Uzmanlar açıkladı: Türkiye bu virüsü sorun yaşamadan atlatacaktır, hastalık kedilerden bulaşmaz

Çin’de başlayan ve hızla yayılan koronovirüs yayılma hızı nedeniyle tüm dünyanın korkulu rüyası oldu. Bilim adamları Türkiye için risk olmadığını söylerken, hastalığın kedilerden bulaştığı bilgisinin de doğru olmadığını açıkladı

Fotoğraf: AA

Üsküdar Üniversitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi, Çin’den dünyaya yayılan koronavirüs hastalığına ilişkin doğru bilinen yanlışları, salgının olası halk sağlığına etkilerini, virüsün özelliklerini, korunma yöntemlerini ve bağışıklık sistemine etkisi gibi merak edilen tüm konuları kamuoyu ile paylaştı.

Üniversitenin Senato Salonu’nda düzenlenen “Korona virüsü hakkında doğrular ve yanlışlar” başlıklı basın toplantısında konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, “Hastalığın doğal seyrini çözümlemeden yapacağımız her hamle, tabiri caizse ampirik sonucundan emin olmadığımız çabalardan ibaret kalacaktır. Halbuki sebep sonuç ilişkisini tam çözebilmek için hastalığın davranış kodları üzerinde yoğunlaşılması lazım” dedi.

1580818631_Prof._Dr._Haydar_Sur.jpg
Prof. Dr. Haydar Sur / Fotoğraf: Üsküdar Üniversitesi

 

Korona’da bilinmez bir durumla karşı karşıya olduğumuzu belirten Sur, şunları söyledi:

Bunu bilinir hale getirene kadar bu kriz ortamını devam ettirmekte fayda var. Hastalığın davranış kodları tam olarak çözüldüğü takdirde bunun nelere sebep olabileceği, bunun nasıl önlenebileceği konusunda bilimsel sebep sonuç ilişkileri ortaya konulup sonra normal hayata dönülür. Ölüm vakalarının Çin’in dışına da taşması bir dönemeci daha yaşadığımız anlamına geliyor.

images.jpg
Fotoğraf: AA

 

Bağışıklık sistemi güçlü olanlar için risk yok

Korona virüsünün insanlığın karşılaştığı son virüs olmadığını belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Bugün Korona virüsü yüzünden ölenlerin çoğu 65 yaş üstü, kalp, tansiyon, akciğer-karaciğer sorunları, böbrek yetmezliği gibi hastalıkları olan kişiler” diyen Sur, “Bağışıklık sistemi güçlü olanlarda bu virüs sağlık sorunu yaratamıyor. Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’yi riskli ülkeler arasında görmüyor. Sağlık Bakanlığı çok iyi çalışıyor, Dünya Sağlık Örgütü’nden 10 gün önce hamlelerini yaptı. Oraya enfeksiyon ilaçları gönderdi, o bölgedeki vatandaşlarımızı alıp Türkiye’ye taşıdı. Her şey çok şeffaf. Türkiye bu virüsü sorun yaşamadan atlatacaktır” diye konuştu.

thumbs_b_c_5970ded9b722628eb6940537af83084a.jpg
Fotoğraf: AA

 

Hijyen ve temizliğin önemine işaret eden Prof. Dr. Haydar Sur, “1 litre kaynamış suya 10 miligram çamaşır suyu dökerek kendi dezenfektanınızı hazırlayabilirsiniz. Bir bez yardımıyla bu karışımı temizliklerde kullanabilirsiniz” dedi.

 

Ölümler yüzde 5-6 civarında olacak

Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümleri ve Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay ise, salgınla ilgili şu bilgileri verdi:

Batı dünyasının Çin ekonomisini bitirmek için böyle bir virüs geliştirdi gibi bir komplo teorisi var. Çin’in laboratuvarlarında biyolojik silah üretirken bu virüsün dışarı taştığı şeklinde teoriler de var.

Bu virüs mutasyona uğradı. Yılandan onunla beslenen yarasaya geçerken mutasyona uğradı, yarasayı tüketen insana geçtiğinde bir kez daha mutasyona uğradı bu virüs. Sadece insandan insana solunum yoluyla geçtiğini görüyoruz. Bundan sonra başka bir şekilde mutasyona uğrayıp geçiş yapması pek muhtemel değil.

Yıllardır Çin’de yılan ve yarasa tüketiliyor, ne zaman mutasyona uğrayacağını tahmin edemiyorsunuz. Gördüğünüz gibi sonunda mutasyona uğrayarak ölümlere yol açtı. Ölümlerin yüzde 5-6’yı geçeceğini düşünmüyorum ama bu önlemlerin zayıflatılması anlamına gelmiyor. 1918’de İspanya’da Influenza 40 milyon insanın ölümüne yol açmıştı. Orada bağışıklık sistemi zayıf olanlar öldü, sağlam ve güçlü olanlar kaldı. Bugün yaşayan halkı, o salgından sağlam çıkanların genlerini taşıyor.

thumbs_b_c_be1ddca3fda6a28a05f78d1a94b28b07.jpg
Fotoğraf: AA

 

Aşı karşıtları sadece kendisini tehlikeye atmıyor

 “Aşı karşıtları kötü sonuçları da göze almalı” diyen Uzbay şu uyarıları yaptı:

Önleyici ve koruyucu tıbbın en önemli aracı aşıdır. Aşıya karşı olanların salgıladığı mikroorganizmalar başkalarında ciddi problemlere sebep oluyor. Aşı reddediciliği çok tehlikelidir. Bu virüse karşı çok hızlı bir şekilde aşı tedavisi hazırlanıyor. Yine aşı sayesinde önceki virüslerin daha tehlikeli ve öldürücü olması önlenmişti. Aşı karşıtlarının istediğini yaptığımızda, hiçbir hastalık için aşı kullanılmadığında ortaya çıkacak ciddi sağlık problemlerinin, ölümlerin sorumluluğunu alabilecekler mi?

1580818637_Dr._Song__l___zer.jpg
Dr. Songül Özer / Fotoğraf: Üsküdar Üniversitesi​​​​​​​

 

Ellerinizi sabunla yıkayın

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Songül Özer ise hastalıktan korunmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

Bu virüsten korunmak için antibakteriyellere gerek yok, cildi daha çok çatlattıkları için koruduğunuzu düşünseniz bile enfeksiyona açık hale getirdiğinizin farkında değilsiniz. Korona ve verem dahil birçok virüsün size bulaşmasını elinizi 25-30 saniye sabunla yıkayarak önleyebilmeniz mümkün.

Tıbbi maskelere ihtiyaç yok. Hapşırdığınızda, öksürdüğünüzde avucunuzun içi ile değil dış yüzeyi ile veya kolunuzla ağzınızı kapatarak salgınızın tekrar size ve etrafa bulaşmasını engellemelisiniz. Kağıt mendil kullanmalı ve mutlaka hemen çöpe atmalısınız. Virüsler çok hızlı yayılırlar ama dış ortamda uzun süre canlı kalamazlar. Onların canlı kalmasını ve yayılmasını sağlayan en önemli besinleri kandır.

 

Kediler koronavirüs yaymıyor 

Çin’in Vuhan kentinden dünyaya yayılan koronavirüs can almaya devam ettikçe hastalık hakkında asılsız iddialar sosyal medyada dolaşmaya başladı. Bazı kullanıcılar kedilerin virüs taşıyıcısı olduğunu ve hastalığı insanlara bulaştırdığını iddia eden paylaşımlar yaptı.

 

Uzmanlar ise bu görüşlerin birçoğunun somut verilere dayanmadığını belirtti. İstanbul Veteriner Hekimler Odası (İVHO), koronavirüs ve bulaşma yollarına açıklık getirdi.

 

İVHO Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz koronavirüsler hakkında şu bilgileri verdi:

Koronavirüsler, Coronaviridae ailesinde yer alan RNA’lı virüslerdir. Genetik değişime yatkındırlar. Bu virüsler, hayvanlarda birçok türde ve insanlarda infeksiyonlara neden olmaktadır. Her hayvan türüne ve insana (Örneğin yarasa, Feline, bovine, avian, human gibi) özgü koronavirüsler mevcuttur. Bunlar genetik değişim sonucu bir türden diğerine adaptasyon yeteneği kazanarak hastalık oluşturma yeteneği kazanabilirler. Örneğin yarasadaki SARS-koronavirüsler değişime uğrayarak insanlarda infeksiyon oluşturabilir. Çin’de şu anda yaşanan salgın bu duruma örnektir.

Günümüzde hayvanlardan insanlara geçebilen koronavirüsler SARS ve MERS koronavirüslerdir. SARS-koronavirüs yarasalardan, MERS-koronavirüs ise develerden bulaşabilmektedir. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı’nda sığır, kedi ve kuş koronavirüsleri ile soyağacı çalışmaları yapılmış ve bu virüslerin genetik olarak insan koronavirüslerinden farklı olduğu görülmüştür. Mevcut verilere göre, kediler de dahil evcil hayvanlardaki koronavirüsler genellikle insana bulaşmamaktadır.

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU