2020 Başkanlık seçimleri, ABD'nin son serbest seçimi olabilir

"Otoriter bir liderin kabinesinde görev yapmaya devam eden kişiler, kaçınılmaz olarak o liderin hem kişisel hem resmi işleriyle ilgilenmeye başlar çünkü artık ikisini birbirinden ayırt edemezsiniz"

Adalet Bakanı William Barr’ın Başkan Donald Trump’ın yargıya müdahale ettiği gerekçesiyle istifanın eşiğinde olduğu iddia ediliyor (AFP)

Bizi uyarmadılar değil.

Demokratlar, ABD Başkanı Trump'ın azil davası sırasında Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Senato'yu uyardı. Trump'ı aklamak, onu ya da yönetimini bir nebze dahi olsa Kongre gözetimine tabi kılmaya yönelik çoğu teşebbüsü başarıyla alt ettiği anlamına gelecekti. Beraat kararının Trump'ı yürütme gücünün tamamı üzerinde tam kontrol sahibi olmak için cesaretlendireceği ve kuralların, geleneklerin veya önlemlerin mahvolacağı konusunda uyardılar.

Senato'daki Cumhuriyetçilerin (Utah senatörü Mitt Romney hariç), Trump'ı yabancı bir hükümete şantaj yapma girişimindeki sorumluluğundan kurtaran oylamadan bu yana Amerikalıların gördüğü tam olarak bu.

Başkan'a yakın birkaç kişiye göre Trump, dersini tam da Demokratların korktuğu şekilde özümsedi, bir süredir de beraat kararının ve itaatkar, destekçi yaverlerinin sağladığı esnekliği kullanmayı planlıyor.

Bu süreç neredeyse hemen, geçen cuma günü başladı. Temsilciler Meclisi'nin azil davasında ifade veren iki tanık (ABD'nin Avrupa Birliği Büyükelçisi Gordon Sondland ve ABD ordusunda Yarbay Alexander Vindman) Trump'ın gazabını hisseden ilk kişiler oldu.

Lisanslı pilot Sondland, görevden alındıktan sonra Brüksel'den özel jetiyle ayrılma seçeneğine sahipti, kovulan Vindman'a ise böyle bir onur bahşedilmedi. Trump'ın, Doğu Kanadı'nda yaptığı bir saatlik, şikayet dolu, karışık ve sinirli konuşmada andığı Vindman, konuşmadan sadece bir gün sonra, kardeşi Evgeny'le birlikte Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki (NSC) görevinden camdan fırlatılır gibi kovuldu. Alexander, Trump'ın Ukrayna baş danışmanıydı, avukat Evgeny ise NSC'de ahlaki uzmanlık yapıyordu.

Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı Büyükelçi Robert O'Brien, Vindman kardeşlerin işten çıkarılmasını NSC'de yapılan yeni düzenlenmenin bir parçası olarak açıklamaya çalıştı. Bu düzenleme, kariyer sahibi çoğu kişiyi (ya da herkesi) uzaklaştırarak yerlerine ideolojik olarak yakın siyasi atamalar yapacak.

İntikam süreci, Trump'ın eski evi olan New York eyaletinde de başladı. Eyalet sakinlerinin, ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nın (DHS) "Güvenilir Gezgin" programına erişimi iptal edildi. Bu, göçmenlik yetkililerinin, yeni bir program kapsamında yakında belgesiz göçmenlere verilecek sürücü lisansı veri tabanına erişimine izin vermeyen eyalet yönetimine karşı bir misilleme gibi görünüyor.

Sızan belgeler, New Yorkluların Güvenilir Gezgin programına erişimini iptal etme kararının, göçmen karşıtı politikaları yetersiz olan eyaletleri "cezalandırma" planının bir parçası olduğunu gösteriyor. New York Valisi Andrew Cuomo'yla görüşmeden önce, perşembe günü ABD Başkanı, hamle hakkındaki tüm siyasi mantık yapmacıklığını da terk etti.

Perşembe sabahı attığı tweet'te Trump, New Yorkluların DHS programlarına yeniden erişebilmesi için, yönetimine ve aile şirketine karşı davaların ve soruşturmaların durdurulmasını açıkça şart koşuyor gibi görünüyordu. Trump bunu, bu tür yetkileri Vali Cuomo'nun değil, New York Eyalet Başsavcısı Latisha James'in ofisinin kullanmasına rağmen söyledi.

Bu hafta kendi amaçları için esnetmeye çalıştığı tek idari güç bu değildi. Trump gücünün çoğunu, uzun zamandır aralıklarla siyasi danışmanlığını yapan Roger Stone'u hapisten kurtarmaya çalışarak harcadı.

Başkent Washington'da jüri, Cumhuriyetçi Parti siyasetinde uzun bir geçmişi olan, kendini "kirli bir düzenbaz" diye tanımlayan Stone'u, Temsilciler Meclisi Trump'ın azli için oy vermeden sadece birkaç gün önce, 2016 seçimlerine Rus müdahalesine yönelik Kongre soruşturmasını engellemekle ve bir tanığı (ve köpeğini) tehdit etmekle suçlu buldu.

ABD Başkanı dava hakkında sessizliğini o zamandan beri koruyordu. Federal savcılar (eski FBI Direktörü Robert Mueller'in ekibinde çalışan bir savcı da dahil), federal hakimden Stone'a 7 ila 9 yıl arası hapis cezası vermesini isteyince Trump'ın sessizliği pazartesi bozuldu. Federal savcıların talebi, bu tür suçlar için belirlenmiş federal kurallara uygundu ancak Trump rahatsızlığını açıkça belirtti.

Konuyu Twitter hesabına taşıyan Trump şöyle söyledi: "Korkunç ve çok haksız bir durum. Onlara hiçbir şey olmuyor ama asıl suçlar diğer taraftaydı. Adaletin böyle yanlış işlemesine izin veremem!"

Salı akşamı itibarıyla, Washington Federal Savcısı Ofisi'nin ceza dairesi başkanı, kararı gözden geçirerek 7-9 yıl aralığından "çok daha kısa" bir zaman önerisi sundu. Davada çalışan profesyonel savcılarının 4'ü de kararı protesto ederek istifasını verdi.

Stone'un davasındaki jüri başkanının (Stone'un avukatı onu kabul edilebilir bulmuştu) 2012'de Demokrat Parti'den aday olduğunu öğrenen Trump perşembe daha da ileri giderek Stone'a yeni bir dava açılması çağrısında bulundu. Bu, hem Adalet Bakanı William Barr'ın ve hem de ABD'nin Columbia Bölgesi'ndeki Bölge Mahkemesi'nin başkanı Beryl Howell'ın eşi benzeri görülmemiş tepkilerine neden oldu.

ABC News'le yaptığı röportajda Barr, ABD Başkanı'nın tweet'lerinin işini yapmasını "imkansız" hale getirdiğini söyledi. Howell'ın olağandışı açıklaması ise ceza belirlenirken "kamuoyu eleştirisinin veya baskısının etkenler arasında bulunmadığını" vurguladı.

Barr, ABD Başkanı'nın ondan hiçbir zaman Stone üzerindeki baskıyı azaltmasını veya başka herhangi bir davaya müdahale etmesini istemediğini öne sürdü. Beyaz Saray Basın Sekreteri Stephanie Grisham da perşembe geç saatlerde yaptığı açıklamada Barr'ın sözlerinin Trump'ı rahatsız etmediğini belirtti. Ancak Barr'ın ofisteki ilk gününden bu yana geçerli olan işleyiş tamamen gözler önünde.

Mueller, Trump'ın kampanyasıyla Rusya arasındaki olası ilişkileri araştırmak için özel savcı olarak atandığı günden bu yana Trump, 2016 seçimleriyle herhangi bir bağlantısı olan tüm suçların "öteki tarafın" işlediği suçlar olduğuna dair sık sık kızgın açıklamalar yapıyor.

Ancak 45. ABD başkanının hayranlığını defalarca ifade ettiği otoriter rejimleri inceleyen akademisyenler için Trump'ın Stone davasına müdahalesi, rahatsız edici bir dönüm noktasını temsil ediyor.

 

 

Yale Üniversitesi'nde otoriter siyaset üzerine çalışan felsefe profesörü Jason Stanley, "Adalet sisteminin yürütme organı eliyle yandaş amaçlar için araç haline gelmeye başladığı ABD, Macaristan ya da Polonya'ya benzer şekilde hareket ediyor" dedi.

Stanley, "Cumhuriyetçiler iktidarı paylaşmaya ya da çok partili demokrasiye hiçbir ilgi göstermiyor, hukukun üstünlüğünü de umursamıyorlar" diye ekledi. Çünkü Trump'ın mükemmelleştirdiği Cumhuriyetçi siyaset tarzına kılavuzluk eden anlayış, Demokrat Parti'nin, seçmenlerin siyasi iradesinin meşru bir ifadesi olduğunu toptan reddetmekti.

