İmamoğlu’ndan Albayrak’ın Kanal İstanbul güzergahındaki arsasıyla ilgili açıklama

İBB Başkanı: benim ilgilendiğim konu, 2011'den bu yana, burada ortaya konulan bir reklamla, tanıtımla, ama yurt içi ama yurt dışından insanların gelip, bu niyetle buradan arazi satın almış olmaları

Fotoğraf: İBB Basın

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Kanal İstanbul güzergahında 13 dönümlük arazisi olduğu iddia edildi. 

Albayrak’ın avukatlarından Ahmet Özel, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan haberle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada Albayrak’ın babası Sadık Albayrak tarafından 2003’te bölgede bir arsa alındığı ifade edilirken “Söz konusu arsanın bitişiğindeki bir diğer arsa da 2012 yılında sahibi tarafindan satışa çıkartıldığında, yabancı almasın düşüncesi ile imkanı olan her vatandaşın yapabileceği sıradan bir satın almayla Sayın Berat Albayrak tarafından satın alınmıştır” denilerek iddia doğrulandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da karşı çıktığı projenin çevresindeki bu arsa ile ilgili bir açıklama yaptı.

Kanal İstanbul projesinin kritik noktalarından biri olan Terkos Gölünde incelemelerde bulunan İBB Başkanı “Kanal İstanbul ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Kanal İstanbul güzergahında, Boyalık Mahallesi’nde 2012 yılında alınmış 13 dönümlük bir arsası olduğu, hatta hemen yan tarafında da babasının 3 dönümlük 2003 yılında aldığı bir arazisi olduğu ve bu arazinin de yapılaşmaya açık olduğu ortaya çıktı. Yorumunuz ne olacak?” sorusuna şu yanıtı verdi:

Çok ilgimi çekmiyor açıkçası kimin arazi aldığı. Bakan veya başkası, şirket… O biraz farklı bir konu. Onu halk değerlendiriyor zaten. Ama benim ilgilendiğim konu, 2011'den bu yana, burada ortaya konulan bir reklamla, tanıtımla, ama yurt içi ama yurt dışından insanların gelip, bu niyetle buradan arazi satın almış olmaları; sürecin daha yapılaşma işi başlamadan bireysel ranta dönüşmesi. Allah korusun, inşallah olmayacak ama düşünsenize; kamulaştırmalar, milyonun üzerinde bir şehirleşme… Bütün bu unsurlar kimin cebine girecek? Ne için? Yani şu güzel doğayı, bugün gezdiğimiz o kumsalları, ormanı, yeşili, doğayı, suyu koruma adına, İstanbul’u koruma adına bunları yapmak varken, ne için bunlar düşünülüyor ve bu kadar hırs yapılıyor, anlamış değilim.

“Bir avuç insan rant elde etmemeli”

İBB Başkanı, “Kanal İstanbul’un güzergahı değiştirilmişti. İlk olarak Silivri tarafında olduğu iddia edilmişti. Bu güzergah, arazi satın almayla birlikte mi değişti diye akıllara soru işareti geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

Kanal süreci veya kanalın gerekçeleri, ‘Efendim, tanker oradan geçmesin, buradan geçsin’ gibi, anlamsız ve geçersiz; hiçbir şekilde geçerli olmayan gerekçeleri kafama yatmadığı için, bilim insanları bu işe asla onay vermediği için hiç ilgimi çekmiyor. Bir şehri yönetiyorsanız, bir ülkeyi yönetiyorsanız, yapacağınız yatırımlar ve yol haritasıyla ilgili süreçleri belirlerken, oradaki halka, insanlara sorarak hareket etmeli, orada bir rant oluşturup, birilerinin mağdur olmasını sağlamamalı. Başta ülke mağdur olmamalı. Ya da bir avuç insanın rant elde etmesini sağlamamanız lazım. Bütün bunlara uyulmamış burada. Onun için, tümüyle yanlış olan bir proje, böyle bir yanlış doğurmuş.

“Terkos’u korumak zorundayız”

İmamoğlu, Terkos Gölü’nün projenin gerçekleşmesi halinde büyük bir tehlikeye gireceğine yönelik iddiaları şöyle değerlendirdi:

Bilim insanları anlatıyor. Geniş bir Terkos gezisi yaptık. Görüyorsunuz ki, kanal hattına çok yakın. Şuradan bakınca görüyorsunuz zaten nereden geçeceğini plan üzerinden. Bilim insanları diyor ki: ‘Kesinlikle 25 metre derinlikteki bir kanal geçişinin Terkos suyuna sızma olasılığı çok yüksek. Hatta sızmama olasılığı yok.’ Buradaki suyun tuzlanması, muhtemel ve bu yüksek ihtimalli süreç sonrasında da o suyun kullanılma şansı kalmaz. Bu kadar net. O bakımdan biz, Terkos’u korumak zorundayız. Sularımızı korumak zorundayız. Dünyanın belki de en büyük mücadele verdiği konulardan birisi, tatlı su kaynaklarının korunma ve geliştirilmesi. İnsanın yaşam kaynağı çünkü.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU