Todd Philips ve Warner Bros. 2019’un Joker’ine devam filmi yapma konusunu düşünedursun, filmin evren kurgusu kuşkusuz Batman’in en özgün versiyonlarından birine gebe.

Aldığı olumlu eleştirilerin yanısıra bu güçlü çizgi roman orijin hikayesi, gişede 1 milyar doları (yaklaşık 6 milyar TL) aşan hasılatıyla tarihin en kârlı çizgi roman filmlerinden biri haline gelerek Warner Bros. için muazzam bir başarı oldu.

Philips, bir devam filmi için geri dönüp dönmeyeceğiyle ilgili soruları yanıtlamaktan kaçındı. En son, Joker 2’yi çekme fikrine açık olduğunu fakat kendi devam filmi fikriyle ilerlenmesinin tek şartı olduğunu söylemişti. Öte yandan filmin beklenmedik vizyon başarısından sonra Warner Bros.’un Philips ve kreatif ekibe ikinci bir film için ısrarcı olmasını tahmin etmek güç değil.

Hayranların Joker devam filmi için nefeslerini tutup beklemeleri gerekecek ama her şekilde Joaquin Phoenix’in canlandırdığı Joker’in içinde bulunduğu dünya Gotham, tüm sinematik versiyonlarından farklı olacaktır. Todd Philips, aynı evrenin Batman’ini konu alan bir Joker yan filmini görmeyi çok istediğini söyledi. 

Screen Rant’ta yer alan habere göre Joker’le gelen değişimlerin bir şekilde Batman külliyatına girmesiyle de Pelerinli Süvari’nin bu versiyonunun kreatif açıdan epey çekici olacağını öngörmek zor değil.

Wayne’ler Joker’de sevilen karakterler değildi

 

İster çizgi romanlar ve animasyon TV dizileri, ister video oyunları ve diğer sinema uyarlamaları olsun, Batman mitosundaki en büyük sabitlerden biri Gotham’ın Wayne ailesine olan hürmeti.

Christopher Nolan’ın Kara Şövalye üçlemesinden çizgi romanlara Thomas Wayne, yetenekli bir cerrah, hekim ve Gotham’ı daha iyi bir yer yapmak için milyonlarca dolar bağış yapan bir hayırsever olarak resmediliyor.

Evlenmeden önceki soyadı Kane olan ve Kane Kimya holdinginin mirasçısı olan Martha Wayne de türlü hayır kurumu üzerinden toplumsal konuların çözümü için ailesinin servetini ortaya koyan bir yardımsever. Wayne’lerin ölümünün sadece Bruce’u değil aynı zamanda Gotham’ı bir bütün olarak etkilemesi doğal. Çünkü Gotham bir kalemde velinimetlerinden ikisini kaybetmişti.

Öte yandan Joker’de Wayne’ler (ve özellikle Thomas) hayırseverlikten fersah fersah uzak. Philips’in çetin 80’ler gerilimi Thomas Wayne’i, Gotham’ın paryalarının boğuştuğu sorunları dikkate almadan servet içinde yüzen bir belediye başkanı aday adayı olarak yeniden yaratıyor.

Arthur Fleck’in Wayne Holding’de çalışan üç iş adamını öldürmesinden sonra şehir çapında isyan başlatan yoksul bir grup anarşist, Thomas Wayne’e özellikle kökten karşı. Ayrıca Wayne’in, Arthur’un annesiyle gayrı meşru bir ilişkide bulunduğu iması Wayne’in çalışanlarını istismar ettiğini de gösteriyor. 

Bruce Wayne çoğunlukla ebeveynlerinin yolundan giderek servetini toplumsal konular için ortaya koyan, Gotham’ın prensi olarak resmedilse de şehrin sakinlerinin ondan aslında nefret ettiği bir versiyonu görmek ilginç olurdu.

Bruce Wayne’in siyasi ve iktisadi reformun bir başka kahramanı yerine bir başka gamsız kaymak tabaka milyarder olarak ele alınması ilginç bir eleştiri olurdu.

Wayne’lerin katli aslen bir siyasi suikasttı

 

Batman külliyatında tutarlılıkla işlenen bir başka sabit, Wayne’lerin rastgele bir gaspçı tarafından öldürülmeleriydi.

Bruce’un suçla savaşı tamamen suçun, rastgele darbeler vuran ve Wayne cinayetleri gibi olayların semptomları olduğu bir hastalık olduğu fikrinden çıkıyor. Bruce’un suçla savaşmada bu denli uç yöntemler kullanmasının sebebi de bu. Konu insan türünün rastgele ahlaksızlığa eğilimi kadar geniş ve belli belirsizken gerçekten ayakları yere basan değişimin önünü açmak zor. 

Joker bu kavramı alıyor ve onu tamamen tersine çeviriyor. Film boyunca, Arthur’un seri suçlarının etkisiyle çıkan toplumsal isyan dalgasının Wayne’i gamsız ve katı yürekli bir elit olarak resmetmesiyle kamuoyunun Thomas Wayne’le ilgili görüşlerinin tersine dönüşünü izliyoruz.

Wayne’in isyancılara dönük tembel ve yoldan sapmış oldukları şeklindeki yorumları da durumu körüklüyor. Joker’in filmin sonunda, Wayne’lerin epey bilinçli ve maksatlı olarak siyasi görüşleri nedeniyle öldürüldükleri özgün bir son ortaya koyması da şaşırtıcı değil. Hatta saldırgan, Arthur’un TV program sunucusu Murray Franklin’i vurmadan önce söylediğine atıfla Wayne’e “ettiğini bulduğunu” söylüyor.

Özellikle saldırının maksatlı bir suikast olmasıyla Wayne cinayetlerinin Bruce Wayne’in bu versiyonu üzerindeki uzun süreli psikolojik etkilerinin neler olacağını görmek epey ilginç olurdu. Bruce, ebeveynlerinin anlamsız suçlu davranışı yerine seçimleri ve siyasi fikirleri yüzünden öldürüldüğü fikriyle yüzleşmek zorunda kalacak. Bu Bruce’u babasının yolundan gitmekten uzaklaştırır mıydı, yoksa tam tersine, Thomas Wayne ve Gotham’ın yoksullarına karşı umursamazlığını ulvileştirip bunun için savaşır mıydı?

Arthur Fleck ağabeyi olabilir

 

Joker’de açığa çıkan başlıca şeylerden biri Arthur’un, annesinin eski işvereni Thomas Wayne’e yolladığı bir mektubu keşfetmesi.

Mektupta Arthur’un Thomas’ın çocuğu olabileceği iddia ediliyor ve Wayne’in oğlunun sorumluluğunu üstlenmesi isteniyor. Elbette Arthur bu konuda karşısına çıktığında Thomas iddiayı yalanlıyor ama film bu düğümü tamamen çözmeyip iddianın doğruluğu hakkında kararı izleyiciye bırakıyor.

Gerçek açığa çıkmasa da ezeli düşmanının üvey kardeşi olduğunu bilmek herhangi birini delirtmeye yeterdi. Özellikle de Bruce Wayne kadar psikolojik açıdan kırılgan birini. Çizgi romanlarda Bruce potansiyel ailevi ilişkilerle yeterince hemhal olmuş olsa da (Grant Morrison’ın hak ettiği görünürlüğe ulaşamamış Batman işinden bir cani, Simon Hurt, Bruce’u babası olduğuna ikna etmeye çalışmıştı, Scott Snyder’ın Court of Owls’ından Lincoln March’sa Bruce’un kayıp kardeşi olduğunu iddia etmeye kalkmıştı) Joker’in kardeşi olduğunun ortaya çıkması bambaşka bir şey olurdu.

Ayrıca daha önce Batman: Earth One’ın ele aldığı bir mesela olarak Wayne ailesinde ırsi ruh hastalıklarının bulunduğu iması var. Bu da Joker’in Batman’i merkez alan devam filminin detayına ineceği ilginç bir konu olabilirdi.

Bu Batman’i oynamak için adaylar kim olabilir?

Batman serisinin Robert Pattinson’lı dönüşünü beklerken, Joker’e Kara Şövalye’nin etrafına kurulu bir devam filmi gelecekse muhakkak bu rolün devasa yükünü taşıyabilecek birine ihtiyaç olurdu.

Karakterin bu versiyonunun çekiminde bir dizi ek faktör de devreye girecektir. En barizi Arthur’un bu zaman düzleminde Bruce’tan neredeyse 30 yaş büyük olması gibi. Devam filminde Bruce’un ya ailesinin ölümünün üstesinden gelmeye çalışan ergenlik çağında bir genç ya da Batman olarak kariyerine yeni başlayan bir genç olarak resmedilmesi gerekir.

İlki için ilginç bir seçim, eleştirmenlerin gözdesi olan ve Greta Gerwig’in Uğur Böceği (Land Bird - 2017) ile Luca Guadagino’nun Beni Adınla Çağır’ındaki (Call Me By Your Name - 2017) performansıyla etkisini göstermiş Timothee Chalamet olabilir.

Şimdiye kadar çizgi roman türünden uzak durmuş olsa da bu kuşağın en iyi genç oyuncularından biri ve Bruce’un kurtulmaya çalıştığı travmayla mücadelesini ortaya koyabilecek kapasiteye sahip.

Film, daha da yaş almış bir Arthur’la karşı karşıya gelecek, nispeten büyük bir Bruce’a meyledecekse aday listesi çok daha uzun olurdu. Daha önce Matt Reeves’in yeniden yapımında sırada en yukarıda yer alan Nicholas Hoult ilginç bir seçim olabilirdi. Akla Casey Affleck, Ryan Gosling, Karl Urban gibi isimler de geliyor. Hepsi Joaquin Phoenix gibi bir oyuncunun karşısına kendi renklerini gösterebilecek yetenekte oyuncular.

Henüz Joker’e bir devam filmi için bir söz verilmiş olmadığı için bunların hepsi elbette varsayımsal. Hele konunun Bruce Wayne/Batman etrafında kurulacak olması daha da öyle. Öte yandan Gotham’ın bu versiyonunun başlı başına özgün olacağı, kendine özgü travma ve fikirlere sahip yeni bir Pelerinli Süvari’nin temeli olacağı açık.

Screen Rant

Independent Türkçe için çeviren: Şafak Küçüksezer