"Cezaevlerinde büyüyen çocuklar çok sayıda hak ihlali yaşıyor"

Çocuk hakları uzmanlarına göre, hapishanelerde kalan çocuklar, çok sayıda hak ihlali yaşadığı için fiziki ve psikolojik durumları kötüye gidiyor

Fotoğraf: AA

Türkiye'deki cezaevlerinde çok sayıda çocuk tutuklu ve hükümlü olarak bulunuyor.

Uzmanların paylaştığı bilgilere göre, yarısına yakını yetişkin koğuşlarında kalırken, birçoğu ailesinden çok uzaktaki cezaevlerine gönderiliyor. Hatta bazıları hapishanelerde intihar ediyor.

Birçok çocuk da, hüküm giymiş ya da tutuklu yargılanan anneleriyle cezaevinde yaşıyor.

Çocukların cezaevlerinde uğradığı hak ihlalleri ise çoğu zaman tespit edilemiyor.

İlgili kurumların gerekli bilgileri ve verileri paylaşmaması nedeniyle hapisteki çocukların sayısı net olarak bilinmezken, yaşam koşulları, eğitim hakkına ulaşıp ulaşamadıkları, beslenme ya da çocuk olmaktan kaynaklı haklarının karşılanıp karşılanmadığı da belirsiz.

Tükenmez Haber’den Nilay Göl’e konuşan CİSST'in Hapiste Çocuk çalışmalarını yürüten temsilcisi Cansu Şekerci ve SHD Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Hak İhlalleri Koordinatörü Avukat Tuba Torun cezaevlerinde kalan çocukların birçok hak ihlali ile karşı karşıya kaldığını söylüyor.

"Tutuklu çocukların yarısına yakını yetişkin hapishanelerinde tutuluyor"

Tutuklu çocukların yarısına yakınının yetişkin hapishanelerinde kaldığını belirten Cansu Şekerci, “Çocuk nüfusuna bakıldığında tutuklu çocukların yaklaşık yarısının yetişkin hapishanelerinde tutulduğu anlaşılmaktadır. Yasaya göre böyle bir durumda çocukların kendilerine ayrılmış çocuk koğuşlarında bulunmaları gerekir” diye konuştu.
 

CANSU ŞEKERCİ.jpg
CİSST'in Hapiste Çocuk çalışmalarını yürüten temsilcisi Cansu Şekerci / Fotoğraf: Tükenmez Haber


Çocukların dış dünyayla iletişim koşulların da yetişkinlerden farklı olmadığının altını çizen Şekerci şunları söyledi:

Kapalı hapishanedeki çocuklar da tıpkı yetişkinler gibi haftada bir defa 10 dakikalık telefon görüşü, ayda 3 defa kapalı 1 defa açık ziyaretçi görüşü yapmaktadır. Öte yandan kural çocukların çocuk hapishanelerinde tutulması olduğundan, çocukların ailelerinden ve yargılama dosyalarından uzakta bir hapishanede tutulması çok sık karşılaşılan bir durumdur. Bu, ailelerinin fiziki ya da ekonomik imkansızlıklardan dolayı kendilerini ziyarete gelememeleri sonucunu doğurmaktadır.

"Bilgi eksikliğinin en büyük nedeni sivil toplumun hapishanelere erişiminin engellenmesi"

Çocukların kaldıkları cezaevlerinde,  haklarının ne olduğunu bilmedikleri için misilleme riskinden ya da gördükleri muamelenin kötü niyet ya da suç barındırıp barındırmadığını bilmeden hapishane yaşantılarına devam ettiğinin altını çizen Şekerci, bunun nedeninin sivil toplumun hapishanelere erişiminin engellenmesi olduğunu öne sürdü.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Hapishanelerde hayatını kaybeden, intihar eden çocuklar olduğunu ve bu konudaki verilere ulaşmanın çok zor olduğunu söyleyen Şekerci, "Bakanlık en son 2017 yılında Onursal Adıgüzel'in yaptığı bilgi edinme başvurusuna yanıt olarak 2013- Haziran 2017 yılları arasında 13 çocuğun hapishanelerde öldüğünü, bunların 6'sının intihar olduğunu paylaşmıştır. CİSST'in ihlal başvurularını yaptığı ve takip ettiği son vakalar, 2019 yılında Eskişehir H tipinde ve Maltepe çocuk hapishanesinde intihar eden iki çocuğa ilişkindir. Bunlarla ilgili insan hakları başvuru mekanizmalarına ihbarlarda bulunduk ve sürecin takipçisi olmaya çalışıyoruz" dedi.

'Çocukların işledikleri suçların çoğu yoksulluktan kaynaklanıyor'

Çocukların en çok hırsızlık, yaralama, uyuşturucuyla ilişkilendirilen suçlardan hapsedildiği bilgisini veren Sosyal Haklar Derneği (SHD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Hak İhlalleri Koordinatörü Avukat Tuba Torun ise "Çocukların işledikleri suçlara genel olarak baktığımızda çoğunlukla yoksulluktan kaynaklandığını görüyoruz. Yoksulluk, eğitimsizlik, ilgisizlik... Bir aile çocuğuna yeterli eğitimi veremiyorsa, ona bakamıyorsa, ona temel bazı doğruları-yanlışları öğretemiyorsa çocuğun bunları başka bir yerden öğrenebilecek pek bir durumu da yok" tespiti yaptı.
 

TUBA TORUN.jpg
SHD Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Hak İhlalleri Koordinatörü Avukat Tuba Torun​​​​​​​


"Suça yönelmekten başka çaresi kalmıyor"

Suriye'den, yurt dışından gelen çocukların, Türkiye'de barınma ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılayamazsa suça bulaşabileceğini belirten Torun, “Bu suçu meşrulaştırmak değil, sadece sosyal devlet sorumluluğunun yeterince yerine getirilmemesi ile alakalı bir şey. Sosyal devlet sorumluluğu yalnızca barınma, yeme-içme, sağlık konusunda değil, aynı zamanda eğitim konusunda da son derece önemli. Fakat Türkiye'de eğitimin de her geçen gün kalitesizleştiğini görüyoruz. Sosyal devlet yükümlülüğünün kesinlikle layıkı ile yerine getirmediğini zaten şu artan suç tablosundan da görebiliriz" diye konuştu.

"Çocukların şiddete uğradığını biliyoruz"

Tutukluluk dönemlerinde çocukların yetişkinlerin kaldığı hapishanelerde kaldığını belirten Torun, "Burada da kameraların yetersiz olduğu kör noktalarda çocukların şiddete uğradığı, dışarı ile iletişim kuramadığı, kurmak istediğinde de bu iletişimin paralı olduğu, çoğu zaman en zaruri ihtiyaçlarını karşılayamadıkları yazık ki bildiğimiz, şahit olduğumuz şeyler. Dolayısıyla çocuk tutukluların da kaldığı cezaevi şartlarının düzenlenmesi gerekiyor" dedi.

"Çocuklar cezaevi şartlarında büyümek zorunda kalıyor"

Hapishanelerde anneleri ile kalan bebekler de olduğunu söyleyen Torun, özellikle Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde bu sayının arttığını ifade etti:

İnfaz yasasına göre gebelerin ve doğum yaptıktan sonraki altı aylık süreçte bebeği olan hükümlülerin cezalarının ertelenmesi gerekir. Bunlara da uyulmuyor. Dolayısıyla o çocuklar cezaevi şartlarında büyümek zorunda kalıyorlar. O çocuklar için özel bir uygulama yok. Örneğin, süt alerjisi olan çocuklara verilecek bir başka besin bulunamıyor ya da buzdolabı olmayan bir koğuşta o çocukların besinleri bozuluyor. Çocukların beslenme ihtiyaçlarının dahi karşılanamadığı şartlarla çocuklar hapishanelerde büyümeye çalışıyorlar. Bu konuya da devletin ayrıca el atması ve düzenlemeler yapması gerekiyor.

"Elektronik izleme olumlu ama nasıl uygulandığı önemli"

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, 'Şiddet içermeyen bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarını, elektronik izleme merkezi aracılığıyla evde çekmesi alternatifi üzerinde duruyoruz' açıklamasına yorumda bulunan Torun, "Cezaevlerinin doluluğu sebebi ile üretilen bir alternatif olduğunu düşünüyorum. Aslında bu normal şartlarda olumsuz bir şey değil. Fakat bunun nasıl uygulandığı önemli. Oturup bunu detaylı bir şekilde planlamak gerekir.” diye konuştu.

 

Independent Türkçe, Tükenmez Haber

DAHA FAZLA HABER OKU