İnsan hakları örgütleri Uygur Müslümanları için harekete geçme çağrısında bulundu

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri: Doğu Türkistan bir açık hava hapishanesi haline geldi

Stephanie Nebehay / Peter Stubley - The Independent 

İnsan hakları örgütleri, Çin’de bir milyondan fazla Uygurlu Müslüman’ın alıkonmasına ilişkin bir Birleşmiş Milletler (BM) soruşturması başlatılması için Avrupalı ve Müslüman uluslara çağrıda bulundu.

Aralarında Uluslararası Af Örgütü’nün de bulunduğu önde gelen insan hakları kuruluşları, Doğu Türkistan’daki “siyasi eğitim” kamplarına yönelik uluslararası bir araştırma heyeti oluşturulması gerektiğine dikkati çekti.

İnsan hakları örgütleri, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 25 Şubat’taki yıllık ana oturumunda konuya ilişkin bir karara varılmasını talep ediyor.  

İlk zamanlar kampların varlığını inkar eden Çin sonraları bu kampları gönüllülük esasına dayanan “mesleki eğitim merkezleri” olarak tanımlamıştı. Çin, Doğu Türkistan’daki “Sert Darbe Kampanyası”nın terörizm ve dini aşırılıkla mücadele ettiğini iddia ediyor.

Bu kamplardan serbest kalan eski mahkumlar, Müslümanların aileleri ile iletişime geçmelerinin engellendiğini, İslam aleyhinde konuşmaya ve Çin Komünist Partisi’ne bağlılık yemini etmeye mecbur bırakıldıklarını belirtiyor. Eski mahkumlar, bazı durumlarda işkenceye de maruz kaldıklarını anlatıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü Kenneth Roth konuyla ilgili şunları söyledi: 

“Bugün Doğu Türkistan’daki ihlal o kadar ağır ki uluslararası eylem için adeta feryat ediyor. Bu alıkoymanın amacı Türki Müslümanların etnik ve dini kimliklerini yok etmek ve sadece Çin hükümetine, Çin Komünist Partisi’ne ve ömür boyu Devlet Başkanı olmayı isteyen Xi Jinping’e bağlılıklarını sağlamak.”

Roth, durumun Avrupa Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı arasında bir ortak çalışma gerektirdiğini belirtti. Avrupa Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı Eylül ayında Myanmar’da Rohingya Müslümanları’na yönelik suçlar için bir BM soruşturması başlatılmasını sağlamıştı. Roth, “Bize göre Doğu Türkistan da benzer bir tepki gerektiriyor” diye belirtti. 

Uluslararası Af Örgütü’nün Genel Sekreteri Kumi Naidoo ise, BM üyesi ülkelerin “Çin’in ekonomik ve siyasi gücü karşısında sinmemeleri gerektiğini” söyledi. Naidoo şözlerini şöyle sürdürdü: 

“Bugün Doğu Türkistan bir açık hava hapishanesi haline geldi. Özel hayata müdahale edici ileri teknoloji bir gözetimin, siyasi beyin yıkamanın, zoraki kültürel asimilasyonun, keyfi tutuklamaların ve ortadan kaybolmaların etnik azınlıkları kendi topraklarında yabancılara çevirdiği bir yer.”

Öte yandan, Uluslararası İnsan Hakları Hizmeti’nden Michael Ineichen konuyla ilgili olarak, “Bu İnsan Hakları Konseyi’nin güvenirliği açısından gerçek bir test. Üyeliğin de detaylı incelemeyle gelmesinin zamanı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz ay konuyla ilgili İngiliz milletvekillerine yapılan bir sunumda, Çin’deki Uygur Müslümanları’na yönelik tutuklamaların, Çin’in eski Devlet Başkanı Mao döneminden bu yana ülkede görülmemiş bir oranda insan hakları ihlali ile eşdeğer olduğu bildirilmişti. Mao yönetimi altında tahminen 45 milyon insan çalıştırıldı, açlık çekti ve ölene dek işkence gördü.

Çin’deki yetkililer bölgeye 2017 yılından bu yana giderek artan bir oranda katı bir güvenlik rejimi uyguladılar. Bu uygulamalar, silahlı kontrol noktaları ve yüz tanıma donanımlı kapalı devre kamera sistemleriyle donatılmış sokakları da içeriyor.

Öte yandan Hami şehrinde Uygurlara alkolden uzak durmak gibi “sorunlu” İslami uygulamalara uymaları halinde teslim olmaları emredilmişti.


 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/news/world/asia

Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU