Rus basını: Gelişmeler Türkiye’yi ABD’ye yanaştırıyor, Suriye ve Türkiye doğrudan savaşmamalı

İdlib'de Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriye Ordusu arasındaki gerginliğin çatışmaya dönmesi ve insan kayıplarının yaşanması, Rus basınında geniş yer aldı. Rusya medyası, İdlib nedeniyle Türkiye ile Rusya'nın karşı karşıya gelmemesi gerektiği uyarısı yaptı

Fotoğraf: AA

Türkiye’nin Astana süreci çerçevesinde gözlem noktaları kurduğu İdlib’de aylardır devam eden yüksek tansiyon, Suriye Ordusu ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında çatışmaya dönüştü. 

Yaşanan ölümler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ziyaretinde askerleri "Şan olsun Ukrayna’ya" (Slava Ukraine) sloganıyla selamlaması ve Kırım’a dair verdiği mesajların, Rusya cephesinde yarattığı rahatsızlık Rus basınına da yansımış durumda. 

Suriye Ordusu tarafından Halep civarında gerçekleştirilen operasyonda yakalanan el Nusra Cephesi üyelerinin anlatımları Rus basınında geniş yer buldu.

Söz konusu anlatımlar, RIA Novosti ve TASS gibi devlet ajanslarının yanı sıra Rus Savunma Bakanlığı'nın resmi kanalı TV Zvezda’da da yayımlandı.

Kremlin’e yakınlığı ile bilinen Federal Haber Ajansı (FHA), Türkiye’nin Libya’ya taşıdığı Suriyeli savaşçıları haber yaptı.

Söz konusu haberde şu ifadeleri yer verildi:

Geçen yıl 24 Aralık’tan bu yana Ankara, devlet sınırında 1200’den fazla Suriyeli teröristi Türkiye tarafına özel hazırlanmış ulaşım koridorları aracılığıyla attı.

İki haftalığına Türkiye’ye geldikten sonra cihatçılar ülkenin batısındaki İzmir iline yakın kamplarda özel eğitim aldılar.

Daha sonra, Libya vatandaşı olan Wings ve Africa Airlines uçaklarındaki radikaller Libya topraklarına nakledildi ve uçaklar Trablus yakınlarındaki Mitiga Havalimanına indi…


Türkiye ve Rusya arasındaki İdlib gerginiliği devam ederken, Suriye rejim güçlerinin beş askeri şehit etmesi gözleri tekrar Rus basınına çevirdi.

Rus basını İdlib ve şehit edilen askerler meslesini nasıl gördü:


Kommersant: Türkiye ABD’ye yakınlaşır

Kommersant gazetesi Türkiye ve Ortadoğu muhabiri Marianna Belenkaya 11 Şubat tarihli “Rusya ve Türkiye İdlib”in derinliklerine iniyor” başlıklı haberinde, Suriye'deki rejim güçlerinin bölgedeki Türk ordusuna ikinci kez saldırmasından sonra Moskova ile Ankara arasınının giderek kötüleşebileceğini ve bu durumun “Astana süreci”ni bitierek Türkiye'nin ABD ile yakınlaşmasına yol açabileceği kaygısını gündeme getirdi.

Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmakla üst düzey Türk yetkililerin son günlerdeki açıklamalarının yer aldığı yazıda Türk Ordusu'nun daha önceki operasyonlara kıyasla geniş çaplı operasyona  başlama ihtimalinin Moskova'da yarattığı endişe dile getiriliyor.

Ankara'da iki ülke diplomatlarının, askeri yetkililerinin, istihbarat görevlilerinin katılımıyla cumartesi günü başlamış olan görüşmelerden Moskova'nın beklentilerinin olduğu ifade edilen yazıda, anlaşma sağlanamaması durumunda Rusya açısından birkaç sıkıntılı durumun ortaya çıkabileceğine dikkat çekiliyor.

“Moskova ile Ankara arasında anlaşman sağlanamamasının 2017 yılında Rusya,Türkiye ve İran arasında kurulmuş 'Astana süreci'ni tehdit altında bırakılacağının” vurgulandığı haberde, üç ülkenin işbirliği sayesinde “kara”da konsensüs sağlandığı, bir dizi politik ve insani konuların çözümünde az da olsa ilerleme elde edildiğine vurgu yapılıyor.

Haberde, Washington yönetiminin, Türkiye”nin, Suriye muhalefetini desteklemesi ve çıkarlarını savunmasının Suriye devlet başkanı Esad'ın işine yaradığını düşünülüyor ve Washington'un Ankara'yı kendi saflarına çekme zarureti dile getiriliyor.

Söz konusu haberde ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in 12 Şubat'ta Ankara'ya geleceğine ilişkin bilgi ve Jeffrey'in, “Rusya desteği olmaksızın Şam'ın savaş alanında bir hafta bile  ayakta kalamayacağına” ilişkin sözlerine de yer veriliyor.


İzvestiya: Kimyasal silah provokasyonu yaşanabilir

İzvestiya gazetesinde, Rusya Dışişleri Bakanlığı internet sitesine istinaden Ankara'da Rusya ve Türkiye Dışişleri heyetleri arasındaki görüşmelere ilişkin haberde, özellikle Türk heyetininde Cumhurbaşkanı dış politika ve güvenlik başdanışmanı İbrahim Kalın'ın da bulunduğuna vurgu yapılıyor.

Görüşmelerde ağırlıklı olarak İdlib konusunun gündeme geldiği, son günlerde bölgede gelişen olaylara ilişkin Türk yetkililerin açıklamarı yer alıyor.

İzvestiya gazetesindeki köşesinde Anton Lavrov iki gün önce yayımlanan yazısında “Erdoğan'ın kafası karışık: Suriye'nin saldırısı Türkiye'nin kararlılığını test ediyor” başlıklı yorumunda şu soruyu gündeme taşıdı:

Türkiye İdlib deki militanlara doğrudan askeri desteğe hazır mıdır?

Lavrov söz konusu yazısında şu ifadelere yer verildi:

Sarakib kasabasının yıldırım hızıyla bir operasyonla ele geçirilmesi savaşın ve Suriye Cumhuriyeti'nin tarihinin dönüm noktasını oluşturmuştur.

Karşı tarafın sıkı direnişine ve Türkiye'nin doğrudan desteğine rağmen zafer kazanılmştır.

SavunmaBakanlığı'ndan 'İzvestiya'ya sızdırılan bilgide militanların yeniden kimyasal silah provokasyonuna  başvurarak kendi durumunu kurtarmaya çalışacağı ifade edilmiştir.


Lavrov, “Serakip kasabasının önemli bir stratejik nokta olduğunu belirten askeri yorumcular, bundan sonra iki yönde saldırıya geçmenin kolaştığını söylüyorlar. Askeri yorumcu Vladislav Şurıgin dikkati Türkiye'nin 'İkinci bir cepe açma' olasılığına çekerek, ‘Muhalefetin eski militanlarına Fırat'ın Doğu bölgelerine saldırma talimatı vererek devlet güçlerinin İdlib bölgesinden oraya yönlenmesini sağlayabilir’ deniyor” diye belirtti.

Suriye ordusunun halihazırda İdlib merkezine saldırmaması gerektiğini ve Türk ordusuyla doğrudan savaşa girmemesi gerektinin altını çizen Lavrov, "M-4 ve M-5 yollarını temizlemeli ve Cisr-as Şugur kasabasını alınmalıdır. Çünkü orada uzağı vuran füze ve İHA'ların fabrikaları bulunmaktadır" vurgusunu yaptı.

Lavrov askeri uzmanlara atıf yaptığı yazısında, Suriye ordusunun, gereken noktaları ele geçirdikten sonra harekata ara vermesini ve bölgedeki askeri güçlerin yeniden yapılanmasına ve yeni silah, araç ve gereçin bölgeye sevkine çalışılması gerektiğine vurgu yapıyor.


TASS: Ömer Çelik’in açıklamalarına yer verdi

TASS Ajansı 10 Şubat tarihinde yayımladığı haberde ise, AK Parti sözcüsü Ömer Çelik'in “NATO ile istişareler halindeyiz ve teröre karşı mücadelede İttifak'tan destek bekliyoruz. NATO Türkiye ile dayanışma içinde olmalıdır” açıklamasına yer verdi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU