Jeoloji Mühendisleri Odası: İstanbul saatli bomba üzerinde, sorun deprem gerçeğinin yok sayılması

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi  merkez üssü Elazığ’ın Sivriceilçesi olan 6.8 büyüklüğündeki deprem ve devamındaki artçı sarsıntılar ile ilgili açıklama yaptı

Fotoğraf: AA

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi  merkez üssü Elazığ’ın Sivriceilçesi olan 6.8 büyüklüğündeki deprem ve devamındaki artçı sarsıntılar ile ilgili açıklama yaptı.

Elazığ haricindeki geçmiş dönemde Türkiye'de meydana gelen depremleri anımsatan kuruluş, doğanın sürekli uyarıda bulunduğunu, MTA Genel Müdürlüğü'nün Türkiye Diri Fay Haritasına göre  ülke sınırları içerisinde 5.5 üzeri büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip 485 adet fay segmentinin bulunduğu anmısattı. 

2012'den günümüze kadar yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda bu sayının 535'e yükseldiğini belirten Jeoloji Mühendisleri Odası, başta İstanbul olmak üzere olası doğal afetin zararlarını azaltacak önlemler ve yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmediğini belirtti. 

Odanın yazılı açıklamasında şu tespite yer verildi:

Deprem zararlarını azaltacak önlemler ve yasal düzenlemeler gerçekleştirilmiyor. Aksine ülkemizin deprem gerçeğini yok sayan, insan hayatına değer vermeyen bir takım yasal düzenlemelerle adeta gün kurtarılıyor.

Aralarında Bursa, İzmir, Sakarya, Kahramanmaraş, Muğla ve Hakkari'nin de bulunduğu 18 kentin merkez yerleşim birimlerinin tehdit altında olduğunu ifade eden raporda Türkiye'nin 502 köyünün deprem üretme potansiyeli yüksek aktif fayların geçtiği hatlar üzerine oturduğu anımsatıldı.

"İstanbul saatli bomba üzerinde oturuyor"

Ülke nüfusunun yüzde 25’inin yaşadığı İstanbul’un saatli bomba üzerinde oturduğu tespiti yapılan açıklamada,  afet öncesine dair ciddi hiçbir önlem alınmadığını, kentin kaderine terk edildiği vurgusu yapıldı.

İstanbul'un Avrupa yakasında Çekmece formasyonunda bulunan Güngören'in depreme en dayanıksız bölge olduğunu ifade eden açıklamada şunlar kaydedildi:

1999 yılındaki büyük Marmara depreminde İstanbul ili sınırları içerisindeki hasarlı yapıların çoğunun bu Güngören killeri üzerine kurulu yapılarda görülmesi, bu birimin hassasiyeti konusunda üzerinde durulmasını zarüri kılmaktadır. 

Jeoloji Mühendisleri Odası, son dönemde tartışma konusu olan Kanal İstanbul’un güzergahının önemli bir kısmının riskli birimler üzerinde olduğunu,  beklenmekte olan bir depremde kentin  facia ile burun buruna bırakılacağını öne sürdü. 

Doğrudan fay hatları veya onları üzerine oturan binaların güçlendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan dernek dört maddelik bir öneri listesi de yayınladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aktif fay hatları üzerinde bina inşasının yasaklanmasının da önerildiği listedeki tespitler arasında Deprem Araştırma Daire Başkanlığı ile ilgili tavsiyeler de yer alıyor:

1- Afet zararlarının azaltılmasını esas alacak şekilde, 3194 sayılı İmar,  4708 sayılı Yapı Denetim, 7269 sayılı Afet, 2872 sayılı Çevre ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanuni düzenlemeleri bütünlüklü olarak ele alarak, halkınafetlere karşı güvenli olmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

2- ABD’de olduğu (Kaliforniya fayyasası) gibi, aktif fay hatları veya zonları üzerine bina inşa edilmesiyasaklanmalı veya özel jeolojik araştırmalardan sonra verilecek karara görebina inşa edilip edilmeyeceğine ilişkin yasal düzenlemeler acilen gerçekleştirilmelidir

3- Günümüzde Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı “acil durumve müdahale” iş ve işlemlerini yürütür bir konuma sürüklenmiş bulunmaktadır.Deprem ve depremlerle mücadele kurum iş yükü arasında ikinci, hatta üçüncü plana itilmiş durumdadır. Birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi “DEPREM ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI” ülkemizin jeolojik araştırmalar kurumu niteliğinde olan MTA Genel Müdürlüğü bünyesine alınmalı, deprem araştırmaları ve alınacak önlemler bütünlüklü olarak koordine edilmelidir.

4- Depremlerle mücadele etmek amacıyla başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, tüm belediyelerde “Jeolojik-JeoteknikAraştırma Şube Müdürlükleri veya Daire Başkanlıkları” kurularak kentsel altyapı ve üstyapının afet duyarlı bir anlayışla “etüt, planlama,projelendirme, yapı üretim ve denetim” süreçleri kontrol altına alınmalıdır.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU