“Son darbe söylentileriyle kimler, hangi subliminal mesaj peşindeler?”

Oya Baydar:Havada darbe kokusu, darbe söylentisi varsa, öncelikle anamuhalefet partisi liderinin her türlü darbe söylentisi ve girişiminin karşısında olduğunu açıklaması gerekir

Türk demokrasi tarihinde idam, işkence ve insan hakları ihlalleriyle yerini alan 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında çekilen bir fotoğraf. (AA)

T24 yazarı Oya Baydari iktidara yakın medyada son günlerde “yeni darbe” söylentilerinin olduğunu belirterek “Ortalığı saran son darbe söylentileriyle kimler, hangi sübliminal mesaj peşindeler, doğrusu merak ediyorum” sorusunu yöneltti.

Yazar Baydar, son günlerde basının ve siyasetin gündeminin “darbe muhabbeti” olduğunu söylerken şu ifadeleri kullandı:

İktidara yakın medyadaki ağızlar, kalemler darbe sohbetlerinde başı çekiyor. Mafyacı tabiriyle, "darbe manyağı" olmuş bir milletiz. Örnek; benim kuşağım beş darbe yaşadı: 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 darbeleri, post-modern 28 Şubat darbesi ve niyetlenenlerin yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları, kimilerine Allah'ın lütfu olan 15 Temmuz 2016 darbe girişimi…

15 Temmuz darbe girişiminden önce gündemi değerlendirirken “Bu gidişle darbe bile olabilir” yorumu yapan ve tutuklanan Ahmet Altan’ı hatırlatan Baydar şunları yazdı:

Bu ülkede, 15 Temmuz öncesinin çalkantılı siyasal ortamında bir televizyon programında "Bu gidişle darbe bile olabilir" yorumu yapan gazeteci Ahmet Altan ve programın moderatörü Nazlı Ilacak sübliminal darbe propagandası gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandılar, Altan hâlâ Silivri mahpushanesinde tutuklu.

Ortalığı saran son darbe söylentileriyle kimler, hangi sübliminal mesaj peşindeler, doğrusu merak ediyorum. Asıl merak ettiğim ise kimlerin kimlere karşı darbe planladığı. Bizim bildiğimiz, darbeler iktidara karşı yapılır ve bütün darbeler özünde iktidar mücadelesidir. Demokratik olmayan ülkelerde tıpkı savaş gibi darbeler de siyasetin farklı biçimde devamıdır. Mutlaka askerî olması, silahlı olması da gerekmez. Demokratik, ya da sandık demokrasisinin yürürlükte olduğu yarı demokratik ülkelerde seçilmiş hükümeti, iktidarı, parlamentoyu güç kullanarak, demokratik olmayan biçimde değiştirmeye yönelik her hamle siyasî darbedir.

Türkiye’de hem iktidar hem de muhalefette darbe paranoyası olduğunu söyleyen T24 yazarı, “Türkiye'nin bugünkü koşullarında içerde ve dışarda darbeye heveslenenler olabileceği gibi, içine düştüğü krizi atlatabilmek için kitle desteğini yeniden sağlamaya çabalayan iktidarın kendisi de darbe söylentileri ve atmosferinden yarar umabilir” dedi.

Kılıçdaroğlu’na çağrı: Son derece değerli olacaktır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenen Baydar, şunları yazdı:

Havada darbe kokusu, darbe söylentisi varsa, öncelikle anamuhalefet partisi liderinin her türlü darbe söylentisi ve girişiminin karşısında olduğunu açıklayıp bütün muhalefeti ve halkı darbeye karşı demokrasi cephesinde birleşmeye çağırması son derece değerli olacaktır. Böylece darbe karşıtlığı bayrağı siyasî darbecilerin elinden alınmış ve onlara söz bırakılmamış olur. Bu, FETÖ'nün siyasî ayağı sensin, hayır sensin atışmasından çok daha anlamlıdır.

Baydar yazısını “Her türlü darbe hevesi veya teşebbüsü, güçlü bir demokratik cepheye çarparak geriler” ifadesiyle sonlandırdı.

 

T24

DAHA FAZLA HABER OKU