Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, Berlin Konferansı'nda alınan kararlara rağmen ateşkese uyulmadığını belirtti. Taraflara, BM'nin silah ambargosuna rağmen dışardan çok sayıda gelişmiş silah, savaşçı ve danışman sağlandığına dikkati çeken Selame, bu askeri sevkiyatlar yeni ve çok daha tehlikeli bir çatışmayı körüklediğini ifade etti.
Güvenlik Konseyi (BMGK) huzurunda konuşan Selame, "İki tarafa da silah sağlanması, daha ciddi bir patlamayı tehdit ediyor. Aynı zamanda Berlin Konferansı'nın ruhu ve içeriğini de ihlal ediyor. Tarafları ve yabancı destekçilerini düşüncesiz hareketlerden vazgeçmeye ve ateşkes için öne sürdükleri taahhütleri yenilemeye çağırıyorum" dedi.
General Halife Hafter kuvvetlerine ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (Vifak) Başkanı Fayiz es-Serrac’a tâbi kuvvetlere yapılan askeri desteklerin artarak devam etmesi üzerine açıklamalarda bulunan Selame şunları söyledi:
"Çatışmanın tarafları; silah ambargosunu ve Berlin'deki temsilcilerin açıkladığı taahhütleri ihlal ederek yabancı destekçilerinden çok sayıda modern ekipman, savaşçı ve danışman aldılar"
Hafter kuvvetlerinin silah, teçhizat ve aralarında yabancı savaşçıların da olduğu piyadeler sayesinde Trablus'taki cephelerde etkinliğini artırdığına dikkat çeken Selame, askeri malzemeleri taşıyan kargo uçaklarında da önemli ölçüde artışın yaşandığını öne sürdü.
Binlerce yabancı savaşçının Trablus'a gelerek El-Vifak hükümetine bağlı Libya güçlerinin yanında konuşlandığını belirten Selame, Trablus açıklarında yabancı gemilere de rastlandığını ifade etti.
Libya Temsilcisi, sözlerine Berlin Konferansı’ndan bu yana Rusya ve Türkiye tarafından 110 farklı ihlalin yapıldığını belirterek devam etti.
Hafter ve Serrac’ın taraflarından beşer üyenin dâhil olduğu Ortak Askeri Komisyon’un Hafter’in temsilcilerinin gelmemesi sebebiyle bir araya gelmediğini dile getiren Selame, görüşmenin gerçekleşmesi için çağrıda bulundu.
Selame, aynı zamanda, BMGK’yı Libya'daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik karar alımını hızlandırmaya çağırdı. İngiltere tarafından hazırlanan ve ne zaman oylanacağı belli olmayan karar taslağı, birkaç gündür tartışılıyor.
Lübnan bayraklı bir gemi
AFP’nin askeri bir kaynaktan aktardığı habere göre, Fransız uçak gemisi Charles de Gaulle, Çarşamba günü, Libya kıyılarında bir Türk fırkateyninin Trablus yönünde zırhlı araç taşıyan bir gemiye eşlik ettiğini gözlemledi.
Kaynak, Lübnan bayraklı kargo gemisi Bana'nın da Çarşamba günü Trablus limanına yanaştığına dikkat çekti. Bu geminin Perşembe günü Sicilya açıklarından yelken açtığı bildirildi.
Macron’dan Türkiye’ye Libya suçlaması
Silah transferlerinin açığa çıkmasıyla beraber, Fransa’nın bu konudaki baskısı da artıyor. Zirâ Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Türk gemilerinin Vifak hükümetini desteklemek için Suriyeli savaşçıların Libya'ya taşımalarını kınayan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Berlin Konferansı’ndaki taahhütleriyle yaptıklarının çeliştiğini belirtti.
Dışişleri Sözcüsü Aksoy’dan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a cevap
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Yunanistan Başbakanı ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında Türkiye’ye yönelik sarf ettiği sözlerin sorulması üzerine açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bugün (29 Ocak) Yunanistan Başbakanı ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, ülkemize yönelik gerçek dışı iddialarıyla yine gündem yaratmaya çalışmıştır. Libya’da krizin başladığı 2011 yılından bu yana yaşanan sıkıntılarda esas sorumluluk Fransa’nındır. Bu ülkenin Libya’daki doğal kaynaklar üzerinde söz sahibi olmak için Hafter’e koşulsuz destek verdiği bir sır değildir. Fransa’nın da aralarında bulunduğu ülkelerin verdiği askeri destekle Hafter’in meşru hükümete yönelik sürdürdüğü saldırılar, Libya’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik en ciddi tehdittir. Fransa Cumhurbaşkanı’nın Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden teröristleri de pek çok kez Saray’da ağırladığı gayet iyi bilinmektedir" dedi.
Aksoy, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Berlin Konferansı’nda alınan ve siyasi sürecin başlatılmasını da sağlayacak temel karar, kalıcı ateşkesin bir an evvel sağlanmasıdır. Fransa, Konferans kararlarının uygulanmasına katkıda bulunmak istiyorsa, öncelikle Hafter’e verdiği desteği sonlandırmalıdır. Afrika’daki karanlık mazisi iyi bilinen ve Cezayir’de gerçekleştirdiği katliamın acıları hafızalarda hala taze olan Fransa’dan beklenen, Türkiye’yi suçlamak yerine, Libya’da istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik olumlu bir rol üstlenmesidir"
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Elif Turan
