FETÖ soruşturmasında tutuklanan eski MİT’çi Altaylı'nın CIA bağlantısı tespit edildi iddiası

Eski MİT’çi Altaylı’nın CIA ile temasta olduğu ve Kılıçdaroğlu’nun danışmanı ile 1159 kere görüştüğü öne sürüldü

Enver Altaylı / Fotoğraf: AA

FETÖ soruşturması kapsamında 2017 yılında tutuklanan eski MİT mensubu Enver Altaylı’nın ve damadının da içinde olduğu 4 kişi hakkında örgüt yöneticiliği ve yardım suçlamalarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.

İddianamede Altaylı'ya "terör örgütü yöneticiliği" ve "siyasi, askeri casusluk" suçlaması yönetilerek 30 yıldan 42 yıl 6 aya kadar hapsi istendi

75 yaşındaki Altaylı, iddianamede "siyasi ve askeri casusluk amacıyla devletin gizli bilgilerini ele geçirmekle" suçlanıyor.

Altaylı ile ilgili pek çok suçlamanın yer aldığı iddianamede öne çıkan detaylar arasında en dikkat çekeni ise CIA bağlantılı olduğu iddiası.

Gizli bilgileri CIA’ya servis etti iddiası

İddianamede Altaylı'nın devlet güvenliği açısından çok hassas sayılabilecek bilgileri dezenforme ederek, CIA bağlantılı kişilere servis ettiği şu sözlerle iddia edildi:

Şüphelinin bağlantılı olduğu ülkelerin ve devletlerin çıkarları doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'nde destabilizasyon, dezenformasyon, kara propaganda ve soğuk savaş metotlarını kullanarak ülkede kaos ortamı oluşturacak nitelikte faaliyetler yürüttüğü…

“CIA mensupları ile temastaydı”

İddianamede Altaylı'nın çok sayıda CIA mensubu ile ilişki kurduğu da vurgulanarak, Türkiye'de CIA adına görev yapmış Ruzi Nazar ve Duanne Claridge hayran olduğu ve CIA'nın eski Orta Amerika şefi Alen Fiers ile 53 kez telefonla görüştüğü öne sürüldü.

15 temmuz.jpg
Altaylı'nın 15 Temmuz darbe girişiminde rol oynadığı öne sürüldü / Fotoğraf: AA

 

“Darbe ortamının hazırlanması için rapor düzenledi”

İddianamede Altaylı’nın 15 Temmuz darbe girişiminden iki gün önce Ankara'ya geldiği ve darbe girişiminden 4 ay önce de iç karışıklık ve halkı ayaklandırmaya yönelik faaliyetler yürüttüğü öne sürüldü.

Altaylı’nın 18 Şubat 2016'da Türkiye'de bir askeri darbe ortamı hazırlanmasına yönelik rapor hazırladığı öne sürüldü.

Altaylı'dan ele geçirilen dokümanlar içinde yer alan “A Search for Truth-Gerçeği Aramak” isimli raporda ayrıntılı zaman çizelgesi bölümünde ise darbe girişiminin gerçekleştiği önemli yerlerin, harita üzerinde işaretlendiği iddia edildi

“Erdoğan’ın kaldığı yeri işaretledi”

Altaylı'da bulunan dokümanlar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da hedef olarak tespit edildiği, 15 Temmuz gecesi kaldığı Marmaris Koyu'nun haritasının da çıktığı iddialar arasında.

nazlı.jpg
Nazlı Ilıcak / Fotoğraf: AA

 

Nazlı Ilıcak ve Altaylı’nın damadı birlikte yurtdışına kaçırılacaktı

İddianamede bir diğer Altaylı'nın damadının kaçırılması için yardım istediği Serhat Ilıcak'ın akrabası olan Nazlı Ilıcak'ı da birlikte kaçırmayı teklif ettiği iddiası.

İddianameye göre Altaylı, damadı Metin Can Yılmaz’ın illegal yollardan yurtdışına çıkarılması için damadı Türkiye-Almanya çifte vatandaşı işadamı Ali Serhat Ilıcak’tan yardım istedi.

Ilıcak da bunun için Bodrum’da yat acenteliği yapan Deniz Kuvvetleri’nden emekli bir yarbayın kızı olan Seda Chamatzoglou’ya başvurarak hem Yılmaz’ın hem de Nazlı Ilıcak’ın kaçırılması için yardım istedi.

İddianamede Chamatzoglou’nun ifadesine de yer verildi. Chamatzoglou, Ilıcak’ın Altaylı’nın teslim olduğunu duyunca moralinin bozulduğunu, Nazlı Ilıcak’ı kaçırmasını istemesinden iki gün sonra da Nazlı Ilıcak’ın yakalandığını belirtti.

bölücek.jpg
Kılıçdaroğlu, danışmanı Böcülek ile / Fotoğraf: AA

 

Kılıçdaroğlu’nun danışmanıyla 1159 kere görüştü iddiası

Altaylı ilgili bir diğer öne çıkan iddia ise Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Rasim Böcülek ile cepten 1159 kez görüştüğü iddiası. Altaylı, rehberinde ‘Bölücek Rasim’ ibaresi ile kayıtlı cep numarası ile 1022 kez görüştüğü bu görüşmelerin 767’sinde Altaylı, 197’sinde Bölücek aradı. Görüşmelerin süresi 2 gün 13 saat 59 dakika 22 saniye tuttu. Ancak bu görüşmelerin hangi tarihlerde yapıldığı iddianamede belirtilmedi.

İkili arasında, ‘0’ (sıfır) saniyelik görüşme/çağrı bırakma olayının olduğu bunun aralarında farklı bir iletişim yoluna geçmek için geliştirilen bir yöntem olduğu öne sürüldü.

Gazeteci İsmail Saymaz’ın ulaştığı Bölücek ise ülkücü kökenli olduğunu ve Altaylı’yı da 1978’de MHP çizgisindeki Hergün Gazetesi yazarları arasında olması nedeniyle yıllardır tanıdığı için görüştüğünü öne sürerek, FETÖ bağlantısı iddialarını reddetti.

Eski MİT’çiyi de Halk Bank davasına şahitlik yapsın diye kaçıracaklardı

İddianamede, ABD’de görülen Halk Bankası davasına ilişkin önemli bir iddiaya da yer verildi. Türkiye’den kaçarak ABD’deki davaya müdahil olan FETÖ’cü polis Hüseyin Korkmaz gibi Enver Altaylı’nın yurtdışına kaçırmaya çalıştığı eski MİT’çi Mehmet Barıner’in, yabancı istihbarat servislerinin yardımıyla bu davaya müdahil yapılmak istenildiği öne sürüldü. Barı

Barıner’in MİT’teyken İran masasında çalıştığına işaret edilen iddianamede, “Düzmece ifadelerle Türkiye’yi daha da sıkıştırmak amaçlı olarak ABD ülkesine kaçırmak üzere iken suçüstü yakalandıkları...” değerlendirmesi yer aldı.

Kızının nişanını FETÖ’cü Mustafa Özcan kesmiş

İddianamede yer alan belgeler arasında Enver Altaylı’nın kızı ile damadının nişanını Fethullah Gülen’den sonra FETÖ’nün lider adayları arasında gösterilen ve halen ABD’de yaşayan Mustafa Özcan’ın kestiğine dair fotoğraflarda yer aldı. Altaylı ifadesinde Mustafa Özcan ile zaman zaman görüştüğünü doğruladı

gülen.jpg
Fethullah Gülen / Fotoğraf: AA

 

Gülen ile görüşmek istedi

İddianamede, ByLock kullanıcıları Salih Yaylacı ile Yusuf Kenan Yarma'nın deşifre edilen yazışmalarına göre Altaylı'nın 2015'te ABD'ye gelerek firari örgüt yöneticisi Mustafa Özcan üzerinden elebaşı Gülen ile görüşmek istediği bilgisi yer aldı.

Altaylı'nın, Mustafa Özcan'ın talebi üzerine örgüt hakkındaki çalışmaları ile bilinen 2002'de suikasta kurban giden Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu ile örgütü konu alan Köstebek kitabına ilişkin görüştüğü kaydedildi.

Altaylı'nın, Silivri Cezaevinde tutuklu bulunduğu esnada hayatını kaybeden MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun tasfiyesine yönelik raporlar hazırladığı da öne sürüldü.

enver altaylıyenş.jpg
Özbek asıllı Altaylı, MİT'de Orta Asya masasında çalışıyordu / Fotoğraf: Twitter

 

Altaylı ifadesinde Gülen’i tanımadığını söyledi

İddianamede ifadesine yer verilen Altaylı, 1958'de askeri okulu kazanarak eğitime başladığını, 1962 ve 1963'deki yıllarında Talat Aydemir'in darbe girişimlerinde de Kara Harp Okulunda eğitim gördüğünü anlattı.

Söz konusu darbe girişimleri nedeniyle okuldan ilişiğinin kesildiğini beyan eden Altaylı, bunun üzerine eğitimine Ankara Hukuk Fakültesinde devam ettiğini, 1968'de MİT'ten gelen davet üzerine de MİT adına çalışmaya başladığını dile getirdi.

Bir süre eğitim amaçlı Almanya'da yaşadığını, Sovyet Birliği'nin dağılma sürecinde de Özbekistan'da bulunduğunu aktaran Altaylı, FETÖ'nün yurt dışı yapılanması konusunda Azerbaycan ve Özbekistan'daki devlet yetkililerini uyardığını iddia etti.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'da bir yakınının evinde bulunduğunu anlatan Altaylı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgüte dair ise şu ifadeleri kullandı:

Ben Fethullah Gülen'i hiç görmedim. Tanımam da. Ancak medyadan ve açık kaynak bilgilerinden örgütün elebaşı olduğunu okumuştum. Ben FETÖ'nün darbe girişimine kadar böyle bir şey yapabilecek kapasitede bir yapı olduğunu hiç düşünmedim. Ancak devlet içindeki bu tür yapılaşmaları ülkem için tehlikeli bulduğum için her zaman karşı oldum. Zaman zaman uyarılması gereken insanları da bu konuda uyardım. Yapının son derece tehlikeli bir yapı olduğu darbe girişimi ile ortaya çıkmıştır.

 

Independent Türkçe / AA / Sözcü Gazetesi/ Habertürk 

DAHA FAZLA HABER OKU