Hindistan’daki protestolara katılan bir Müslüman sopalarla dövüldü, olaylarda 35 kişi öldü

Hindistan'da, 6 dini gruba vatandaşlık yolunu açan ancak aynı durumdaki Müslüman göçmenleri kapsam dışı bırakacak şekilde değiştirilen "Vatandaşlık Yasası"na karşı protestolar başkent Yeni Delhi’de devam ediyor

Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval'in Yeni Delhi'nin kuzeydoğu bölgelerinde pazar gününden beri süren gösterilerde şiddet olaylarının yaşandığı bölgeleri ziyaret ettikten sonra "her şey yolunda" açıklaması yapmasının ardından gösteriler devam etti.

Hint basınındaki haberlere göre, Yeni Delhi'de pazar gününden beri süren ve şiddet olaylarının yaşandığı gösterilerde, bir emniyet amiri ve istihbarat görevlisinin de aralarında bulunduğu 35 kişi yaşamını yitirirken, 130'un üzerinde kişi gözaltına alındı.

Sosyal medyaya yansıyan bir görüntüde, sırtı dönük şekilde yerde yatan bir Müslüman'a onlarca kişi tarafından "Jai Shri Ram (Tanrı Ram'a selam olsun)" sloganları eşliğinde sopalarla vurulduğu görüldü.

Öte yandan, şehrin Mustafabad bölgesinde, Müslüman ailelerin bölgeden taşındıkları belirtildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yaşlı kadın yanarak can verdi

Şiddet olaylarının devam ettiği sırada, 25 Şubat Salı günü, 85 yaşındaki bir kadının, radikal milliyetçi Hindu çeteler tarafından ateşe verilen evinde can verdiği bildirildi.

Kundaklama sırasında dışarıda bulunan yaşlı kadının oğlu Muhammed Said Salmani, annesinin, çıkan yangında öldüğünü, diğer aile üyelerinin de çatıya çıkarak hayatta kaldığını belirtti.

Salmani, evde bulunan tüm takılarının yağmalandığını dile getirdi.

Ülkede Aralık 2019'dan bu yana devam eden protestolarda 58 kişi öldü.

ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonundan "endişeliyiz" açıklaması

ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF), Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de devam eden şiddet olayları sebebiyle "ciddi endişeli" olduğunu bildirdi.

USCIRF'ten yapılan açıklamada, Delhi Polisinin Müslümanlara yönelik saldırılara müdahale etmediği yönünde kayıtlar olduğu vurgulanırken, Hint hükümetinin vatandaşlarını koruma görevinde başarısız kaldığı belirtildi.

Ancak Hindistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada USCIRF toplumsal şiddeti siyasallaştırmakla suçlandı.

Açıklamada, yorumların "yanlış ve yanıltıcı" olduğu savunulurken, "Bu hassas zamanda sorumsuz yorumlar yapılmamasını isteriz." ifadelerine yer verildi.

Pakistan Başbakanı İmran Han'dan dünyaya çağrı

Pakistan Başbakanı İmran Han, Twitter'dan, Hindistan'da Nazi'den ilham alan RSS (Ulusal Gönüllüler Organizasyonu) ideolojisinin ülkeyi ele geçirdiğini belirtti.

Hindistan'da 200 milyon Müslüman'ın hedef haline geldiğini kaydeden Han, "Dünya toplumu şimdi harekete geçmeli." ifadesini kullandı.

Han, azınlıkların Pakistan'ın eşit vatandaşları olduğunun altını çizerek, Pakistan'da yaşayan gayrimüslim vatandaşlara veya onların ibadet yerlerinin hedefle alınmasına yönelik eylemlere karşı Pakistan halkını uyardı ve bu kişiler hakkında kesin işlem yapılacağını bildirdi.

Birleşmiş Milletler: Polisin saldırılara karşı duyarsız kalması endişe verici

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Hindistan'da polisin Müslümanlara yönelik saldırılara duyarsız kalmasını eleştirerek, "Diğer gruplar tarafından Müslümanlara yönelik saldırılara karşı polisin harekete geçmediğine ve barışçıl protestoculara karşı polisin aşırı güç kullandığına dair gelen haberlerden endişeliyim. Tüm siyasi liderlere şiddeti önleme çağrısında bulunuyorum." diye konuştu.

Hindistan’ın yeni “Vatandaşlık Yasası” nedir?

Hindistan'ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme, 9 Aralık 2019'dan bu yana protesto ediliyor.

Yürürlüğe giren kanun kapsamında, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.

Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke olan Hindistan'da, 200 milyon Müslüman'ı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU