İstinaf mahkemesinin Cumhuriyet gazetesi kararı: Usul, esas, deliller ve ispat açısından hiçbir sorun yok

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 5 yılın altında ceza alan Cumhuriyet gazetesi eski çalışanı ve yöneticilerine verilen cezalarını onarken bir gerekçe açıklamadı

Cumhuriyet gazetesinin eski çalışan ve yöneticilerine verilen cezalar gerekçesiz onandı

Cumhuriyet çalışanları hakkındaki onama kararını İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 3. Ceza Dairesi aldı. 

Mahkeme onama kararı metninde detaylı bir gerekçeye yer vermedi. İstinaf mahkemesine göre, ilk mahkemenin verdiği kararda usul ve esas yönünden, deliller ve işlemler yönünden ve ispat bakımından sorun yok. 

İstinaf mahkemesi kararında neden bu kanaate varıldığına yer verilmedi. 

Sadece yerel mahkemenin kararına atıfta bulunuldu: 

“Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, mahkumiyet hükümleri yönünden cezaların kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunda bulunan Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, CMK’nın 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine…”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek” iddiasıyla yargılanan Akın Atalay hakkında “örgüte yardım” suçlamasından 7 yıl, 3 ay, 15 gün, Orhan Erinç hakkında 6 yıl 3 ay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık hakkında 7 yıl 6 ay,

Kadri Gürsel hakkında 2 yıl 6 ay, Aydın Engin hakkında 7 yıl 6 ay, Hikmet Çetinkaya hakkında 6 yıl 3 ay, Önder Çelik, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör hakkında 3 yıl 9’ar ay hapis cezası verilmişti. 

Mahkeme Turhan Günay, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın beraatına karar vermişti. Davada beş yılın üzerinde ağır hapis cezası alan isimlerin temyiz incelemesi ise Yargıtay'da yapılıyor.

Temyiz dosyası Yargıtay'da süren isimler ise Hikmet Çetinkaya ve Orhan Erinç. Akın Atalay, Murat Sabuncu, Aydın Engin ve Ahmet Şık, 5 yılın üstünde ceza aldıkları için Yargıtay'a başvurabilecek.

Mahkumiyetleri 5 yılın altında kalanlar cezaevine

336 gün cezaevinde kaldıktan sonra 2 yıl 6 ay ceza alan Kadri Gürsel dışında kalanlar, mahkumiyet süreleri 5 yılın altında kaldığı için tekrar cezaevine girecek.

Musa Kart, Hakan Kara, Güray Öz, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör 1 yıl 16 gün; Emre İper 3 yıl 1 ay 15 gün, Bülent Utku 4 yıl 6 ay hapse mahkum edilmişti.

Bölge Adliye Mahkemesi, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği mahkumiyet kararlarını onarken, sanık Ahmet Şık’ın milletvekili seçildiği için hakkındaki yargılamanın durdurulması talebini reddetti. 

Yargıtay onarsa, Ahmet Şık da cezaevine girecek

İstinaf mahkemesi kararında Ahmet Şık'ın milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle hakkındaki yargılamanın durdurulması talebiyle ilgili, Anayasal düzene karşı suçlarda yasama dokunulmazlığının söz konusu olmadığı belirtilerek şöyle denildi:

“Silahlı Terör Örgütüne Bilerek ve İsteyerek Yardım Etme suçunun da bu kapsamda olduğu sonucuna varılmış ve yargılamaya devam edilmesinde bir isabetsizlik olmadığı görülmüştür. İstinaf başvurusunun reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi”

7 yıl 6 ay hapis cezası alan Ahmet Şık, mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından da onanırsa cezaevine girecek. 

Uluslararası Af Örgütü: Mahkeme kararları kusurlu

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin onama kararı üzerine Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Strateji ve Araştırma Yöneticisi Andrew Gardner şu açıklamayı yaptı:

“Cumhuriyet çalışanlarını cezaevine geri göndermek üzere bugün verilen karar, siyasi nitelikli yargılamaların ve kusurlu mahkeme kararlarının, onlar kadar taraflı temyiz süreçleriyle otomatik olarak onaylandığını ortaya koyuyor. Onlarca gazetecinin ve diğer medya çalışanının yargılanması, basın özgürlüğüne ve adalete yönelik süregelen bir hakarettir. Yetkililer, medya üzerindeki baskılarını artırmak için mahkemeleri kullanarak Türkiye’deki bozuk adalet sisteminin çirkin yüzünü bir kez daha göstermiş oldu. Bu durum, ifade özgürlüğüne önem veren herkes için tehlike çanlarının çalması demektir”

İlk duruşması 24 Temmuz 2017'de yapılan 18 sanıklı Cumhuriyet gazetesi davasında karar 26 Nisan 2018’de açıklandı.

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla yargılanan Cumhuriyet’in yazar, yönetici, çizer ve muhabirleri farklı sürelerde hapis cezası aldı.

Mahkeme heyeti, gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ile İlhan Tanır'ın dosyasının ayrılmasını kararlaştırdı.

DAHA FAZLA HABER OKU