İslam ve Sol Çalıştayı: 'Sol ve İslam' kelimesini duyunca şeytan görmüş gibi oluyorlar

İkincisi düzenlenen İslam ve Sol Çalıştayı'nın ilk oturumu tamamlandı. Açılış konuşmasını yapan ilahiyatçı İhsan Eliaçık, "Yan yana gelmesi sanki lanetliymiş gibi görülen iki şeyi yan yana getirerek bu çalıştaylara devam edeceğiz" ded

Fotoğraf: Tükenmez Haber

Geçtiğimiz sene ilki gerçekleştirilen İslam ve Sol Çalıştayı’nın ikincisi bugün Balat’ta İnşaa Kültür Merkezi’nde başladı.

Tükenmez Haber'den Özlem Temana'nın haberine göre çalıştayda; Tarhisel Tecrübeler, Çağdaş Terübeler, Karşılaşmalar ve Yüzleşmeler, Kadın, İslam ve Sol ve de Kişisel Tecrübeler başlıkları altında 6 oturum yapılacak.

İslam ve Sol Çalıştayı’nın ilk gününde ise üç farklı oturum gerçekleşti.

Çalıştayın açılış konuşmasını ilahiyatçı İhsan Eliaçık yaptı.

Eliaçık, çalıştayın amacını şu sözlerle özetledi:

İnsanlar sol ve İslam nasıl buluşur diye garip soru soruyor. Bu iki kelimeyi duyunca şeytan görmüş gibi oluyorlar. Biz bunu yıkmak istiyoruz.

Kuran’ın tanınmaz hale geldiğini ve bazı ayetleri de düzelttiğini söyleyen Eliaçık, “Ben bazen Kuran’ın ayetlerini düzeltiyorum. Selçuklular, Osmanlılar Kuran’ın ayetleri zaten bükmüş, Kuran tanınmaz hale gelmiş. Biz kendimiz yaklaşımımız çerçevesinde düzeltmeye çalışıyoruz. İslam ve Sol Çalıştayı hayırlara vesile olsun” dedi.

"Müslümanları Maraş'tan ötürü suçlayamayız"

Çalıştayın ilk gününde hakkında açılan davalar nedeniyle yurt dışında bulunan Ferhat Tunç çektiği video ile tebliğ gönderdi. 

Tunç, ‘bir Alevi olarak bu çalıştayı selamlamaktan memnun olurum’ dedi.

İktidarın, halklar arasındaki farklılıklar nedeniyle nefret politikaları yarattığını beliren Tunç, “Alevilerin bu topraklardaki tek suçu farklı bir inanca sahip olmalarıdır. Ancak Müslümanları Maraş’tan, Çorum’dan Sivas’tan dolayı suçlayamayız.” dedi.

Tunç sözlerini şöyle tamamladı; “Müslüman çevrelerin solcuları ‘öcü’ gibi gösterenlere karşı aralarına mesafe koyduğu günlerin gelmesi dileğiyle..”

‘Tarihsel tecrübeler’ oturumunda Ertuğrul Cesur, Faik Bulut, HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ve Namık Kaya konuştu. Bu oturumda ilk konuşmacı Faik Bulut oldu. Marks’ın ‘din halkların afyonudur’ sözünün çarpıtıldığını belirten Bulut şöyle devam etti; “Halbuki Marks şöyle demiştir, "Din baskı altındaki insanın ah çekmesi, acı çekmesidir din teskin edici bir etkisi vardır bu anlamıyla. Ne yazık ki hepsini almamışlar ve orayı aldıkları için böyle anlaşılmıştır. Dolaysıyla bu haliyle istismar edilmiştir”

Ertuğrul Cesur ise sunumunda ‘bazı kavramların içinin boşaltıldığını söyledi. ‘Liberal’ diye bir kavram olmadığını belirten Cesur, liberalizm diye bir şey anlamsızdır. Liberalizmin Türkiye’yi getirdiği nokta bellidir.” dedi.

Cesur sunumunun son bölümünde, Marks’tan alıntı yaparak ‘Ermeni soykırımı’ yoktur dedi. Cesur’un bu açıklamalarına HDP Milletvekili Kemal Bülbül tepki gösterdi.

"İslamiyet'te diyanet diye bir kurum yoktur"

Kemal Bülbül sunumunda Diyanet’in varlığıyla devletin İslamiyet’e zarar verdiğini söyledi. Bülbül şöyle devam etti:

Devlet İslam’a karşı suç işliyor. Bunun en yakın örneği de Diyanet. Devlet Diyanet’i bir kutuya koymuş, bazen çıkıyor konuşturuyor. İslamiyet’te Şeyhüislam diye bir kavram yoktur. Diyanet diye bir kurum yoktur.

Son günlerde Alevilere yönelik saldırılara dikkat çeken Bülbül, faillerin bilerek bulunmadığına vurgu yaptı; “Alevilerin kapıları işaretleniyor. Alevilere “biz sizi biliyoruz, sizin evlerinizi biliyoruz” diyorlar. Bunları yapanlar bilerek bulunmuyor”

"Müslümanları soldan soğuttular"

Namık Kaya ise “Sol İslam dünyasından, Müslümanlar soldan soğutuluyor” diye konuştu.

İkinci oturumda ise ‘çağdaş tecrübeler’ konuşuldu. Oturumda konuşan isimler şöyleydi; İlahiyatçı Cemil Kılıç, Komün dergisi yazarı Çağdaş Balcı, ToplumSol Yazarı Hasan Durkal ve yazar Ümit Aktaş.

"Sultan Galiyev Müslüman sosyalist ve turancıydı"

Cemil Kılıç sunumunda, Sultan Galiyev ve yaşamına değindi. Kılıç, “Galiyev’in İslamcılar itiraz etse de Müslüman ve ateist Solcular itiraz etse de Komünist ve Turancı olduğunu” söyledi.

Kılıç şöyle devam etti; “Galiyev’in Batı’nın Ortdoğu’daki varlıkları sömürdüğüne, Batı burjuvazisinin buradan beslediğine inanır. Doğal olarak Batı’daki işçiler buradan beslenir ve Batı burjuvazinden beslenen işçiler devrim yapamaz.”

Kılıç sözlerini ‘ben Kemalist ve cumhuriyetçiyim, eleştirilere açığım’ diyerek tamamladı.

 

Tükenmez Haber

DAHA FAZLA HABER OKU