Deprem ve psikolojik travma ilişkisi: Korku ve güvensizlik nasıl aşılır?

Depremin yol açtığı psikolojik travmalara dikkati çeken uzmanlara göre hayatın hızla normale döndürülmesi çalışmaları, oluşan korku ve güvensizlik ortamının olumsuz etkilerini azaltmada kilit rol oynuyor

Fotoğraf: Reuters

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem ve artçı sarsıntılar paniğe neden oldu.

Korku, huzursuzluk, güvensizlik ve endişe ortamı, başta depremzedeler olmak üzere toplumun büyük bölümünü etkiledi.

Prof. Dr. Kerem Doksat ile psikiyatrist Rıdvan Üney, depremin neden olduğu psikolojik travmaların etkisini azaltmanın yollarını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Deprem sonrası hayatın normale döndürülme süresi ne kadar kısalırsa, psikolojik travmaları atlatmanın o denli kolaylaşacağına vurgu yapan uzmanlar, birlik ve beraberlik ortamına, duyguların paylaşılmasına ve kişilerin profesyonel yardım almasının önemine dikkat çekti.

 

Elazığ depremi fotoğraf AA.jpg
Elazığ depremi sonrasında çekilen bu kare, hafızalara "acının fotoğrafı" olarak kazındı / Fotoğraf: AA

 

Prof. Dr. Doksat: Hayatın normale dönüş süresi kısaldıkça deprem travmasını atlatma süresi de kısalır

Depremin neden olduğu travma sonrasında kişilerde stres bozukluğu, depresyon ve kaygı bozukluğunun ortaya çıkabileceği uyarısı yapan Prof. Dr. Kerem Doksat, "Doğru tedavi şart" dedi. 

Doğal afetin neden olduğu psikolojik etkileri atlatmada profesyonel yardımın yanı sıra dayanışma ve birliğin önemine vurgu yapan Doksat, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hayatın normale dönüş süresi kısaldıkça, deprem travmasını atlatma süresi de o kadar kısalır. Kolektivist bir toplumuz. Kişilerin birbirlerine yardımcı olmaları çok önemli. Dayanışma ve birliğin gerekliliği böyle zamanlarda daha belli olur. Paniğe kapılmamalı. Elazığ depremi ne ilktir ne de son. Türkiye çok deprem gördü, bunu da atlatacaktır.

“Mutlaka deprem çantası bulundurun, soğukkanlı olun”

Türkiye’nin fay hattı üzerinde olması nedeniyle deprem gerçeğiyle yaşamayı kabullenmenin şart olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kerem Doksat, deprem haberlerinin veriliş şekline karşı da uyarıda bulundu:

Görüntülere ve kullanılan haber diline dikkat edilmeli. Sakinleştirici, uzlaştırıcı mesajlar verilmeli. Kişileri paniğe sevk edecek haberlerden ve paylaşımlardan kaçınmalı. Geçmişte Gölcük ve İstanbul depremleri oldu, fay hattında yer alan bir ülkeyiz, depreme alışmalıyız. Soğukkanlı olmalıyız.

Prof. Dr. Kerem Doksat Twitter mkdoksat.jpg
Prof. Dr. Kerem Doksat / Fotoğraf: Twitter / @mkdoksat

 

Bireysel olarak alınabilecek tedbirlere değinen Doksat, deprem çantası bulundurmanın şart olduğunu söyledi:

Deprem çantası şart. Bu çantada mutlaka radyo, aç kalmayacak kadar gıda, su, halat, fener ve düdük bulundurulmalı.

 

deprem twitter 2.jpeg
Fotoğraf: Twitter / @laleelmacioglu

 

Üney: Deprem çantası bulundurmak ve deprem öncesinde olası senaryolara göre plan yapmak şart

Deprem ve benzeri afetlerin genel olarak kişilerin temel güvenlik duygusunu yok ettiğini belirten psikiyatrist Rıdvan Üney, sadece depremzedelerin değil, dolaylı şekilde yaşayanların da psikolojik olarak etkilendiğini söyledi:

O güne kadar hayat normal giderken, bir anda pek çok şeyin değiştiğini depremzedeler doğrudan yaşarken, bunu televizyondan, gazetelerden, sosyal medyadan takip edenler de benzer duygular yaşarlar. Depremi doğrudan yaşayanlar, öncelikli olarak temel ihtiyaçlarını  karşılamakla uğraşır. Yakınlarının kurtarılması, barınması, gıdaya ulaşım gibi durumlarla mücadele ederler. Bir de bu durumlara bire bir şahitlik etmeyip, dolaylı yoldan etkilenenler vardır. Onlar da benzer ölçüde sarsılırlar. Hem bu kişiler için üzülür hem de kendileri için  güvenli bir ortam olmadığı algısına kapılırlar. Olup biten felaketin hemen yanıbaşlarında olduğunu, kendilerinin de bu duruma düşeceğini farkederler. Bu yoğun bir endişe doğurur. Bununla birlikte sosyal medyada çıkan olası korkunç senaryolar, kişilerin kendi yaşadığı alanı, kentleri de kapsarsa, endişeler katlanır.

 

elazığ deprem aa 2 (2).jpg
Fotoğraf: AA

 

Üney, böyle durumlarda soğukkanlı kalmanın kolay olmadığını belirtse de bazı önlemlerle kaygının azaltılabileceği uyarısı yaptı. 

"Deprem çantası bulundurmak ve deprem öncesinde olası senaryolara göre plan yapmak şart" diyen Üney, nefes egzersizlerinin de kaygıyı azaltmada etkili olduğunu hatırlattı.

 

Psikiyatr Rıdvan Üney. ridvanuney.com. jpg
Psikiyatr Rıdvan Üney / Fotoğraf: ridvanuney.com

 

Rıdvan Üney, deprem korkusunun günlük hayatı etkileyecek düzeye tırmanması halinde ise profesyonel yardım almanın gerekliliğine vurgu yaptı.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Günlük rutinleri, uygulamaları devam ettirerek hayatı eski haline döndürmek, kişiyi kaygılardan uzaklaştırmada çok etkilidir"

Psikiyatrist Üney, "Deprem bölgesinde ya da başka bir yerde hayatı hızla normalleştirmek, günlük rutinleri, uygulamaları devam ettirerek hayatı eski haline döndürmek, kişiyi kaygılardan uzaklaştırmada çok etkilidir" dedi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU