İstanbul Modern Sinema, Oscar’ın yabancılarına ev sahipliği yapıyor

İstanbul Modern Sinema, 16-30 Ocak tarihlerinde Oscar’ın Yabancıları seçkisini sinemaseverlerle buluşturuyor

İstanbul Modern Sinema, 92. Akademi Ödülleri heyecanı yaklaşırken, “En İyi Uluslararası Film” kategorisinin adaylarından oluşan bir seçkiyi Oscar’ın Yabancıları adlı programla izleyiciye sunuyor.

Brezilya’dan Güney Kore’ye, İsveç’ten Tunus’a uzanan filmler 16-30 Ocak tarihleri arasında İstanbul Modern Sinema’da gösterimde olacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Oscar’ın Yabancıları bu yıl da dünyanın çeşitli festivallerinde izlenen ve ödül kazanan, farklı coğrafya ve kültürleri temsil eden özerk bir kategoriyi oluşturan “En İyi Uluslararası Film” kategorisinin öne çıkan filmlerini bir araya getiriyor.

Seçkide dikkat çeken filmler arasında, yönetmen Bong Joon-ho’nun dünya gişelerini kasıp kavuran Güney Kore filmi, Altın Küre’de Yabancı Dilde En İyi Film ödülünü alan Parazit (Gisaengchung), Jerzy Kosinski’nin tartışmalar yaratan romanının ilk sinema uyarlaması olan ve Yahudi bir gencin savaş sırasında yaşadığı dehşeti gözler önüne seren, Çekya’dan siyah-beyaz film Boyalı Kuş (The Painted Bird), Victor Hugo’nun romanındaki devrim ve isyan temasını günümüz Parisi’nin banliyösüne uyarlayarak bir suç ve vicdan hikayesini anlatan Fransız yapımı Sefiller (Les Misérables) yer alıyor.

Vizyondan önce Oscar’ın Yabancıları’nda

Brezilya’nın kendine özel sinemasıyla tanınan yönetmeni Karim Aïnouz imzalı Görünmez Yaşam da programın dikkat çeken yapımları arasında. İzleyiciyi bu kez 1950’lerin Rio de Janeirosu’na götüren film, evden ayrılma hayalleri kuran Eurídice ve Guida’nın dokunaklı hikayesini anlatıyor. Bu yıl Cannes’da Belirli Bir Bakış ödülünü alan film, kullandığı renkler, ses tasarımı ve müzikle eşsiz bir duygu dünyası yaratıyor.

Elia Suleiman’ın uzun bir aradan sonra çektiği ve Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan Burası Cennet Olmalı da program kapsamında izlenebilecek filmler arasında.

Vizyonda önce ilk kez izleyiciyle buluşacak olan ve bu yılki adaylar arasından öne çıkan Kuzey Makedonya’nın adayı Bal Ülkesi de Oscar’ın Yabancıları’nda yer alıyor. Sundance’deki başarısından sonra katıldığı tüm festivallerden ödüllerle dönen belgesel, görsel anlatımıyla izleyenleri büyülüyor. Film, Balkanlar’ın sarp dağlarında terk edilmiş bir köyde annesiyle birlikte yaşayan Hatice üzerinden insan-doğa ilişkisini inceliyor.

Kışkırtma ilk kez gösterimde

İsrail’in bu yılki Oscar adayı Kışkırtma da izleyiciyle ilk kez bu programda buluşacak. İlk uzun metrajı Son Konser (A Late Quartet) filmiyle tanınan Yaron Zilberman, bu kez 1995’te dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin suikastinin perde arkasını işliyor.

OSCAR'IN YABANCILARI PROGRAMI

16-30 Ocak 2020

BOYALI KUŞ

 

Çekya

18 Ocak 17.00, 26 Ocak 17.00

Yönetmen: Václav Marhoul

Oyuncular: Stellan Skarsgård, Udo Kier, Harvey Keitel, Barry Pepper

İkinci Dünya Savaşı sırasında yetim kalmış Yahudi bir çocuk, hayatta kalabilmek için Doğu Avrupa köylerinde sonu meçhul bir yolculuğa çıkar. Yolculuğu süresince savaşın gölgesinde yaşayan farklı insanlar tarafından anlamsız bir şiddet ve işkenceye maruz kalacak ve kendisini bir tür cehennemde varoluş mücadelesi içinde bulacaktır. Jerzy Kosiński’nin tartışmalar yaratan aynı adlı romanından uyarlanan filmin insan doğasının karanlık ve tüyler ürperten yüzünü sergilediği bu gaddar dünyası Vladimir Smutny'nin 35mm siyah-beyaz sinematografisinde çekilmiş. Filmin oyuncu kadrosunda Harvey Keitel, Stellan Skarsgård ve Udo Kier gibi isimler göze çarpıyor.

MONOS

 

Kolombiya

25 Ocak 15.00

Yönetmen: Alejandro Landes

Oyuncular: Sofia Buenaventura, Julián Giraldo, Karen Quintero

Sarp kayalıklarla çevrelenmiş, ıssız bir dağın tepesindeki bir grup ergen yaşta asker, Amerikalı bir kadını rehin tutmakla ve bir ineği canları pahasına korumakla görevlendirilmiştir. Gündüzleri komando eğitimi gören grup, geceleriyse gönüllerince eğlenmektedir. Ancak ansızın pusuya düşürülüp uçsuz bucaksız bir ormanın derinliklerine sürüklendiklerinde birbirlerine olan güvenleri derin yaralar alacaktır. Yönetmenin üçüncü filminde yarattığı masalsı dünya izleyiciyi unutulmaz bir görsel şölen ve nefes kesen gerilim dolu bir hayatta kalma mücadelesiyle baş başa bırakıyor. Film, 2019’da Sundance’de Dünya Sineması Drama Jüri Özel Ödülü ve San Sebastián En İyi Film ödüllerine layık görüldü.

PARAZİT

 

Güney Kore

16 Ocak 19.00

Yönetmen: Bong Joon-ho

Oyuncular: Kang-ho Song, Yeo-jeong Jo, So-dam Park

Usta yönetmen Bong Joon-ho imzalı Parazit, Cannes’da Altın Palmiye’yi kazandıktan sonra yılın en çok konuşulan filmlerinden biri oldu. Yönetmen, önceki filmlerinde de olduğu gibi dram, komedi, şiddet ve gerilim gibi birçok farklı türü ustalıkla harmanlıyor. Bu kez rutubetli bir bodrum katında zor şartlarda yaşayan fakir Kim ailesiyle, refah içinde lüks bir evde yaşamını sürdüren zengin Park ailesinin etkileşimi üzerinden sınıflararası farklılıklara odaklanıyor. Kim ailesinin hayatı, oğulları Ki-woo’ya gelen bir iş teklifiyle değişir. Park ailesinin kızlarına İngilizce dersi verecek olan Ki-woo, çeşitli dalaverelerle tüm aile fertlerinin de Park’ların yanında işe alınmasını sağlar. Fakat her iki ailenin de hayatları beklediklerinin aksi yönünde gelişecektir. Parazit, 72. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye, 66. Sidney Film Festivali’nde ise En İyi Film ödüllerini aldı.

ACI VE ZAFER

 

İspanya

16 Ocak 13.00

Yönetmen: Pedro Almodóvar

Oyuncular: Antonio Banderas, Penélope Cruz, Asier Etxeandia,

Salvador Mallo, orta yaşlarında ve eski enerjisini, gençliğindeki hayata karşı iştahını artık kaybetmiş bir yönetmendir ve bu depresif halden çıkmak için yeniden sinemaya dönmeye ihtiyacı olduğunu içten içe bilir. Bir zamanlar çektiği filminin sinematekte yeniden gösterileceğini öğrenen Salvador, sinema tutkusunun başladığı yıllardan bugüne, çocukluğunu, annesiyle ilişkisini, eski dostluklarını ve aşklarını hatırladığı zihinsel bir yolculuğa çıkar. Geçmişini düşünürken, şimdiki zamanda karşılaştığı kişi ve durumlar da kendisini yeniden bulmasına yardımcı olacaktır. Usta yönetmen Pedro Almodóvar’ın kendi hayat hikayesi sayılabilecek bu 21. filmi, festivallerdeki birçok ödülün yanı sıra, başrolündeki Antonio Banderas’a Cannes’da En İyi Oyuncu ödülünü getirmişti.

BAL ÜLKESİ

 

Kuzey Makedonya

16 Ocak 15.00, 19 Ocak 13.00

Yönetmen: Tamara Kotevska, Ljubo Stefanov

Oyuncular: Hatice Muratova, Nazife Muratova, Hussein Sam

Hatice Muratova, yaşlı annesiyle beraber terk edilmiş, elektriği olmayan bir dağ köyünde yaşayan ve arıcılıkla geçinen bir kadındır. Arıların ürettiği balın yarısını satıp kalan yarısını yine arılara bırakan ve sürdürülebilirliği bu şekilde sağlayan Hatice’nin düzeni, başka bir ailenin köye gelip yerleşmesiyle bozulmaya başlar. Gerek doğanın ritmine gerekse Hatice’nin süregelen yaşam alanına saygı göstermekten çok uzak olan bu gürültücü aileyle Hatice’nin doğaya ve yaşama yaklaşımı arasında ortaya çıkan tezat, maddi kazanç için doğayı tahrip etmekten kaçınmayan kapitalist düzenin mikro ölçekli bir tezahürüne dönüşür. Çekimleri üç yıl süren ve sinematografisiyle de dikkat çeken film, Sundance’den sonra dünya çapında birçok festivalden övgü ve ödüllerle döndü.

GÖRÜNMEZ YAŞAM

 

Brezilya

19 Ocak 17.00, 30 Ocak 19.00

Yönetmen: Karim Aïnouz

Oyuncular: Fernanda Montenegro, Carol Duarte, Julia Stockler

Brezilya’nın kendine has sinemasıyla tanınan yönetmeni Karim Aïnouz, izleyiciyi bu kez 1950’ler Rio de Janeirosu’na götürüyor. Maço bir babanın iki kızı Eurídice ve Guida evden ayrılma hayalleri kurar. Eurídice, piyanist olmak için Viyana’ya gitmek ister, küçük kız kardeşi Guida ise gerçek aşkı bulmak... Bir gece sevgilisiyle dışarı çıkmak için evden gizlice ayrılan Guida, bu genç adamla birlikte Yunanistan’a gidip evleneceğini bir mektupla ailesine açıklar. Evine döndüğündeyse, artık sevgilisi yoktur ama karnında bir bebeği vardır. Katılığından asla vazgeçmeyen babası, kızını evine kabul etmemekle kalmaz, kız kardeşinin yeriyle ilgili de yalan söyler. Bu yıl Cannes’da Belirli Bir Bakış ödülünü alan film, kullandığı renkler, ses tasarımı ve müzikle eşsiz bir duygu dünyası yaratıyor.

VE SONRA DANS ETTİK

 

İsveç

23 Ocak 13.00

Yönetmen: Levan Akin

Oyuncular: Levan Gelbakhiani, Bachi Valishvili, Ana Javakishvili

Bu yıl İsveç’in Oscar adayı olarak seçilen Ve Sonra Dans Ettik, Gürcistan kökenli yönetmen Levan Akin’ın Tiblis’te 2013’te gerçekleşen Onur Yürüyüşü’nde meydana gelen saldırılardan esinlenmesiyle ortaya çıkmış bir yapım. Profesyonel dansçı Merab, ailesindeki diğer birçok kişi gibi geleneksel Gürcü halk dansı yapmaktadır. Merab, kendisini her fırsatta zorlayan ve sert eleştirilerini hiç sakınmayan hocasıyla yılmadan çalışır ve sürekli daha iyi olmak için uğraşır. Genç adamın hayatı, bir gün çıkagelen Irakli ile tamamen değişecektir. Başta Irakli’yi sıkı bir rakip olarak görse de zamanla bu karizmatik adama gönlünü kaptırır. Akin, “Köklerine ve kültürüne sevgiyle bağlı kalırken, normların dışına çıkmanın bir tezat yaratmadığını anlatmak istedim” diyor.

ISLIKÇILAR

 

Romanya

19 Ocak 15.00, 30 Ocak 13.00

Yönetmen: Corneliu Porumboiu

Oyuncular: Vlad Ivanov, Catrinel Marlon, Rodica Lazar

Romen yeni dalgasının gözlemci gerçekçilikle kara mizah karışımı filmleriyle tanınan yönetmenlerinden Corneliu Porumboiu, Romanya’nın Oscar adayı seçilen son filminde hareketli bir polisiyeye imza atıyor. İkili oynayan polis memuru Cristi, mafya babası Zsolt’u hapisten kaçırıp çalınan paraların yerini bulmak için Kanarya Adaları’na gönderilir. Burada olan biteni kimsenin takip edememesi için yöreye özgü ıslık dilini öğrenmesi istenmiştir. Cristi’yi bu göreve gitmeye ikna edense filmin femme fatale karakteri, karşı konulamaz Gilda’dır. Porumboiu’nun ilk filminden beri karşımıza çıkan temalar; dilin ortaya çıkardıkları ve gizledikleri, baskıcı Ceaușescu rejimi ve sadakat gibi konulara olan merakı, farklı açılardan da olsa, bu filminde de kendini gösteriyor.

SEFİLLER

 

Fransa

18 Ocak 15.00, 23 Ocak 17.00

Yönetmen: Ladj Ly

Oyuncular: Damien Bonnard, Alexis Manenti, Djibril Zonga

Fransa’nın bu yılki Oscar adayı, adını Victor Hugo’nun klasik romanı Sefiller’den alıyor. Romanın kırık toplum düzenindeki devrim ve isyan temasını günümüzün Paris banliyösüne uyarlayarak bir suç ve vicdan hikayesi anlatan Ladj Ly, üç polis memurunun suç oranlarının yüksekliğiyle bilinen Les Bosquets mahallesindeki devriyesini takip ediyor. Ekip lideri Chris ve Afrika kökenli partneri Gwada, aralarına yeni katılan Stephan’la beraber bu olaylı mahallede devriyeye çıktıkları ilk günde, çingenelerin sirkinden bir yavru aslan çalındığını öğrenir. Mahallede çatışmaya meyilli gruplar arasındaki tansiyonun yükselmesini önlemek için harekete geçen ekip, yavruyu çalan çocuğu bulsa da, sergiledikleri agresif tavırlar nedeniyle işlerin daha da sarpa sarmasına sebep olurlar. Yönetmenin bu ilk uzun metrajı, Cannes’da Jüri Ödülü’ne layık görülmüştü.

OYUNBOZAN

 

Almanya

23 Ocak 15.00, 26 Ocak 13.00

Yönetmen: Nora Fingscheidt

Oyuncular: Helena Zengel, Albrecht Schuch, Gabriela Maria Schmeide

Benni, 9 yaşında yırtıcı bir kız çocuğudur. Benni’den başka iki küçük çocuğu daha olan annesi, bu problemli kıza bakacak gücü kendinde bulamayınca onu koruyucu aile sistemine teslim eder. Gittiği her yerde öfke nöbetleri, şiddetli duygu patlamaları yaşayan bu kızla, iyi niyetlerine rağmen kimse başa çıkamaz. Asıl uzmanlığı ergenlerle çalışmak olan Micha, Benni için en iyi çarenin onu doğayla buluşturmak olduğuna inanır. Berlinale’de Gümüş Ayı’ya layık görülen Nora Fingscheidt, bu ilk uzun metrajında empati ile sorumluk duygularının birbirlerini zıt yönlere çekişini perdeye taşıyor.

BURASI CENNET OLMALI

 

Filistin

16 Ocak 17.00, 18 Ocak 13.00

Yönetmen: Elia Suleiman

Oyuncular: Elia Suleiman, Gael García Bernal, Ali Suliman

Elia Suleiman’ın uzun bir aradan sonra çektiği son filmi, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı ve Özel Mansiyon Ödülüne layık görüldü. Bir nevi alter egosu olarak tasarladığı başkarakteri ES’i kendisinin canlandırdığı film, bir yönetmenin projesine fon aramak için çıktığı yolculukta yeni bir vatan arayışını konu ediniyor. Anavatanı Filistin’in Nazareth kentinden yola çıkan ES’in ilk durağı Paris’te buluştuğu yapımcı, film projesini “yeterince Filistinli” bulmadığı için reddeder. New York’ta ise bindiği taksinin şoförü, arabasında gerçek bir Filistinli taşıdığı için aşırı heyecanlıdır. Nereye giderse gitsin, ES’in anavatanı Filistin peşini bırakmayacak, kendisini absürt durumların içinde bulacaktır. Suleiman, Filistin’e adadığı filmde sürgün hallerini, milliyetçiliğin absürtlüğünü ve kimlik politikalarını araştırıyor.

DOMATESLER WAGNER’LE TANIŞINCA

 

Yunanistan

25 Ocak 13.00, 30 Ocak 15.00

Yönetmen: Marianna Economou

33 kişinin yaşadığı ve herkesin organik tarımla uğraştığı küçük bir Yunan köyündeyiz. Üretim ve paketleme operasyonunun başındaki Alecco ile komşusu Christos’u domates tarlasının ortasına dev hoparlörler taşırken görüyoruz. Aralarında klasik müziğin mi yoksa geleneksel Yunan müziğinin mi mahsüle daha iyi geleceğini tartışan iki adam, sonunda her ikisini de denemeye karar veriyor. Hikayeler anlatmaktan keyif alan Alecco, mütevazi tesislerden dünyanın dört bir yanına ithal ettikleri domates pürelerinin paketlenmesi sırasında, kullandıkları 500 yıllık tohumların tarihçesini keyifle yanındakilerle paylaşıyor. Berlinale’nin “Culinary Cinema” bölümünde dünya prömiyerini yapan bu sıcak belgesel, bir yandan küreselleşen dünyada tarım ve organik üretim konusunu masaya yatırırken, filmde yer verdiği cana yakın karakterlerin kişisel deneyim paylaşımları sayesinde küresel bir konuya iç ısıtan bir dille yaklaşmayı başarıyor.

KIŞKIRTMA

 

İsrail

25 Ocak 17.00, 23 Ocak 19.00

Yönetmen: Yaron Zilberman

Oyuncular: Yehuda Nahari Halevi, Amitay Yaish Ben Ousilio, Anat Ravnitzki

İlk uzun metrajı Son Konser (A Late Quartet) filmiyle başarılı bir çıkış yapan Yaron Zilberman, bu kez gerçek bir olayı perdeye taşıyor. 1995’te dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin suikastini işleyen Yemenli hukuk öğrencisi Yigal Amir’i cinayet işleme noktasına getiren süreci takip ediyoruz. Ortadoğu’nun kaderini değiştiren bu suikaste giden yolda, Yigal Amir’in cinayet ve öç almanın haklı gerekçeleri olabileceği konusunda Ortodoks hahamlar tarafından nasıl dolaylı yollardan kışkırtıldığına tanık oluyoruz. Lider konumda olan kişilerin toplumdaki psikolojik dengesi bozuk bireyler üzerindeki etkisine çarpıcı bir dille işaret eden film, dünya prömiyerini Toronto’da yaptıktan sonra İsrail Film Akademisi ödüllerinde En İyi Film seçilmişti.

SEVGİLİ OĞLUM

 

Tunus, Belçika, Fransa, Katar

26 Ocak 15.00, 30 Ocak 17.00

Yönetmen: Mohammed Ben Attia

Oyuncular: Mohamed Dhrif, Mouna Mejri, Zakaria Ben Ayyed

Tunuslu yönetmen Mohammed Ben Attia, ikinci uzun metrajında duygu yüklü bir baba-oğul hikayesine odaklanıyor. Riadh ve Nazlı çifti, 19 yaşındaki tek oğulları Sami için her şeyi yapmaya hazır bir çifttir. Sık sık baş ağrısıyla mücadele eden Sami’nin gerekli tıbbi yardımı alabilmesi için, içinde bulundukları ekonomik darboğaza rağmen var güçleriyle uğraşırlar. Ancak Sami aniden ortadan kaybolur. Oğullarının Suriye’de cihatçı bir örgüte katıldığını öğrendiklerinde yıkılırlar. Babası, tüm imkanlarını seferber etmek pahasına da olsa Sami’yi bulmak ümidiyle yollara düşer. Ben Attia, Sevgili Oğlum’da, örgüte katılmak için evinden ayrılan Sami’den ziyade, geride kalanların yaşadıkları kayıp ve bu kaybın hayatlarına ve ilişkilerine etkisine odaklanıyor.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU