İran'ın Irak'ta seçilecek başbakana dair 7 şartı

Irak’ta seçilecek bir sonraki başbakan, ismi veya partisi ne olursa olsun İran’ın ekonomik, siyasi ve güvenlik ihtiyaçları doğrultusunda belirlediği 7 şartı karşılaması gerekiyor

Fotoğraf: AFP

Normal koşullarda başbakanın seçimine ilişkin müzakereler Tahran destekli Şii partiler arasında gizlilikle yürütüldüğü için İran’ın başbakanda aradığı şartların sızdırılması rastlanılan bir durum olarak gösterilmiyor. Söz konusu müzakereler için en uygun mekan olarak da İran’ın başkenti Tahran ön plana çıkıyor.

Görünüşe göre Irak’ta üç aydır süren protestolar birçok kuralı değiştirdi. Bunların başında da başbakanın seçimiyle ilgili Bağdat’ta yapılan formaliteden müzakereler geliyor. Ancak gözlemciler, protestoların başbakanlık seçimine dair temel şartları etkilemeyeceği görüşünde.

"Döviz mezatı"

İran’ın Irak hükümetini kuracak isim için öne sürdüğü ilk şart, Irak Merkez Bankası’nda kontrol ettiği ‘döviz mezatı’na dokunulmamasıdır.

Irak Merkez Bankası, Irak dinarının istikrarını koruma bahanesiyle döviz karşısında günlük olarak çok büyük miktarlarda ABD doları satıyor.

ABD’nin İran üzerindeki ekonomik baskıyı artırmasıyla birlikte Irak Merkez Bankası’ndaki ‘döviz mezatı’ İran’ın dolara ulaşması için önemli bir kapı haline geldi. Kaynaklar, 2019’da 40 milyar doların Irak’tan yurt dışındaki hesaplara aktarıldığını belirtiyor.

Irak sıkı bir bankacılık sistemine sahip olmadığı için ülkede kara para aklama oldukça yaygın.

Elektrik sözleşmeler

Yeni Irak başbakanın bağlı kalması gereken İran’ın ikinci şartı, Tahran ve Bağdat arasında imzalanan elektrik sözleşmelerinin devam ettirilmesidir.

Irak hükümeti şimdiye kadar bu sözleşmelerine detayları hakkında kamuoyunu bilgilendirecek net bir açıklama yapmadı. Ancak konuyu yakından takip eden kaynaklar, İran’ın yaklaşık 1000 MW'lık enerjiyi bölgedeki piyasa değerinin çok üzerinde fiyatla Irak’a sattığını belirtiyor. Kaynaklar, bu enerjinin yaz aylarında Irak için hiçbir şey ifade etmediğine, ayrıca söz konusu dönemlerde İran’da da elektriğe talebin artması nedeniyle ihracatın da düştüğüne dikkati çekiyor. Ancak tahran, ihracattaki düşüşe rağmen sözleşmelerde belirtilen meblağı tam bir şekilde tahsil ediyor.

İran'ın dış kaynak sıkıntısı çektiği süreçte Irak’la imzalanan elektrik sözleşmeleri Tahran için önemli bir mali kaynak oluşturuyor.

Bağdat ve Necef havalimanları

Irak hava sahası İran için hayati önem taşıyor. İran bu koridoru kullanarak nüfuz alanları olan Suriye ve Irak’a geçiyor. Bu nedenle Irak’taki havalimanları İran uçakları için daima açık tutulması gerekir.

İran, Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri'nin 2010-2014 yılları arasında ulaştırma bakanlığı koltuğuna oturmasıyla Irak’taki havalimanları sorunlarından kurtuldu. Amiri, söz konusu dönemde İran uçaklarının Irak hava sahasını ve havalimanlarını rahatlıkla kullanabilmesi adına halen yürürlükte olan bir dizi düzenleme gerçekleştirdi.

Kaynaklar, İran’ın Suriye’ye geçişlerde yıllardır Bağdat ve Necef havalimanlarını kullandığını belirtiyor. İran’ın Suriye’deki nüfuzunu koruması için bu durumun herhangi bir zarar görmemesi lazım. Dolayısıyla Irak’a seçilecek yeni başbakanın İran’ın bu şartını kabul etmesi gerekiyor.

Uluslararası yol

İran, bir sonraki başbakandan dördüncü şart olarak Bağdat-Şam-Amman uluslararası yolundaki durumun olduğu gibi kalmasını istiyor.

Kaynakların aktardığına göre İran destekli Şii milis örgütler, geçtiğimiz iki yıl içinde Bağdat-Şam-Amman uluslararası yolu üzerine yaklaşık 60 gözlemci ekip konuşlandırdı. Bu durum, Irak-Suriye sınırında konuşlanan Haşdi Şabi’ye bağlı gruplara yönelik yardımların nasıl korunduğunu açıklıyor. Nitekim ABD, son olarak Irak-Suriye sınırında Haşdi Şabi’ye bağlı Hizbullah Tugayları’na yönelik mevzileri hedef almıştı.

İranlı ziyaretçilerin taşınması

İlk dört maddeyi İran için ‘stratejik’ olarak tanımlayan gözlemciler, bunlara ek olarak stratejik olmasa da İran’ın bölgedeki hareket gücünün devamı için önemli olan üç şart daha dile getiriyor.

Buna göre beşinci şart, Irak’ta Şiilerce kutsal kabul edilen türbe ziyaretlerinin olduğu gibi kalması. Nitekim İranlıların bu türbeleri ziyareti İran açısında önemli bir ekonomik gelir. Ancak ziyaretçilerin taşımacılığı sadece İranlı şirketlerin denetiminde. Yeni Irak başbakanın bu düzene dokunmaması gerekiyor.

Haşdi Şabi maaşları

Altıncı şart ise Haşdi Şabi maaşlarının şu anki haliyle kalması. Söz konusu güçlere bağlı bir kaynağın aktardığına göre maaşların yüzde 30’u özel hesaplara gönderiliyor.

Bir önceki Irak hükümeti, sadece kâğıt üzerinde görünen memurlara ve askerlere maaş ödemekten kaçınmak için devletten maaş alanlara banka hesabı açma zorunluluğu getirerek aylık maaşları akıllı sistem üzerinden yatırıyordu. Ancak Haşdi Şabi önlemi de atlatmanın yolunu buldu.

Haşdi Şabi yöneticileri, örgüt mensuplarının her birine maaş kartı çıkardı ve şifrelerini aldıkları bu kartları kendi yanlarında muhafaza etti. Yöneticiler, ay sonu hesaplara maaş yattığında bu paraların bir kısmını savaşçılara veriyor ve bir kısmını da kendileri alıyor. Bu yöntemle büyük bir gelir elde ediyorlar.

Kaynak, bu yöntemin İran tarafından talep edildiğini aktardı.

Gümrük indirimi

İran, yedinci şart olarak müstakbel Irak başbakanından İran mallarına uygulanan gümrük vergilerine dokunmamasını istiyor.

Kaynaklar, Tahran’a yönelik yaptırım baskısının armasıyla birlikte Irak pazarında İran mallarının daha kolay ulaşılabilir olması için İranlı üreticilere ilave gümrük indirimlerinin sağlandığını belirtiyor.

Irak piyasalarının talebin üzerinde İran malları alması, İran’daki cari açığın daralmasında büyük etkisi oluyor.

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Halil Erdoğan

independentarabia.com/node/83376

DAHA FAZLA HABER OKU