Milli Gazete yazarı: Bir bakana bu kadar ilgi neden?

Mustafa Kurdaş: Bilinmelidir ki, “güven” yıkılırsa herkes altında kalır. İki, üç haftada 4,2 milyon yeni Twitter takibinin mesajı budur

Fotoğraf: AA

Milli Gazete’nin genel yayın yönetmeni Mustafa Kurdaş, “Bir bakana bu kadar ilgi... Neden?” başlıklı köşe yazısında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı yazdı. Kurdaş, “Koca’nın uzun zaman görülmeyen bir bakan profili olarak Türkiye halkının karşısına çıktığını” söyledi.

Kurdaş’ın yazısının ilgili kısmı şöyle:

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da koronadan önce az bilinen, belki bakanlarımızdandı. Fakat virüs sınırımıza dayandıktan hemen sonra günbegün Türkiye, deyim yerindeyse bir bakanıyla tanışmaya başladı. Sürecin ismi Fahrettin Koca’ydı.

Uzun zamandır görmediğimiz, hatta unutmaya yüz tuttuğumuz farklı bir bakan profiliyle çıkmıştı karşımıza Sağlık Bakanı.

Partizanlık yapmıyor, itham ve imalarda bulunmuyor, kutuplaştırmıyor, kırmızı plakanın havasını atmıyor, “görev adamlığı” örnekleri sergiliyordu. Astığı astık, kestiği kestik değildi. Daha da önemlisi; endişeyi hissettiriyor, halkı ve devleti korona tehdidinin ciddiyetine inandırmaya çalışıyor, şeffaf bir görüntü çiziyordu. Doğru şeyler yapıyordu…

Kendisini kasan, tekebbürle “bakan”, had bildiren, tribünlere oynayan, ağdalı kelimelerle süslü cümleler kuran; her daim alkış isteyen, övgü arayan bildik bakanlardan sonra “güven” duyulan bir bakan profiline memleketin olan ihtiyacını temsil etmeye başlamıştı. Öyle ki; her kesimden, her partiden insanlar Sağlık Bakanı’nı süregelen hükümete olan bakışından, kanaatinden apayrı bir yere koyuyordu. Fahrettin Koca’nın yaklaşımı ve görev sorumluluğuna, bugüne kadar AK Parti’nin kapısının önünden hiç geçmemiş olanlar bile güvenmeye başlamıştı.

Yazısına “Demek ki siyaset güvenmiş” ifadesiyle devam eden Kurdaş, şunları yazı:

Siyaset mekanizmasını yıpratanlar, siyasete güveni yıkanlar ve kutuplaştırma politikalarıyla toplumsal barışı yerle yeksan edenler için önemli bir dersti bu: Demek ki, siyaset güvenmiş, “güvenmiş”!

Yoksa, hemen her partilinin her akşam daha önce ismini bile duymadığı bir ismin yapacağı açıklamalara kilitlenmesini nasıl izah ederiz ki!

Sadece korona korkusu mu? Sadece haber alma ihtiyacı mı? Merak mı?

Hayır, tabii ki! İnsanlar televizyonlarla, internet siteleriyle, troll’lerle, kurumlarla yetinebilirlerdi bütün bunlar için. Daha önce nasıl yapıyorlarsa yine öyle yaparlardı.

Ya da Fahrettin Koca’nın babacan, sevecen, samimi hali mi? Uykusuzluktan gözleri kanlanmış görüntülerinin oluşturduğu duygusal ortam mı? Hayır, hayır! Tek başına bunlar da değil. Bir bakana olan göz kamaştırıcı bu alakanın gerçek sebebi; insanların “güven” ve “şeffaflığa” olan ihtiyacı ve özlemidir. Özellikle de zor günlerde insan güvenmek ister; güveni istemekle kalmaz; insan güven arar hatta. Siyaset, gerçekte güvendir, hatırlamış olduk.

Koronadan önce 300 binleri bile bulmayan Twitter takipçisine sahip olan Fahrettin Koca’nın bugün 4,2 milyon takipçiye ulaşması sosyal medya paradoksu değildir. Sağlık Bakanı’nın sosyal medya hesaplarındaki patlama, onun nezdinde Türkiye’nin güven arayışının, şeffaflık beklentisinin patlamasıdır.

Gazetecilik mesleğinin “övgü isteyene övgüler dizmenin”, “alkış isteyene alkış tutmanın” zorunluluk haline getirildiği bu zamanda, övgü dizileri olarak yazmıyorum bütün bunları. Fahrettin Koca, her şeyi dört dörtlük yapıyor da değil! Ama bu milletin bu süreçte ona yüklediği bir misyon var: Güven! Bu zor günlerde bu kez gerçekten inanmak, güvenmek istiyor. Bunu da, bir ay önce çok fazla tanımadığı, bilmediği partisinin bakanı gibi değil, bütün partililerin bakanı gibi davranan bir isme emanet etmiş görünüyor.

O yüzden diyorum ki, şu günden sonra artık siyaset evine dönmeli. İnsanın hayatı şu günlerde evdeyse, siyasetin hayatı da “güven”dir. Siyasetin “güven evine” dönmesi, toplumu da “güven ülkesine” taşıyacaktır. Bilinmelidir ki, “güven” yıkılırsa herkes altında kalır. İki, üç haftada 4,2 milyon yeni Twitter takibinin mesajı budur.

 

Milli Gazete, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU