Koronavirüsün Çin cezaevlerine ulaşması, Uygur toplama kamplarına dair korkuyu artırdı

Yaklaşık 1 milyon kişinin tutulduğu belirtilen kampların salgın karşısında savunmasız olduğu uyarısı yapılıyor

Sincan'daki kamplarda tutulan Uygurların içinde bulunduğu koşulların, bir salgın halinde daha da güçleşeceği belirtiliyor (AP)

Çin’de ortaya çıktıktan sonra dünyanın birçok ülkesine yayılan koronavirüste (Kovid-19) ölü sayısı 2 bin 247’ye ulaşırken, enfekte olanların sayısıysa 77 bine yaklaştı. Yayılışı süren salgının Çin’de cezaevlerinde de görülmeye başladığı belirtildi.

Hindustan Times’ın hükümetten edinilen bilgilere dayandırdığı haberine göre, virüsün çıkış noktası olan Hubei eyaletindeki başta olmak üzere bazı cezaevlerinde yaklaşık 450 mahkum ve polis enfekte oldu.

Son gelişme, salgının Çin’in diğer kalabalık kapalı cezaevlerine yayılmasına dair korkuyu gündeme getirirken Sincan Uygur Özek Bölgesi’ndeki toplama kamplarında tutulan Müslümanlara yönelik endişeleri de artırdı.

Ulusal Sağlık Komisyonu (NHC) yetkilileri salgının en çok vurduğu Hubei’de 220 vakanın rapor edildiğini bildirdi. Komisyon ayrıca, ülke çapında bulaşıcı hastalığın rapor edilmesine ilişkin ağın, şimdiye kadar hapishanelerdeki enfeksiyonları hesaba katmadığını kaydetti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ölümcül salgının geçen yıl aralık ayında başladığından bu yana bildirilen ilk vakalarda, Çin'in doğusundaki Şandong eyaletindeki Cining şehrinde en az 207 mahkum ve polis personeline Kovid-19 bulaştı.

Habere göre, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) Şandong’daki en üst düzey yargı yetkilisi olan Jie Weijun, vakaların bildirilmesinin ardından görevden alındı.

Şandong yetkilileri yerel medyaya yaptıkları açıklamada, Cining’deki Rençeng cezaevinde aralarında polisler mahkumlar ve yetkililerin olduğu 2 bin 77 kişinin şubat ayında Kovid-19 testinden geçirildiğini söyledi. Bunlardan en az 207’sinin (200 mahkum ve 7 polis) sonuçları pozitif çıktı.

Bahsi geçen cezaevinde ilk doğrulanan vakaysa 13 Şubat’ta bir polis memuruna aitti. Cezaevinde hızla yayılmaya başlayan salgında vaka sayısı da zamanla arttı.

14 Şubat'tan itibaren polis ve personelle yakın temas halindeki herkes otellerde tecride alınırken, mahkumlarsa 15 Şubat’ta tek kişilik hücrelere nakledildi.

Çin’in doğu eyaleti Zecyang’da bir başka cezaevindeyse en az 27 vaka rapor edildi.

 

 

Tutuklu akademisyenin kızı: Milyonları etkileyebilir

Bununla birlikte benzer toplu vakaların Çin'in başka yerlerine daha önceden dağılmış olabileceği ve bu tür vakalarla ilgili bilgilere erişimin kısıtlamaya maruz kalabileceği yönünde endişeler bulunuyor.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaklaşık 1 milyon Müslüman azınlık topluluğu üyesinin Pekin hükümetinin “mesleki eğitim merkezi” olarak adlandırdığı yüksek güvenlikli kamplarda tutulduğu belirtiliyor ve bu kampların ölümcül virüs karşısında savunmasız olabileceği uyarısı yapılıyor.

Diğer taraftan sürgünde yaşayan Uygurlar da salgının Sincan’daki kamplara yayılabileceğine dair endişelerini dile getiriyor.

2019 sonlarında Saharov Ödülü'ne layık görülen tutuklu akademisyen ve aktivist İlham Tohti'nin kızı Cevher Tohti, Newsweek'e bu hafta İsviçre'den verdiği röportajda, ÇKP yönetiminin Müslümanların çoğunlukta olduğu Sincan'da koronavirüsle mücadeleyi ağırdan alması karşısında derin endişe duyduğunu belirtirken, "Bir kişinin, bu ister cezaevi ya da toplama kampı gardiyanı olsun, virüse yakalanması binlerce hatta milyonlarca kişinin enfeksiyon kapmasıyla sonuçlanabilir. Dahası, tıbbi ekipman, doktor ve tedavi yokluğunda bu işin sonu bir felaket olabilir" demişti. 

Tohti ayrıca, aşırı kalabalık kamplarda hijyen koşullarının olmadığını ve "mahkumların yeteri kadar beslenmediğinden de emin olduğunu" söylemişti. 

 

Independent Türkçe, Hindustan Times, Newsweek

DAHA FAZLA HABER OKU