Şimuni Diril öldürüldü, Hurmüz Diril nerede?

Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 11 Ocak tarihinden kaybolan Keldani çiftten Şimuni Diril’in 20 Mart’ta cansız bedeni bulundu. Eşi Hurmüz Diril ise 73 gündür hala kayıp

Fotoğraf: Twitter

Gül ekmekten, ağaç dikmekten, ekmeğimizi bölmekten başka ne zararımız vardı size bu ülkede? Nasıl kıydınız anneme, nasıl? Zalimsiniz zalim!!


Bir evladının annesini ardından yaktığı ağıt oldu bu sözler.

Tam 70 gün.

70 gün boyunca her gün sordular:

Annem nerede? Babam nerede?


Kimseden yanıt alamadılar.

70 gün son bir dere kenarında evladı tarafından bulundu bir annenin cesedi.

70 gün boyunca bahane edilen hava koşulları o gün de edildi.

Evladı 70 gündür aradığı annesinin başında tüm gece bekledi.
 

Şimuni Diril.jpg
Şimuni Diril / Fotoğraf: Twitter​​​​​​​


1994’te köylerinin boşaltılmasının ardından yurtlarını terk etmek zorunda kalan Şimuni ve Hurmüz Diril 1995’te İstanbul’a taşındı.

Memleket hasretine dayanamayan Hurmüz Diril, 2011’de köyüne gitmeye karar verdi.

Bir süre çadırda kalan Hurmüz Diril, evini yeniden inşa edebilmek için neredeyse her yaz köyüne gitti.

Yıkılan evinin bir sene bir odasını, diğer sene başka bir odasını onara onara yeniden kurdu.

Son 3 senedir artık kışları da köyünde geçiren Hurmüz ve Şimuni Diril 11 Ocak günü bir anda kayboldu.

Onlardan başka köyden kalan yalnızca bir komşuları vardı. O da PKK tarafından kaçırıldıklarını söylüyordu. 
 

Hurmüz Diril.jpg
Hurmüz Diril / Fotoğraf: Twitter


O günden bugüne Hurmüz Diril hala kayıpken eşi Şimuni Diril’in ölüsü 20 Mart’ta dere kenarında oğlu Kemal Diril tarafından bulundu.

Oğulları Remzi Diril, annesinin ölümüne ilişkin yaptığı ilk açıklamada “Herhalde karların erimesi üzerine annemin cesedi dere kenarına sürüklenmiş” dedi, babasının da öldürüldüğünü düşündüğünü söyledi.

Kızı Gülcan Diril’in sosyal medyadan paylaştığı sözleriyse hepimizin kulaklarında adeta bir ağıt oldu: 

Yansın Şırnak, yansın dünya umurumda değil. Aldılar annemizi bizden, kıydılar ona! Aramadınız, yardım etmediniz, umursamadınız.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Orası Guatemala değil, orası Türkiye”       

Remzi Diril, 70 gün gün sonra annesinin bulmanın ardından süreci anlattı.

Diril, “Olay yeri inceleme geldi o kadar. Köyün içinde bir tur atıldı ama her yer aranmadı. Drone’larla arandı. Hepsi bu” dedi. 

Anne ve babasına ulaşmak için her kapıyı çaldıklarını söyleyen Diril, şöyle konuştu:

Dolaylı yollardan her tarafa ulaştık; ama kimse bu olayı üstlenmedi. Benim tek istediğim devletin orayı sahiplenmesi. Orası Guatemala, Afganistan, Suriye değil. Orası Türkiye’dir. Böyle şeylerin olması bir güvenlik sorunudur.


Diril, “Böyle anlamsız, cahilce bir katliam nasıl gündeme getirilemiyor. Bu kadar gevşeklik niye? Bu kadar yetersiz mi devletimiz. İki kişi kayıp 70 gündür. Burada bir zayıflık görüyoruz. AFAD karlar erir erimez orada olsaydı çoktan neticelenmişti bu olay. Kendi imkânlarımızla bulduk annemi. Yetkililerden umutluyduk ama şimdi yetkililerden de umudumuzu kesmeye başlayacağız. Oldubittiye gelmesini istemiyoruz. Bir vatandaşın hakları neyse onların yerine getirilmesini istiyoruz” ifadesini kullandı. 

Savcılığın dosyadaki gizlilik kararını kaldırmasını istediklerini belirten Diril, kim olursa olsun bir an evvel bu cinayetin faillerinin bulunup yargılanmasını talep ettiklerini dile getirdi. 
 

Şimuni Diril-.jpg
Şimuni Diril / Fotoğraf: Twitter


“Arama ekipleri 24 saat bile kalmadan gitti”

George Diril, yengesinin ve amcasının kaybolmasının ardından Jandarmanın 5'nci günde köye geldiğini dile getirdi.

AFAD’ın bölgeye gelmediğine dikkat çeken George Diril, şu ifadeleri kullandı:

O gün Şırnak Valiliği’nin web sitesinden yayınlanan fotoğraflarda görürsünüz, evin etrafını kordon altına aldılar.

Çok yakın bir çevrede dolandılar ve 24 saat bile kalmadan köyden ayrıldılar. Hatta geldikleri gün gizlilik kararı getirilmişti dosyaya. O gün hiç arama yapılmadı onu net belirtmek gerekir.

Orada kanımca medyaya bir şey vermek, arama yapılıyor diye bunu fotoğraflarda da destekleyip, devlet gerekeni yapıyor demek için yapıldı.

Fotoğraflara bakılırsa çok kötü bir prodüksiyon ürünü aslında. İnsan biraz daha inandırıcı fotoğraf koyar. O gün geri döner, sonrada hava şartları bahane edildi.

 
Süreç boyunca medyadan da bölgedeki aramaların nasıl ilerlediğini takip eden George Diril, “Demirören Haber Ajansı’nın bir Şırnak muhabiri 2 günde bir haber geçiyordu. Sürekli aynı metni kopyalayıp 'kötü koşullara rağmen arama devam ediyor' diye haber geçiyorlardı. Ben her seferinde bunun yalan olduğunu söylüyordum. Çünkü köyde kimse yok, o ekipten 24 saat bile kalmadan gitti. Ben bunu dile getirdikten sonra da o muhabir hava koşulları nedeniyle ekiplerin geri çağrıldığını yazdı. Ondan sonrada aramayla ilgili yetkililerden hiçbir resmi açıklama yapılmadı. 70 gün haykırmamıza rağmen hiçbir şey söylenmedi. Üçüncü haftadan sonra durum çok normalmiş gibi tamamen unutuldu, göz ardı edildi” diye konuştu. 

70’inci günde kuzeninin şans eseri keçileri otlatırken evlerine çok yakın bir yerde annesinin cesedini bulduğunu söyleyen George Diril, o gün haber verilmesine rağmen hava koşulları sebep gösterilerek helikopter gönderilmediğini ve kuzeninin ertesi güne kadar annesinin başında nöbet tuttuğunu söyledi. 

Ailenin başına gelen ilk kayıp hikayesi değildi bu.

90’lı yıllarda aileden 16 yaşındaki Zeki Diril ve 12 yaşında olan kuzeni İlyas Diril, para biriktirmek için gittikleri İstanbul’dan Şırnak’a dönerken, askeri kontrol noktasında gözaltına alındı.

George Diril, o dönemi ve kuzenlerinin bir daha geri dönmeyişini anlattı: 

En son Uludere’de görmüşler. Babam ve kuzenim de onları almaya gitmiş. Belli bir süre babamla kuzenimi de gözaltında tutuyorlar. Çocukları serbest bırakacaklarını ve babam ve kuzenime köye geri dönmelerini söylüyorlar.

O günden bugüne hiçbir haber yok onlardan. Hurmüz Amcam, kaybolmadan önce İstanbul’da bulunduğunda her cumartesi günü Galatasaray’da Cumartesi Anneleri’nin toplandığı yerde fotoğraflarını tutuyordu.


“PKK tarafından hala açıklama yapılmadı”

Köyde yaşayan komşularının amca ve yengesinin PKK tarafından kaçırıldığının söylediğini dile getiren George Diril, “Bugüne kadar tutundukları bu sessizlik çok şüpheci. Hiçbir açıklama yapılmadı” dedi ve ekledi:

Hatta elimden geldiğince ben birileri rahatsız olup açıklama yapsınlar diye çok fazla bunu yazdım. PKK daha önce kaçırdıkları insanları 'Biz kaçırdık' diyordu. Nedenini filan sorgulamıyorum, sadece söylüyorlardı. Bu konuyla ilgili sadece üçüncü kanallardan aldığımız bilgilerde, güvenlik nedeniyle telsiz kullanmadıklarını ve her birimine ulaşamadıklarını söylemişler. Amcamların kaybolmalarından 1 hafta 10 günce önce üyeleri o bölgeden ayrılmış. Bazı şeyler çok prodüksiyon kokuyor. Ben inanmıyorum. Hala bir açıklama yapılmadı PKK tarafından.


George Diril, “Bazı kimseler bana sen niye onları dikkate alıyorsun diyor. Kim olduğu benim umurumda değil. Bana birilerinin açıklama yapması lazım. Yalanlanmadığı sürece şüphe onların üstüne yoğunlaşıyor” diye konuştu. 

Kimseye güvenemediklerini dile getiren George Diril, HDP içinden de bazı isimlere ulaşarak görüşmeler yaptığını anlattı: 

Kimin ne düşündüğünü ne çevirdiğini bilmiyoruz. HDP içinde de bazı isimlere ulaştım. Ahmet Şık’ın vicdanlı bir insan olduğunu düşündüğüm için ona birçok defa mail attım. Çok kısa sürede bana geri döndü. Mesajımı HDP içinde paylaşmış. Tuma Çelik orada ilgilendiğini söylemiş.  

Aile olarak olayın siyaseten HDP kanalıyla dillendirilmesini istemememize ve bunu bilmelerine rağmen birkaç defa basın açıklaması yaptılar bu konuyla ilgili. Daha sonra Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu yine bir basın açıklamasında akıbetlerini sordu.

Bunu alıntılayarak sordum Twitter’da: 'Yetkililere sormanızdan dolayı memnunum, ama niye PKK’ya da sormuyorsunuz? Sonuçta öyle bir iddia var' diye.

Kendisi iletişime geçti benimle, ne yapmalarını istediğimizi sordu. Ben de Meclis’te soru önergesi verseniz dedim ve PKK ile iletişime geçerseniz bunu sormalarını istedim. Bir resmi açıklama talep etmelerini de istedim. Doğrudan böyle bir iletişimimiz yok diye de cevap aldım ve öylece kaldı.


“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğumuzu hissetirsinler”

George Diril, kendi çabalarıyla aramaya devam edeceklerini belirterek, “Köyü, çevresini karış karış edeceğiz. Kuzenim amcamın da öldürülmüş olduğuna inanıyor. Bir yerde ona denk gelir miyiz bir yerde bilmiyorum” diye konuştu. 

Yetkililere güvenmek istediğini söyleyen Diril, “Bize, hakikaten Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğumuzu hissettirsinler. Arama için samimi bir şekilde çaba göstersinler. Bugüne kadar hiçbir samimiyet görmedim. En azından ailenin içini rahatlatacak bir açıklama yapılmadı bugüne kadar. Samimi bir destek ve soruşturma istiyoruz. Öncelikle amcam sonra da bu olayın aydınlatılması için soruşturmanın samimiyetle yürütülmesini istiyoruz” dedi. 

 

 

Independent Türkçe

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU