırılarının 'işe yaramayacağı' mesajı.


Washington’un Irak’tan çekileceği iddialarının gerçekçi olmadığını patriotları yerleştirerek gösterdiğini belirten Alaca, “Irak, ABD açısından bölgedeki müttefikler ve düşmanlara yönelik eylemlerinde en önemli harekât üssü” ifadelerini kullandı.

“Kaani, selefi Süleymani’nin rolünü üstlenebilecek mi?”

Irak’taki hareketlilik sadece ABD ile sınırlı değil.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun dış operasyonlar birimi Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani 30 Mart’ta Bağdat’a gitti.

The Associated Press’in (AP) haberine göre, İsmail Kaani’nin Bağdat ziyareti Iraklı siyasi cenahlar arasında birliktelik oluşturmak amacıyla gerçekleşti.
 


Irak uzmanı Melahat Tok, İsmail Kaani’nin selefi Süleymani gibi Irak’taki hükümet kurma sürecine müdahalesine dikkat çekerek söz konusu ziyaretle ilgili şunları kaydetti:

Kaani’nin Bağdat ziyaretinde konuşulan konulardan birinin Irak’taki hükümet kurma çalışmaları olduğu basında da yer aldı. İran’ın, hükümeti kurmakla görevlendirilen Adnan Zurfi’ye ABD’ye yakınlığından  dolayı karşı olduğu biliniyor. Irak’ta hükümet kurma sürecine İran müdahaleleri yabancı olduğumuz bir mevzu değil. Ne var ki daha önce bu konuda öne çıkan isim Kasım Süleymani idi. Son ziyaretin çizdiği tablo ise Kaani’nin selefi Süleymani’nin rolünü üstlenip üstlenemeyeceği yönündeki şüpheleri güçlendiriyor.


Kaani’nin selefi Süleymani ile olan farklarına işaret eden Tok, bu durumun Irak’taki olası yansımalarıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Irak’taki Şii figürlerle yakın ilişkileri olmayan, Arapçasının yetersiz ve Süleymani’nin aksine katı bir güvenlik bürokratı olan Kaani’nin sahada oldukça aktif olan Süleymani’nin boşluğunu dolduramayacağı Irak’ta şimdiden konuşuluyor. Irak adına en büyük risk şu anda Kaani’nin bürokrat kişiliği nedeniyle oluşacak boşluk ve bunun getireceği çok yönlü şiddet dalgası.


İranlı yetkililer, ABD’nin Irak’taki askeri hareketliliğine yönelik açıklamalarda bulunmaya devam ediyor.

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Askeri Danışmanı Yahya Rahim Safevi, ABD'yi “Irak halkından büyük bir yenilgi göreceksiniz” sözleriyle tehdit etti. 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyyid Abbas Musevi ise “ABD'nin Irak'taki hareketliliği bu ülke halkı ve resmi makamlarının talep ettiği bir şey değil. Bu hareketlilik bölgeyi yıkıcı bir istikrarsızlığa götürebilir” ifadelerini kullandı.


Irak’ta bugüne nasıl gelindi?

27 Aralık tarihinden ABD’nin Kerkük’te bulunan K1 askeri üssüne Haşdi Şabi bileşenlerinden Ketaib Hizbullah tarafından roket saldırı düzenlenmiş ve bu saldırıda ABD’li bir sözleşmeli personel yaşamını yitirmişti.

ABD ise bu saldırıya cevap olarak Irak’ın güneydoğusundaki el-Kaim’de Ketaib Hizbullah karargahını hedef almış ve saldırı esnasında 25 Ketaib Hizbullah milisi hayatını kaybetmişti.

Bu saldırıya yanıt olarak 31 Aralık 2019'da ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği önünde toplanan Haşdi Şabi taraftarlarının elçilik binasını basarak içeri girmeleri Irak’taki tansiyonu daha da yükseltmişti.

ABD Başkanı Trump, Bağdat elçiliğine yapılan saldırıdan İran'ı sorumlu tutup büyükelçiliğe ek asker gönderme kararı almıştı.

3 Ocak tarihinde ABD'nin Bağdat Havalimanı'na düzenlediği İHA saldırısında İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis’in öldürülmesi Irak’taki Washington-Tahran geriliminin zirve noktası olmuştu.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU