Süleymani'nin cenazesi 2 ülke, 8 şehir ve 4 bin kilometre dolaştırıldı... Cenaze rotası dünyaya ne anlatıyor?

ABD tarafından öldürülen İranlı general Süleymani, 5 günün ardından toprağa verilebildi. 4 bin kilometre yol kat eden cenaze törenlerinin hem dini hem de siyasi anlamı var. Bölge uzmanı Dr. Adıbelli, hem cenazeyi hem de bundan sonra yaşanacakları anlattı

Süleymani için yapılan cenaze törenlerinden bir kare / Fotoğraf: AP

Geçtiğimiz cuma günü ABD saldırısıyla Irak'ın başkenti Bağdat'ta öldürülen İran Devrim Muhafızları dış operasyon birimi Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, aradan geçen 5 günün ardından toprağa verilebildi.

Süleymani’nin cenazesi toprağa verilmeden önce iki ülkede birçok şehir dolaştırıldı.

Eski adı Saddam Hüseyin Uluslararası Havalimanı olan Bağdat Uluslararası Havalimanı'nda konvoyu vurulan Süleymani, öldürüldükten sonra Irak Şiileri'nin kutsal beldelerine götürüldü. 

Önce kutsal Şii mekanlarına götürüldü

Şii öğretisinde 7. ve 9. imam olarak kabul edilen Musa-i Kazım ve Muhammed Taki'nin türbelerinin bulunduğuna inanılan Kasımiye’de Süleymani için tören düzenlendi.

Cenaze, Kasımiye’deki törenin ardından Bağdat'a 100 kilometre uzaklıkta bulunan Kerbela'ya götürüldü. 

Kerbela ve Necef'in önemi

Hz. Hüseyin ve 72 arkadaşının Emevi ordusu tarafından şehit edildiği bölge olan Kerbela, Şii-Sünni ayrışmasının da merkezinde bulunuyor.

Kerbela'da binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninin ardından da Süleymani'nin Irak yolculuğu devam etti ve cenaze Kerbela'nın ardından 75 km mesafedeki Necef'e götürüldü. 

Hz. Ali'nin türbesinin olduğuna inanılan Necef'te de Süleymani için tören düzenlendi. Necef'teki törenle cenazenin Irak yolculuğu sona erdi ve cenaze bir uçakla İran'a gönderildi.

 

necef-reuters.jpg
Süleymani'nin cenazesi Necef'te / Fotoğraf: Reuters

 

Uçak yaklaşık 500 kilometre yol kat edip Ahvaz'a indi. 

Ahvaz'da binlerce kişinin katıldığı tören sonrası Süleymani'nin cenazesi İran'da bir yolculuğa çıktı.

Cenazenin İran'daki 2. durağı Meşhed oldu. Ahvaz'a bin 635 km uzaklıktaki Meşhed, Şiilerin en önemli dini merkezleri arasında gösteriliyor.

Süleymani için burada da sembolik değeri yüksek bir tören düzenlendi.

Cenaze Fars İmparatorluğu'nun kalbinde

Meşhed'in ardından rota, 890 kilometre uzaklıktaki Tahran'dı. 

Başkent Tahran'daki törene İran'ın ruhani lideri Ali Hamaney de katıldı.

Hamaney burada kendisine en yakın komutanlardan biri olan Süleymani için gözyaşı döktü. 


 

WANA-tahran.jpg
Cenazeyi Tahran'da kadın-erkek çok sayıda İranlı karşıladı / Fotoğraf: WANA

 

Tahran'ın ardından cenaze Şii medreselerinin yoğun olduğu 150 kilometre uzaklıktaki Kum kentine götürüldü. Kum'daki törenin ardından 853 kilometre daha mesafe kat ettirilen cenaze Kirman'a ulaştı.

Süleymani'nin de memleketi olan Kirman'da cenazeyi on binlerce İranlı karşıladı.

İntikam yeminleri eden ve kan davasını sembolize eden kırmızı bayrak taşıyan kalabalık arasında yaşanan izdiham da Kirman'daki törendeydi.

Süleymani'nin cansız bedeni 4 bin 200 km yol kat etti

Bu izdihamda 50 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi de yaralandı. İzdiham nedeniyle cenazenin toprağa verilmesi de ertelendi.

Cenaze 2 ülke, 5 eyalet, 8 şehir ve 4 bin 200 km yol kat etmişti. Cenaze rotasının bir özelliği de İran'daki Fars ve Arap şehirlerini de içine alması.

Cenazenin İran'daki ilk adresi olan Kuzistan eyaletine bağlı Ahvaz'ın büyük çoğunluğu Arap Şiilerden oluşuyor.

Aralarında tarihsel bir rekabet olar İran ve Irak Şii merkezlerin de cenaze rotasında olması dikkat çekiyor.

 

kirman-ap.jpg
Cenaze, Süleymani'nin memleketi Kirman'da / Fotoğraf: AP

 

Tahran'ın Süleymani suikastıyla Şiileri hem dini hem de etnik yönden konsolide etmeye çalıştığı anlaşılıyor.

Diğer taraftan cenazenin geçtiği Razavi Horasan, Tahran, Kum ve Kirman eyaletlerinin de Fars kaleleri.

Cenaze töreninde semboller konuştu

Bölge uzmanı Dr. Barış Adıbelli, cenazenin Şii düşüncesi içinde sembolik değeri çok yüksek bölgelere götürüldüğünü belirtti.

Cenaze rotasında bulunan Kum ve Tahran’a vurgu yapan Adıbelli, “Kum ne kadar dini sembolse Tahran da o kadar siyasi bir sembol. Bunların hepsi İran'ın siyasi ve dini kültürünün bir parçası. Sembolizm onlarda çok önemli” dedi. 

Süleymani’nin cenazesinin, bu sabaha karşı Irak’taki ABD üslerinin vurulmasının ardından gömülebildiğini hatırlatan Adıbelli,  "Cenazeyi dolaştırmalarının bir nedeni de ilk misilleme ya da intikamın alınmasından sonra toprağa verme mesajı kaygısı" diye konuştu. 

 

Barış-Adıbelli.jpg
Dr. Barış Adıbelli / Fotoğraf: Twitter


"Alternatif Şii merkezi kurulamayınca Süleymani öldürüldü"

Yaşanan süreçle birlikte Irak’ta önemli gelişmelerin yaşanacağını kaydeden Adıbelli, ABD’nin Mukteda es Sadr üzerinden bir açılım yaparak “İran’a alternatif bir Şii merkezi” kurmaya çabaladığına vurgu yaptı.

Bu yeni Şii merkezinin Batı dünyası ve ABD ile birlikte yürümesinin ve böylece İran’ın gücünü kesilmesinin planlandığını kaydeden Adıbelli, “Ama burada hem Şia'yı hem de Humeyni'nin Irak'taki etkisini yanlış okudular. Geçtiğimiz Aşure törenlerinde Sadr, Ali Hamaney, Kasım Süleymani ve Devrim Muhafızları Komutanının yanında bir fotoğraf verdi. Sadr'la ilgili senaryolar o günden sonra geçerliliği yitirdi ve Süleymani'nin öldürülmesine giden süreç bundan sonra başlatıldı” ifadelerini kullandı.

Irak’ta, İran etkisinde olan Arap kökenli Şiilerin İngiltere destekli olduğunu söyleyen Adıbelli, şunları kaydetti:

İngiltere'de sürgün olup da sonra Irak'a dönen Şii önderleri var. Irak'taki bu grup azınlıkta olsa da gücü ele geçirmeyi istiyorlar. Süleymani ile ilgili istihbaratı Irak hükümetinden böyle bir grubun sızdırdığı konusunda da haberler geliyor. Lübnan’da da kısıtlı bir faaliyet gösteriyorlar ve İran tarafından ‘yapay’ olarak adlandırılıyor. Belki sadece entelektüel olarak etkileri vardır ama pratiğe yansır mı bilmiyoruz. İngiltere-ABD ikilisi 2003'te Şiilerle bir ittifak kurdu ama Trump gelir gelmez bu ittifaka son verdi ve tekrar Sünni dünyayla birlikte yürüme kararı aldı. 

Şii dünyada Kum medreselerinin ve İran'ın etkisi çok büyük. İnanılmaz da çalışmalar yapıyorlar. Irak'taki Şiilerin önde gelenlerinin büyük bir bölümü Saddam Hüseyin dönemi boyunca İran'da sürgünde olduğu düşünüldüğünde bu yeni alternatif Şii arayışlarının geleceği olduğunu zannetmiyorum ama istihbarat sızıntısı gibi faaliyetler yapabilirler. Önümüzdeki süreçte Irak'ta bununla da ilgili önlem alınacağını düşünebiliriz. 

"Irak'ta Kürtler ve Sünni Araplar ABD açısından önem kazandı"

ABD’nin Irak’taki farklı etnik gruplar üzerinden yeni bir süreç geliştirmesinin beklenebileceğini vurgulayan Adıbelli, Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerin ve ülkedeki Sünni Arapların daha da önem kazandığını belirtti.

 

nasrallah reuters
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah / Fotoğraf: Reuters


"ABD için en önemli hedef Kudüs Gücü'ydü, yeni hedef Nasrallah"

“Belki de ABD önümüzdeki süreçte Irak'taki personelini azaltacaktır. Bu da Suriye'nin yeni misyonunu gündeme getiriyor. Suriye'ye yeni bir üs kurabilir ama en son şekliyle İncirlik Üssü'nün yıldızı yeniden parladı. Bu gün itibariyle ABD için en güvenli yer yine Türkiye gibi gözüküyor” diyen Adıbelli, İran’ın Irak’taki ABD üslerine yaptığı saldırıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

ABD'liler bu işe çok soğukkanlı yaklaşıyor. Üs saldırısında beklenen ölçüde tepki vermedi. Tabi bu ABD'lilerin stratejisi de olabilir. Biraz alttan alıyor ve İran kamuoyu biraz rahatlasın diye bekliyor. Önümüzdeki günlerde iki ülke masaya da oturabilir. Bunun çok örneği var. ABD de taviz verebilir, İran da taviz verebilir. Üçüncü bir devlet arabulucu olabilir. Çatışmanın daha ileri gideceğini zannetmiyorum. Ama ABD suikast stratejisini sürdürmeye kararlıysa, bölgede en önemli hedef zaten Kudüs Gücü'ydü. Şimdiki hedefin Lübnan Hizbullahı olması beklenebilir.

Suikastlar ses getirebilir ama o teşkilatlar devam eder. Daha önce İsrail, Hizbullah lideri Abbas Musavi'yi öldürdü ama Hizbullah yoluna devam etti. Hamas'ta da aynı durum söz konusu. Kudüs Gücü'ne yeni atama yapıldı. Bir süre sonra Süleymani de unutulur, anma törenlerinde hakkında birkaç cümle edilir ama yeni denklemlerle ülkeler devam eder.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU