Muhammed eş-Şeribi Suudi Arabistan'ın koronavirüsle mücadelesini Euronews'e yazdı

Suudi yatırımcı Muhammed eş-Şeribi, kaleme aldığı makalede Batılı bazı ülkelerin koronavirüsle mücadele yöntemlerini Riyad’ın bu süreçte izlediği yolla kıyasladı

Son verilere göre salgın nedeniyle Suudi Arabistan'da bin 203 kişi enfekte oldu, 4 kişi yaşamını yitirdi (AFP)

Ünlü Suudi yatırımcı ve analist Muhammed eş-Şeribi (Batı'da daha çok bilinen şekliyle; Mohammed Alsherebi) Euronews’te yazdığı İngilizce makalede, Suudi Arabistan’ın salgına karşı aldığı önlemler dikkate alındığında koranavirüsle mücadelede Batı’dan çok daha başarılı olduğunu savundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şeribi, “Bazı Batılı müttefiklerinin aksine Suudi Arabistan ölümcül koronavirüs salgınını en başından ciddiye aldı. Batılı hükümetlerden bazısının bunun aynısını yapmayı reddetmesinin, halkın liderlerine duyduğu güven üzerinde ve hatta insan haklarını koruma noktasında vahim sonuçları olacak” ifadelerini kullandı ve ekledi:

Suudi Arabistan'ın Kovid-19'a cesur ve hızlı bir şekilde yanıt vermesi Batılı ülkeler için ders niteliği taşıyor

Suudi Arabistan’ın ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesi öncesinde dahi ülke dışından gelenlerin Mekke’de umre ibadetini yapmasına yasak getirdiğini aktaran Şeribi, bu kararın ölümcül hastalığın ilerleyişini durdurmada şüphesiz etkili olduğunu belirtti.

“Bazı hükümetler salgının beraberinde getirdiği kargaşa, korku ve belirsizlik nedeniyle felce uğrarken Riyad yönetiminin birçok insanın iyiliği için zor kararlar aldığını ve almaya da devam ettiğini” kaydeden Şeribi, Avrupa ve Kuzey Amerika’da birçok havalimanı uçuşlarına devam ederken Suudi Krallığın ülkeye yapılan tüm uçuşları iki hafta boyunca askıya alarak daha çok ilerleme ve hız katettiğini yazdı.

Şeribi salgın altında Suudilerin günlük yaşam gerçekliğinin Batılı güçlerin vatandaşlarının yaşadığından farklı olmadığına dikkat çekerek şunları aktardı:

Yorum yapanlar Britanyalıların günlük hayatını mültecilerinkiyle kıyasladı ve salgının gerekli şekilde ele alınmaması halinde yaklaşmakta olan insani krize karşı uyarılarda bulundu. Bu kaygılar, dizginlenemez fahiş fiyatlara, panikle alışveriş yapmaya ve stoklamaya yol açarak halkın temel ihtiyaç maddelerini satın almasını da olumsuz etkiledi.

Buna karşılık Suudi Arabistan, halkının çıkarlarını ilk günden korudu; vatandaşlar ve orada ikamet edenler süpermarkette seçim yapmanın tadını çıkarırken, Batı dünyasında alışveriş yapanlar, ailelerine temel gıdaları temin etmek için mücadele veriyor, bazen de kavga ediyor. Bu bir tesadüf değil; Krallığın halkıyla açık ve şeffaf iletişimi de dahil olmak üzere duruma zamanında ve dikkatle yanıt verme başarısının bir sonucu.

Şeribi yazıda, küresel bir salgın sırasında gerekli olan farkındalık, odaklanma ve dayanışmayı sağlamak için Suudi hükümeti, medya ve sivil toplumun kitlesel seferberlik haline geçtiğini ancak Batılı başkentlerin bazısında bu tür bir hareketlenmenin büyük ölçüde yaşanmadığını belirtti. Yazıda bölgede İngilizce yayımlanan Arap News adlı gazetenin logosuna maske giydirdiği bunun da bir halkla ilişkiler hamlesi değil salgına karşı uyarı olduğu vurgulandı. Şeribi, bunun BBC'nin logosuna maske geçirilmesiyle aynı değerde bir jest olduğunu öne sürdü. 
 


Şeribi sözlerine şöyle devam etti:

“Tecritin” Suudi Arabistan versiyonunda günlük yaşam muhafaza edilirken halk korundu. Eğitim askıya alındıktan sonraki haftalarda marketleri, alışveriş merkezlerini, güzellik salonlarını ve halkın toplanma alanlarını kapatmada hızlı hareket edildi. Aynı zamanda, Avrupa anakarasının bazı bölgelerinin aksine arz ve hizmetler güvenceye alındı, uygulamalar beceriksizce yapılmadı.

Riyad'ın yanıtı, net talimatlardan ziyade yumuşak teşviklerin, tutarlı stratejilerin aksine karışık mesajların kuşkusuz insan canına mal olduğu Avrupa ve Kuzey Amerika’nın bazı bölgelerindekiyle tezat oluşturuyor.

Bir toplum ve hükümetin önüne küresel bir salgın hastalıktan ve buna bağlı ekonomik gerilemeden daha az zorluk çıkar. Suudi Arabistan'ın hastalığın küresel merkez üslerinden birine komşu olmasına rağmen çok iyi tepki vermesi, Krallığın liderliğinin belki de bazı dış gözlemcilerin fark ettiğinden daha akıcı ve dayanıklı olduğunu gösteriyor. 

 

Euronews

DAHA FAZLA HABER OKU