Stanley, Cumhuriyetçilerin, sadece onlara oy veren Amerikalıları gerçek Amerikalı olarak gördüğünü anlattı. Newt Gingrich (eski Temsilciler Meclisi başkanı, çn.) ve Cumhuriyetçi Parti'nin danışmanı Frank Luntz, Cumhuriyetçilere, Demokratları her yetki kullanımı istismar olan hasta, yolsuz, Amerikan karşıtı hainler diye tanımlamayı öğretmeye başladığı 1990'dan beri bu, Cumhuriyetçilerin kullandığı bir yol.

Stanley, "Bu tek parti yönetimidir ve tek parti yönetimi, otoriter bir yönetim çeşididir. Trump bunun bir belirtisidir" diye konuştu. "İnsanlar tamamen taraflı hakimlerden bahsediyorsa demokrasi pratiğinden çok uzağız ve Adalet Bakanlığı'nı ABD Başkanı yönetiyorsa monarşi veya onun gibi bir şeyden bahsediyoruz."

Otoriter rejimleri çalışan bir diğer akademisyen, New York Üniversitesi'nden Ruth Ben-Ghiat, Trump'ın Adalet Bakanlığı kararlarına karışmasını, bir diktatörün kontrolü altına giren demokrasilerin tipik özelliği olduğunu söyledi.
 

Bunu otoriter devletlerde görürsünüz. Adalet bakanı veya bu gibi önemli pozisyonlarda bulunanlar, zamanlarının çoğunu liderlerinin kan davalarında harcar" diyen Ben-Ghiat, Mueller soruşturmasını itibarsızlaştıracak bilgi edinmek amacıyla İtalyan güvenlik servisine baskı yapmaya İtalya'ya giden Barr'ı örnek gösterdi. "Otoriter bir liderin kabinesinde görev yapmaya devam eden kişiler, kaçınılmaz olarak o liderin hem kişisel hem resmi işleriyle ilgilenmeye başlar çünkü artık ikisini birbirinden ayırt edemezsiniz.


Ben-Ghiat, Trump'ın kabinesinin ve Kongre'deki Cumhuriyetçilerinin ona uyum sağlama şeklinin, "kişi bazlı yönetimin" klasik bir örneği olduğunu söyledi.

Adalet Bakanlığı'nın nerede bittiğini ve Trump'ın kişisel işlerinin nerede başladığını anlamanın Barr gibi bazı "dalkavuklar" yüzünden zorlaştığını söyleyen Ben-Ghiat, "Bu kişilerin göreve gelmesiyle, artık şahsi çıkarlar ve kamusal işler arasında ayrım kalmamasının mükemmel bir örneği" diye açıkladı.

Dokuz ay sonra başkanlık seçimleri olmasına rağmen, Ben-Ghiat Cumhuriyetçilerin Trump'ın kaprislerine olanak sağlamaya devam edeceğini ve bir daha Demokrat Parti'den başkan olmayacakmış gibi davranacağını söyledi. Çünkü final maçı, Trump'ın ve müttefiklerinin kendilerini korumak için iktidarda kalmasını gerektiriyor.

Ben-Ghiat, "Hepsi suç ortağı ve sistemin yerle bir olmadığından emin olmak için çalışmak zorunda çünkü hepsi, o makamından olursa ve bu kolay kazanma biterse cezalandırılacağını görüyor" dedi. "Çok partili demokrasiye artık umursamıyorlar. (Cumhuriyetçi) Parti kültürü değişti ve artık otoriter tarzda bir parti haline geldi."

Cumhuriyetçilerin gittiği yolun sonunda ne olduğunu düşündüğü sorulduğunda Stanley şu cevabı verdi: "Trump ailesinin devam eden (başkanlık) dönemleriyle bitiyor."

Stanley, "Trump, Trump adı için sadakat bağı oluşturuyor ve (TV'de, kampanya etkinliklerinde) Trump ailesinin tüm bahsettiği bu tür otoriter bir hanedan. "Cumhuriyetçi Parti'ye, istedikleri her şey üzerinde tam güç veriyor. Trump seçmenlerinin onunla otoriteryan bir bağı var. Göçmen korkusunu, beyaz milliyetçiliğini, aydın ve medya karşıtlığını paranoya yaratmak ve kendini halkın koruyucusu olarak sunmak için kullanıyor. Ailesini de ABD'yi yönetecek hanedan olarak gösteriyor" dedi. "Bu son serbest seçimimiz olabilir."

 

Feinberg'in tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Bu hafta otoriter yönetim çalışmış uzmanlarla Trump'ın davranışları hakkında konuştum. 2020 seçimlerinin, ABD'nin son serbest seçimi olabileceğini söylediler

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU