Yusuf Ziya Cömert: Suriye’de karmaşık bir denklem içindeyiz, devlet bir daha düşünsün

Suriye'ye yönelik operasyonu köşesine taşıyan Karar yazarı Cömert, sınırların açılması kararının Avrupa'da Türkiye antipatisini artırabileceği uyarısında bulundu

Avrupa'da yaşama ümidiyle yola çıkan göçmenler / Fotoğraf: AFP

Karar yazar Yusuf Ziya Cömert, bugünkü köşe yazısında Türkiye'nin Suriye rejimine yönelik başlattığı operasyon ve Avrupa'ya göç konularını taşıdı.

"Suriye'de karmaşık bir denklemin içindeyiz" diyen AK Parti eski milletvekili Cömert, "Basmakalıp politikalarla, retorikle, lafla içinden çıkamayız bu açmazın. Öyleyse devlet bir daha, bir daha, bir daha düşünsün" diye yazdı.

Türkiye'nin mültecilere kapılarını açmasının yanında dünyada kimsenin elini taşın altına koymadığının altını çizen Cömert, göçmenlere Avrupa kapılarının açılmasının 'yan etkileri' olacağı uyarısında bulundu.

Cömert'in yazısındaki ilgili kısım şöyle:

Suriye’de karmakarışık bir denklemin içindeyiz şimdi.

Yüzlerce kördüğümden oluşan bir yumak.

Bu yumağı yapmak büyük bir maharet gerektirmez.

Ama çözmek, açmak, az bir sabırla, az bir akılla mümkün değildir.

Devlet aklı diyoruz ya...

Adeta kutsi bir kuvvet izafe ediyoruz devlet olarak tezahür eden kolektif olduğunu, birçok aklın, fikrin birleşmesinden teşekkül ettiğini varsaydığımız o yüksek akla.

Eğer varsa, devredeyse o yüksek akıl, belki bir yol bulunur.

Ya da o kördüğümü bir operasyonla söküp atacak bir deha.

Basmakalıp politikalarla, retorikle, lafla içinden çıkamayız bu açmazın.

Öyleyse devlet bir daha, bir daha, bir daha düşünsün.

Yanlış iliklediğimiz ilk düğmeden itibaren her şeyi, yeniden.

Bütün yanlışları başkalarının yapması imkansız, arada biz de yanlış yapmışızdır.

O yanlışları bulsun ve düzeltsin.

-

Biz, Suriye’de rejim ateşi altındaki insanlara kapımızı açtık.

Bu faziletli bir davranış.

Başka türlü davransaydık, onları katil bir rejimin insafsızlığına terk etseydik, bir gün yaptığımızdan utanırdık.

Utanır mıydık?

Yeterince arsızlaşırsan utanmazsın. 

Mesela Aylan bebeği sadece bir tartışmanın içinde etkileyici bir tez olarak görürsün, kullanır bırakırsın.

İnşallah kalbimiz hiçbir şeyden utanmayacak kadar kararmaz.

Beş milyonu aşkın muhacir var Türkiye’de.

Dünya söz ile takdir ediyor fakat hiç kimse elini taşın altına koymuyor.

Türkiye, İdlib’deki rejim vahşetinin sebep olabileceği insani felaket hakkında bir fikir vermek için daha önce kapalı tuttuğu hudut kapılarını gevşetti.

Böyle bir tasarruf Avrupa’yı düşünceye sevk edebilir.

Belki bu sayede Avrupa’da birkaç kişi Suriye meselesini ciddiye alabilir.

Yine de dengeyi korumak, muhtemel yan etkileri dikkate almak lazım.

Aynı tasarruf Avrupa’da zaten eksik olmayan Türkiye antipatisini arttırabilir.

Bir hassas nokta daha. Buna bir ara İçişleri Bakanı Süleyman Soylu temas etmişti.

Kapılarımızın dışarıya açık olması Türkiye’yi Asyalı, Afrikalı sığınmacılar için cazip bir geçiş ülkesi haline getirebilir.

Kapılardan çıkıp gidenlerden daha fazlası, Avrupa’ya geçiş fırsatı kollamak için Türkiye’ye akın edebilir.

Devlet aklı bu hassas noktaları mutlaka dikkate alıyordur, gerekeni mutlaka yapıyordur diyebilir miyiz?

Bu soruya ‘evet’ demek isterdim.

Ama bunca menfi tecrübeden sonra maalesef diyemiyorum.

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU