Kürt sanatçı Seid Yusuf’un cenaze işlemleri tamamlandı: Ailesi naaşı yarın Erbil’e götürecek

Zeytinburnu’ndaki özel bir hastanede hayatını kaybeden Kürt sanatçı Yusuf’un cenaze işlemleri bitti. Yusuf’un cenazesi yarın önce Erbil oradan da doğduğu kent Kamışlı’ya götürülerek defnedilecek

Seid Yusuf / Fotoğraf: Independent Türkçe

Sesi ve sazıyla 50 yılı aşkın süredir Kürt müziğini dünyaya duyuran Suriye’nin en ünlü Kürt sanatçısı Seid (Sait) Yusuf, dün İstanbul’un Zeytinburnu ilçesindeki özel bir hastanede hayatını kaybetti.

Ailesinden alınan bilgiye göre, dünden beri özel hastanenin morgunda bekletilen Seid Yusuf’un cenazesi, hazırlanmak üzere Bağcılar’da bir mescide götürülmesi planlanıyor.

Resmi işlemlerin ardından Yusuf’un ailesi cenazeyi cuma günü saat 07.00’de İstanbul Uluslararası Havalimanı’ndan Irak Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Erbil Uluslararası Havalimanı’na götürecek.

Erbil’de düzenlenecek merasimden sonra Yusuf’un cenazesi defnedilmek üzere karayolu ile Semelka Sınır Kapısı’ndan Kamışlıya götürülecek.

Kamışlı’da da düzenlenmesi beklenen merasimden sonra Yusuf’un cenazesi defnedilecek.

 

Esad Daş
Esad Daş / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“Erbil yönetimi cenaze ile yakından ilgileniyor”

Yusuf’un damadı Esad Daş, Independent Türkçe’ye Irak Kürdistan Bölgesi hükümetinin cenaze ile yakından ilgilendiğini söyledi.

Yusuf ile beraber eşi Emira Melul, kızları Şepal, Sorgul ve Nuweser’in babalarının cenazeleri ile Erbil’e gideceğini belirten Daş, oğlu Zoro’nun da bugün Almanya’dan Erbil’e geçeceğini söyledi.

Cenazenin yurt dışına çıkartılması için gerekli tüm resmi prosedürlerin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Daş, cenaze defnedildikten sonra İstanbul’da da taziyeleri kabul edeceklerini aktardı.

 

HDP İstanbul il ve ilçe yöneticileri
HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı ve ilçe yöneticileri / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

HDP: ‘Cenaze sahipsiz kaldı’ söylemi doğru değil

Yusuf’un vefat ettiği haberine duyan siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi hastaneye gelerek aile bireylerine taziyelerini sundu. 

Bunların arasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Eş Başkanı Erdal Avcı yer aldı.  Avcı, hem HDP Genel Merkez, hem İstanbul il yönetimi hem de Zeytinburnu ilçe yöneticileri olarak durumu yakından takip ettiklerini söyledi.

Ailesi ile irtibat halinde olduklarını aktaran Avcı, Yusuf’un vefatı üzerine sosyal medyada “cenazesinin sahipsiz kaldığı ve ilgilenen olmadı” gibi haberlerin kendilerini üzdüğünü belirtti.

Sanatçıya sahip çıkılmadı söyleminin doğru olmadığını dile getiren Avcı, şu ifadeleri kullandı:

“Gerek Irak Kürdistan Bölgesi hükümeti gerek Halkların Demokratik Partisi Genel Merkez yönetimi cenaze ve aile ile yakından ilgileniyor. Resmi prosedürler yapıldıktan sonra Cuma günü cenaze defnedilmek üzere Hewler üzerinden doğduğu kent olan Kamışlı’ya götürülecek. Dolayısıyla sanatçımıza karşı halkımızın ve kurumlarımızın duyarlılığı vardır.”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yusuf kimdir? 

Seid Yusuf, Suriye’nin Kamışlı kentinde 1947 yılında doğdu. Suriye’de “sanatçıları şahı” olarak tanındı. 50 yılı aşkın bir süredir hem sazıyla hem de sözüyle Kürt müziğini dün dünyaya tanıttı.

Kürtçe’nin yanı sıra Arapça ve Türkçe de türküler söyledi. Besteleriyle pek çok kişi ünlendi.

Şıvan Perwer, Rojin, Aynur Doğan başta olmak üzere pek çok Türkiyeli Kürt sanatçı onun şarkı ve türküleriyle gönüllere taht kurdu. 

Yusuf, Suriyeli olmasına rağmen Türkiye’yi hep sevdi. Çözüm sürecinde akan kanın durması için çaba gösterdi. TRT Kurdi’de (O zamanki ismi TRT Şeş)  olan kanalda Strana Xwe Bêje (Sen Türkünü Söyle) isimli ses yarışmasında jüri üyeliği yaptı. 

Yusuf, Kürtçe’nin yasak olduğu dönemde, şarkı ve türkü söyledikleri için başına gelenleri anlatırken yaşadığı bir duruma ilişkin şu anektodu aktarmıştı: 

Bundan 25 sene önceydi... Türkiyeli bir Kürt, Suriye’ye geldi. O zamanlar benim bir dükkânım vardı, kendi kasetlerim satılıyordu. Türkiyeli, bir kasetimi satın aldı. Sonra bir tornavida istedi benden. Gözlerimin önünde kaseti açtı. İçindeki şeridi çıkardı bir kâğıda sardı ve sonra ceketinin astarının arasına soktu. Sebebini sordum. Bana, 'Üzerimde Kürtçe kaset görürlerse beni perişan ederler' dedi. Bugün Türkiye’de Kürtçe serbestçe konuşuluyor. Ben ise TRT kanalında jüri üyeliği yapıyorum. Bakın nereden nereye gelmişiz.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU