Washington Post, Bolivya'yı darbeye götüren seçimi mercek altına aldı: Morales'in hile yaptığını düşünmek için hiçbir neden yok

Ordunun eski Devlet Başkanı Evo Morales’i istifaya zorladığı Bolivya’da yeni seçimler mayısta gerçekleştirilecek

Morales istifa etmesinin ardından önce Meksika'ya sonra da Arjantin'e geçmişti (Reuters)

Ordunun seçimlerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla Evo Morales’i 10 Kasım’da istifaya zorladığı Bolivya’ya dair The Washington Post’un gerçekleştirdiği araştırma ekim seçimlerinde usulsüzlük olmadığını gösteriyor. 

Morales’in 4. kez seçilmek üzere girdiği seçimlerde usulsüzlük yaptığına yönelik rapor, Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) heyetinin yaptığı incelemeler sonrasında yayımlanmıştı. Adli kanıtlara dayandırılan OAS raporunda analistler sahte imza, mazbatalarda değişiklikler, güvenlik eksiklikleri ve ilk sayımın durdurulması gibi başlıklarla usulsüzlük yapıldığı sonucuna ulaşmıştı.

OAS, oyların sayımına ara verilmesinin seçimin Morales lehine sonuçlanmasında “belirleyici bir faktör” olduğunu öne sürmüştü. Sayıma ara verilmesi raporda birincil kanıt olarak yer almıştı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Öte yandan The Washington Post’un haberindeyse, “Bu usulsüzlüklerin kasıtlı bir müdahaleye işaret edip etmediğini ya da yetersiz fon ayrılmış seçim sistemiyle gerekli eğitimi almamış yetkililerin problemlerini yansıtıp yansıtmadığını değerlendirmiyoruz. Bunun yerine istatistiki veriler üzerine yorum yapıyoruz” ifadeleri yer aldı. 

John Curiel ve Jack R. Williams’ın imzasını taşıyan haberde, Morales yüzde 40’lık barajı aştığından, asıl soru en yakın rakibinden yüzde 10 daha fazla oy alıp almadığı ifadeleri yer aldı. Eğer almadıysa Morales’in en yakın rakibi Carlos Mesa’yla ikinci tur yarışına girmesi gerekecekti. 

Haberde öne çıkan başlıklar şöyle: 

OAS'ın varsayımları verilere dayanmıyor: Sonuçlarımız açık. Oy sayımının durdurulmasından önce ve sonrasındaki fark istatistiki açıdan anlamlı görünmüyor. Bunun yerine Morales’in yüzde 10’luk farkı ilk turda aşması daha yüksek bir ihtimal. Peki bu sonuca nasıl ulaştık? OAS’ın yaklaşımı iki varsayıma dayanıyor: Resmi olmayan sayım sürekli ölçülen oylamayı doğru biçimde yansıtması ve bildirilen seçmen tercihlerinin değişmediği. Eğer bu varsayımlar doğruysa, bir tarafın lehine gerçekleşecek değişiklik muhtemel bir hileye işaret edebilir. OAS bu varsayımların geçerli olduğunu gösteren herhangi bir araştırmaya işaret etmiyor. Seçmen tercihlerinin ve bildirimin zaman içinde değişebileceğine inanmak için nedenler mevcut: Örneğin günün ilerleyen saatlerinde oy kullanmaya çalışan insanlar. Yoksul seçmenlerin bulunduğu bölgelerde daha uzun kuyruklar oluşabilir ve oyları sayma ve hemen bildirme konusunda yetersizlikler olabilir. 

Bin ayrı simülasyon gerçekleştirdik: Tabloların gösterdiği şekliyle herhangi bir anormalliğe dair kanıt tespit edemedik. Seçim bölgelerindeki durmanın öncesinde ve sonrasında Morales’in sonuçları arasındaki korelasyonu 0.946 olarak bulduk. Ayrıca sadece sayımın durdurulmasından önce kaydedilen oyları kullanarak, Morales’in oyuyla ikinci sıradaki adayın oylarının tahmin edilip edilemeyeceğini görmek için bin simülasyon gerçekleştirdik. Simülasyonlarımızda Morales’in en yakın rakibinin en az yüzde 10,49 önünde olmasının beklenebileceğini bulduk. Sonuç olarak OAS’ın istatistik analizlerinin hayli kusurlu olduğu görülüyor.

 

Independent Türkçe, The Washington Post

Derleyen: Esra Güngör

DAHA FAZLA HABER OKU