DSÖ maske konusunda yanılıyor mu, koronavirüsten korunmak için herkes maske takmalı mı?

Uzmanlar maskelerin sağlıklı kişiler ve çalışanlar için en azından bir miktar koruma sağlayıp sağlamadığını sorguluyor

Temizlik önlemleriyle birlikte maske kullanımının salgının yayılmasını önleyebileceği belirtiliyor (Reuters)

Koronavirüs pandemisi dünyayı etkilemeye devam ederken uzmanlar, sağlıklı kişilerin kendilerini koruyabilmek için tıbbi maske kullanıp kullanmaması yönündeki resmi tavsiyeleri sorguluyor. 

The New York Times'ın haberine göre, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), maskelerin sağlıklı insanları gündelik hayatlarına devam ederken Kovid-19’a yakalanmaktan kesin olarak korumayacağını belirtmeye devam etse de bunun aksine işaret eden çalışmalar mevcut.

Resmi yönlendirmelerde; maskelerin halihazırda hasta olanlar, sağlık çalışanları ve düzenli olarak hastalarla ilgilenmesi gereken görevliler için ayrılması gerektiği tavsiye ediliyor. Sağlık yetkilileri, herkesin kendini korumak için ellerini düzenli olarak yıkamaya devam etmesini ve diğer insanlarla arasında yaklaşık 2 metrelik bir mesafe bırakmasını söylüyor.

Öte yandan 2013'te yapılan bir araştırmada, bilim insanları 2003’teki SARS salgını sırasında yapılan pek çok müdahaleyi sistematik biçimde incelemiş ve günde 10 kereden fazla el yıkamanın virüsün bulaşmasını durdurmada yüzde 55 etkili olduğunu ancak maske takmanın yüzde 68’le daha etkili olduğunu göstermişti. Eldiven takmak düzenli el yıkamayla benzer bir koruma oranına sahip ve el yıkama, maske, eldiven ve koruyucu kıyafet gibi bütün önlemler bir araya geldiğinde müdahalenin etkisi yüzde 91’e ulaşıyor. Ayrıca 2019’da gerçekleştirilen bir çalışmada da maske kullanımının grip salgınını önlemede tek başına yüzde 50 oranında etkili olduğu belirtilmişti. Bilim insanları korunma önlemlerinin etkisinin yüzde 80'in üzerine çıkmasının bir salgını tamamıyla kontrol altına almayı sağlayacağını belirtiyor.

The New York Times'ın haberinde özellikle toplu taşıma kullanmak zorunda olan ve diğer insanlarla yakın temasta olması gereken sektörlerde çalışan kişilerle birlikte sağlıklı kişilerin daha düzenli maske takmaya başlaması gerekebileceği ifade ediliyor. Baylor Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bulaşıcı hastalık uzmanı Dr. Robert Atmar konuyla ilgili “ABD’de vaka sayılarının hızla bu seviyelere çıkması, halk sağlığı önlemlerin uygulanmasının ve bu önlemlere bağlı kalınmasının öneminin daha fazla altını çiziyor” yorumunda bulundu. Dr. Atmar, "Maske takmak sağlıklı insanları hastalanmaktan tam olarak koruyamaz, el yıkama ve sosyal mesafe gibi önemli tedbirlerin yerini alması da kesinlikle gerekmiyor ama hiçbir şey yapmamaktan daha iyi olabilir" diyor.

Öte yandan sağlık çalışanları hastalarla sürekli temas kurdukları ve kendilerini yüksek miktarda viral taneciğe maruz kalmaktan korumak için maske takıyor. Ve eğer sağlıklı insanlar tıbbi maskeleri ve N95 maskelerini stoklamaya başlarsa, bunun hastalıkla mücadele etmeye çalışan sağlık çalışanlarının işini zorlaştıracağı ifade ediliyor. Bu sorunun farkına varan Fransa maske kıtlığına karşı şimdiden önlem alarak, 1 milyardan fazla maske siparişinde bulundu.

Grip pandemileri üzerine gerçekleştirilen çalışmalar, N95 maskelerinin olmadığı durumda, tıbbi maskelerin insanları hiç maske takmamaktan daha fazla koruyacağına işaret ediyor. Ve maskelerle birlikte temizlik önlemleri de alınırsa, bu hastalığın yayılmasının azaltılmasına yardımcı olabilir.

Baylor Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bulaşıcı hastalık uzmanı Dr. Robert Atmar, “ABD’de vaka sayılarının hızla bu seviyelere çıkması, halk sağlığı önlemlerin uygulanmasının ve bu önlemlere bağlı kalınmasının önemini çok daha fazla vurguluyor” ifadelerini kullandı. 

Dr. Atmar, maske takmak sağlıklı insanları hastalanmaktan tam olarak koruyamayasa da ve kesinlikle el yıkama ve sosyal mesafe gibi önemli tedbirlerin yerini tutamasa da, hiçbir şey yapmamaktan daha iyi olabileceğini belirtiyor. 

 

 

Öte yandan özellikle düz tıbbi maskelerin, toplum açısından koruyucu bir etkiye sahip olduğu yönünde çok az kanıtın bulunduğu aktarılıyor. Maskelerin, hastalığı kapmayı önlemek yerine enfekte olmuş bir kişinin burnundan veya ağzından çıkacak damlacıkların durdurulmasında işe yarayabileceği belirtilmişti. Bu da DSÖ ve CDC’nin Kovid-19 hastası kişilerin hastalığı başka insanlara bulaştırmamak için maske takmasını önermesinin nedeni olarak gösteriliyor.  

"Vakaların üçte biri sessiz taşıyıcı"

Kovid-19 salgınına dair araştırmacılar, pandeminin erken döneminde bildiğimizden çok daha fazla sayıda belirti göstermeyen hasta olduğunu ifade ediyor. South China Morning’de yayımlanan Çin hükümeti verilerinde koronavirüs testi pozitif çıkan kişilerin neredeyse üçte birinin gizli taşıyıcı olduğuna işaret ediyor. Verilere göre Çin'de testi pozitif çıkarak karantinaya alınan 43 bin vaka henüz semptom göstermemiş kişilerden oluşuyor.

CDC’nin cuma yayımladığı yeni rapor da Washington'daki King yerleşkesinde bulunan bakım tesisindeki pek çok kişinin ya belirtileri göstermediğini ya da koronavirüs taşıdıkları doğrulandıktan sonra çok hafif belirtiler gösterdiğini ortaya koyuyor. 

Pennsylvania Üniversitesi Hastanesi’nin baş tıbbi yetkilisi Dr. Neil Fishman, “Pek çoğu birkaç gün sonra belirtileri gösterdiği için insanların yüzde kaçının gerçekten belirtileri göstermediğini söylemek zor” dedi. 

Fishman, maske takmanın yüze dokunmayı azaltabileceğini bunun da virüsün bulaşmış olabileceği yüzeye dokunduktan sonra yayılmayı bir miktar azaltabileceğini ifade ediyor. 

Pek çok Asya ülkesinde de maske takmanın teşvik edildiği belirtiliyor.

 

 

Independent Türkçe, The New York Times, South China Morning

DAHA FAZLA HABER OKU