Vuhanlı gazeteciden Çin’deki son durum ve Türkiye’ye üç tavsiye

Koronavirüs salgının ilk çıktığı Çin’in Vuhan şehrindeki 6 bin 893 mahallenin yüzde 98.2’sinin salgından kurtarıldığını söyleyen Vuhanlı gazeteci Jiankun, ülkesindeki son durumu anlattı ve Türkiye’ye üç tavsiyede bulundu

Koronavirüs'ün ilk çıktığı Vuhan'da karantina halen sürüyor / Fotoğraf: Reuters

Koronavirüs salgını bütün dünyayı etkilemeye başladı.

Ancak yaşamı adeta felç eden bu hastalık ilk defa geçtiğimiz Aralık ayında Çin’in Vuhan adlı pek de tanınmayan bir şehrinde başlamıştı.

Bu şehirden gelen adeta korku filmlerini andıran karantina görüntüleri izleyenleri dehşete düşürmüştü.

O günlerde pek az kimse Çin’de bir şehirde görülen bir salgının bütün dünyayı bu derece etkileyebileceğine inanıyordu.

Ancak bugün Vuhan’da yaşananların benzerleri dünyanın pek çok yerinde yaşanıyor, Türkiye’de bu süreçten olumsuz etkileniyor.

Peki başta Vuhan’da olmak üzere Çin’de son durum ne? Çin iddia edildiği gibi bu hastalığı yendi mi?

Çin’den bakıldığında Türkiye’de koronavirüs ile mücadele nasıl görülüyor?

Çin, Koronavirüsü alt edecek bir ilaç ve aşı geliştirmeye yakın mı?

Kamuoyunda merak konusu olan ve hastalığın nedeni olarak görülen bazı alternatif beslenme alışkanlıkları iddia edildiği gibi Çin’de gerçekten yaygın mı yoksa münferit mi?

çinli çocuk.jpg
Tang Jiankun / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

23 Ocak’tan beri ailesinin yanına Vuhan’a gidemiyor

Bu soruları şu an Çin’in Beijing şehrinde yaşayan Çinli bir gazeteci Tang Jiankun ile konuştuk.

Çin Medya Grubu Türkçe Departmanı’nda çalışan ve iyi derecede Türkçe bilen Jiankun bir Vuhanlı.

Kendisi iş için bu aralar Beijing şehrinde yaşasa bile başta annesi, babası ve  bütün akrabaları halen memleketi Vuhan’da.

Yılda birkaç kez ailesini ziyaret için Vuhan’a giden  Jiankun, şehre giriş ve çıkışın 23 Ocak gününden itibaren kapatılması nedeniyle o günden beri ailesiyle ancak telefon veya internet yoluyla görüşüp günlük durumlarını takip edebiliyor.

Gazeteci olması nedeniyle Çin’deki koronavirüs haberlerini de düzenli takip eden Jiankun, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:

“Vuhan’da sosyal medyada mahalle bazında sipariş grupları oluşturuldu”

Öncelikli olarak ailenizden haber alabiliyor musunuz?

Vuhan şehri kendine kapatılmasından bu yana iki buçuk ay geçti. Benim annem ve babam evde iki ay izole edildi. Bu sürede annem her hafta oturduğu mahallenin girişinde yiyecek ve içecek alıyor. Sosyal medyada mahalle bazında sipariş grubu oluşturuldu. Sakinler bu tedarik sisteminden yararlanarak sipariş verirler. Genellikle iki gün sonra kurye istediklerinizi mahallenin giriş kapısına kadar bırakır. Babam ise 60 gündür evden bile çıkmadı. Hayat bir süre böyle devam ediyordu. Son bir buçuk haftada Vuhan’da yeni koronavirüse yakalanan yeni vaka görülmedi. Bununla birlikte taburcu edilen kişi sayısı her geçen gün artıyor. Ülkenin dört köşesinden Vuhan’ın mücadele çalışmalarına gelen sağlık görevlileri de geldikleri yerlere geri dönmeye başladı.

wuhanson durum reuters.jpg
Başta Wuhan olmak üzere tüm Çin'de koronavirüse karşı sıkı önlemler uygulandı / Reuters

 

“82 yaşındaki anneannem koronavirüsten kurtuldu”

Benim 82 yaşındaki anneannem Şubat ayının sonunda yeni koronavirüse yakalandı. Anneannem inmeyi yaşadıktan sonra huzurevinde yaşıyordu. Şehirde büyük çapta test yapıldığı zaman sonucu pozitif çıktı. Hastaneye hemen götürüldü ve çok iyi tedaviden geçirildi. Hemşire belli aralıkta video çekip bize paylaşıyordu. Onu ziyaret edemesek de güncel durumu ailemi rahatlatıyor. 29 Mart günü hastaneden taburcu edildi. 14 günlük karantinadan sonra tekrar aileye geri dönmesi bekleniyor.

Vuhan mahalle mahalle koronavirüsten kurtarılıyor

Vuhan’da son durum nedir?

Şimdiye kadar Vuhan’da bulunan 6893 mahallenin yüzde 98.2’si “salgından kurtarıldı” ilan edildi. Şehrin otobüs ve metrosu 28 Mart günü tekrar hizmete açıldı. Yerliler de düzenli olarak işe geri dönüyor. Vuhan şehrinin 8 Nisan günü tamamen açılmasına ilişkin haber de yayımlandı. Vuhan’ın “başlatma” butonuna yakında basılacak. 

“Çin, riskli noktalara karşı kesin önlem alıyor”

Vuhan dışındaki bölgelerde sıkıntı sürüyor mu? İkinci bir salgın riski var mı?

Çin’in ana kesiminde bulunan 32 idari bölgeden birçoğu iki haftadır iç kaynaklı yeni vakaların olmadığını bildirdi. Merkezi hükümete bağlı salgınla ortak kontrol ve önleme mekanizması komisyonu ülke genelinde virüsün bulaşma yolunun esasen kesildiği değerlendirmede bulundu. Çin’de büyük çaplı tedbirlerin yerine riskli noktalara karşı keskin önlem alınmaya başlandı.

wuhananadolu.jpg
İlerleme kaydetse bile Çin'de halen salgından kurtulmuş değil / Fotoğraf: AA

 

Çin salgından kurtuldu diyebilir miyiz?

Çin’in salgından tamamen kurtarılması henüz söz konusu değil. Çin Ulusal Sağlık Komisyonu’nun 1 Nisan’da açıkladığı günlük bildirimde belirti vermeyen enfeksiyona yakalanmış kişi sayısının 130’u bulmasına yer verildi. Önümüzdeki dönemde bu duruma karşı daha fazla test yapılacağı öngörülüyor. 

Çin, şimdi dışarıdan gelen vakalarla uğraşıyor

Öte yandan yurtdışından Çin’e gelen yolcular arasında  sürekli yeni vakalar tespit ediliyor. Salgının dünyanın birçok ülkesinde etkili olduğu zaman, Çin’e geri dönen sayısı her geçen gün artıyor. Buna karşın yurtdışından gelen yolcuların 14 gün belli yerlerde karantinada tutulması gerektiği uygulama ortaya koyuldu.

“Çin üç önleme hattı oluşturdu”

Bildiğim kadarıyla salgının yurtdışından Çin’e yayılmasını önlemek için üç önleme hattı oluşturuldu. Birincisi gümrükten geçen herkese ısı ölçümü yapılması, ikincisi 14 gün karantinada kalan yolcuların tanı testinden geçirilmesi, üçüncüsü ise hastanelerde ateşli hastalar için özel klinik açılması. Şu an dış kaynaklı yeni vakaların hepsi birinci ve ikinci hatta tespit edildi. Çin’de değişen duruma karşı önlemler güncelleniyor.

araştırma.jpg
Koronavirüs araştırmalarında henüz kesin bir sonuç yok / Fotoğraf: AA

 

Virüsün kaynağı henüz tespit edilemedi

Çin'de koronavirüse dair araştırmalarda son durum nedir? 

Gerek Çin’de gerek dünyanın birçok ülkesinde koronavirüse dair araştırmalar yapılıyor. Şu an araştırmacılar üç yönde çalışıyor. Birincisi geçen yılda ABD’nin grip vakalarına test yapılması, İtalya, Çin ve diğer ülkelerde ilk tespit edilen şüpheli vakalara test yapılması ve üçüncüsü doğada COVID-19’a yakın numunenin keşfedilmesi. Maalesef virüsün nereden geldiği soruya henüz net cevap yok. Virüsü tespit edip tanımak çok karışık ve zor bir bilimsel mesele. Profesyonel ve bilimsel araştırmanın sonucunu beklemeliyiz.

“Ebola aşısı geliştiren ekip koronavirüse çalışıyor”

Yakın zaman içerisinde bir ilaç ya da aşı mümkün mü?

Yeni koronavirüs kaynaklı zatürreye karşın gerçek anlamda bir ilaç veya aşı henüz yok. İlaç araştırma uzun bir zaman alır. Ama bugün her şey sıfırdan başlamaya da gerek yok. Çünkü koronavirüs üzerinde araştırma birkaç yıl sürdü. Birçok araştırmanın kısa bir dönemde atılım gerçekleştireceği öngörülüyor. Mesela Çinli bilim insanlarının yeni korona virüsüne karşı geliştirdiği alt birim aşı klinik denemeler için onay aldı. Araştırma başını çeken Çinli uzman Chen Wei, aşının etkisi ile kalitesine yönelik değerlendirmeler gibi gerekli prosedürleri kısa bir süre içinde tamamladığını duyurdu. Bu ekip daha önce de Ebola aşısı geliştirmişti.

türkiye.jpg
Türkiye'de koronavirüs ile mücadele ediyor / Fotoğraf: AA

 

“Türkiye koronavirüse karşı en hızlı harekete geçen ülkelerden”

Çin'den bakıldığında Türkiye'nin koronavirüs sürecini nasıl görüyorsunuz?

Türkiye yeni koronavirüs salgını karşısında en hızla harekete geçen ülkelerden biri. Ocak ayında Wuhan’da vatandaşları tahliye etti ve daha sonra Çin ile uçuşları askıya aldı. Çin’den gelen Türk vatandaşlar izolasyonda kaldı ve karatinadan sağlıklı biçimde çıktı. Türk basını en başından beri salgını yakından takip ediyor ve Türk halkının kişisel koruma tedbirleri dahil olmak üzere çok değerli bilgi almalarını sağlıyor. Adı geçen yöntemler gereksiz paniği önledi. 

Türkiye'ye ne tavsiye edersiniz?

Çinli uzmanların dediği gibi “Erken test, erken bildirim, erken tedavi ve erken izolasyon” tavsiyesinde bulunuyorum. Testten pozitif çıkanların hepsinin sınıflandırılıp belli yerlerde tedavi görmeleri gerekir. Hastaları tedavi etmek için Vuhan’da hastane kamulaştırıldı, prefabrik hastane kuruldu ve ardından büyük salonlar kabin hastaneler haline dönüştürüldü. Aksi takdirde, belirti vermeyen hasta virüsü diğerlere bulaştırabilir, hastalardaki hastalık durumu da ağırlaşabilir. Çin'de salgın ülkede etkili olduktan hemen sonra sokağa çıkma yasağı ortaya koyuldu ve tanı testi hızlandı. Bunların salgın kontrolü için çok faydalı olduğu Çin’de artık kanıtlandı. Eğer salgınla mücadeleyi bir savaş nitelersek, hepimiz savaşçıdır. Herkes kendini iyice korumakla bu çalışmalara katkı sağlayabilir.

"Yarasa yemeğini ilk kez Türk basınında gördüm"

Kamuoyunda hastalığın Çin'de var olduğu iddia edilen bazı yeme alışkanlıklarından kaynaklandığına dair bir inanış var. Özellikle yarasa vb. gibi bazı vahşi hayvan türlerinin yenmesinden kaynaklandığı iddiası özellikle sosyal medyada ile getiriliyor. Gerçekten alternatif bazı yemek türleri Çin'de yaygın mı? Bu konudaki yanlışlar ve doğrular nedir? Jiankun bu soruya şöyle cevap verdi:

Çin’in yemek kültürü çok zengin. Her bölgenin kendine özgü yemek üslubu var. Bir Çinli olarak yemek kültürümü iyice tanıdım diyemem.Ama Çinlilerin ana yemeği pirinç ve buğday. Bu açıdan Türkiye’nin mutfağına benziyor. Benim memleketim Vuhan’da iki nehir kesişip geçer. Bir de Vuhan şehri birçok göle ev sahipliği yapar. Bu bağlamda tatlı su balıkları ve karides Vuhan mutfağında önemli yer alır. Coğrafi ve yiyecek benzerlikten dolayı İstanbul’da yaşarken hiç yabancılık hissetmedim. Bahsettiğiniz yarasa yemeğini hayatımda hiç görmemiştim. İlk kez Türk basınında gördüm. Tabii daha sonra bu görüntülerin Çin’in dışında çekildiği kanıtlandı.

yarasa.jpg
Jiankun, Çin'de yarasa yemeğini hiç görmediğini iddia etti. Yarasa eti yukarıdaki fotoğrafın çekildiği Endenozya'nın kimi bölgelerinde de tüketiliyor / Fotoğraf: AFP

 

"Abartılı iddialar yabancı düşmanlığına yol açar"

Şunu belirtmek isterim ki, virüs ayrımcılık yapmaz, fakat insanlar öyle yapar. Bilinmeyen virüs, asılsız ve abartılı iddiaların provokasyonuyla yabancı düşmanlığına yol açar. Asya kökenli, özellikle Çin kökenli insanlara karşı eşi görülmemiş açık ırkçılık uygulanır. Eğer zamanı geriye çevirsek, 2009 yılında dünya nüfusunun yüzde 24’ünü yakalayan H1N1 salgınının ABD’de çıktığını görebiliriz. Ama bu virüs hiçbir zaman ABD virüsü olarak isimlendirilmedi. ABD’liler de ayrımcılık görmedi. Bir de unutmayalım ki virüs domuzdan insana bulaştı. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU