İçişleri Bakanlığı, Nissan CEO’sunun Türkiye üzerinden Lübnan’a kaçtığı iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı

Lübnan medyasının Japonya’da ev hapsinde tutulan eski Nissan CEO’su Carlos Ghosn’un Türkiye üzerinden Lübnan’a kaçtığını duyurması üzerinde Türkiye İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Nissan, Renault ve Mitsubishi ortaklığının eski Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Ghosn, yüz günlük tutukluluğunun ardından Nisan 2018'de kefaletle serbest kalmış, sonra yeniden tutuklanmıştı/ Fotoğraf: Reuters

Zimmetine para geçirmek ve gelirini düşük göstermek suçlarıyla Japonya’da ev hapsinde tutulan Nissan CEO’su Carlos Ghosn’un Türkiye üzerinden Lübnan’a giriş yaptığı iddiaları üzerine İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı.

Ghosn'un kaçmasına yardım ettiği iddiasıyla 4'ü pilot 7 şüpheli İstanbul'da yapılan operasyonla gözaltına alındı. 

Atatürk Havalimanı Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmayla gözaltına alınan özel bir hava yolu şirketine ait uçaktaki 4 pilot, 2 özel yer hizmetleri şirketi çalışanı ve özel kargo şirketinin operasyon müdürünün emniyetteki işlemleri sürüyor.

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’e konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Haberi gece yarısı bana ilettiler. Bütün uçuşlara baktık, teyit edemedik. Türkiye üzerinden geçtiğine dair bizim kayıtlarda bir şey görünmüyor” demişti.

Uluslararası Polis Teşkilatı da (INTERPOL) Carlos Ghosn’un tutuklanması için Lübnan'a resmi talepte bulundu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

31 Aralık tarihinde sözcüsü vasıtasıyla yaptığı açıklamada Lübnan’da olduğunu duyuran Ghosn, “Adaletten kaçmadım, adaletsizlik ve politik eziyetten kaçtım” diyerek “Ayrımcılığın yaygın olduğu ve temel insan haklarının yok sayıldığı hileli Japon adalet sistemi tarafından rehin tutulmayacağım” ifadelerini kullanmıştı. 

TMSF'den "Uçak Zarrab'ındı, TMSF el koymuştu" iddiasına yanıt 

Özkök, 1 Ocak tarihli yazısında ayrıca, Ghosn’un Japonya’dan kaçtığı 29 Aralık’ı 30 Aralık’a bağlayan gece, Türkiye saat ile 05:30’da Osaka’dan gelen bir uçağın sadece kargo ve özel uçuşlar için kullanılan İstanbul Atatürk Havalimanı’na indiğini söyledi. 

Uçağın hangara girer girmez, daha yer hizmetleri görevlileri gelmeden iki kişinin indiğini, üçüncü bir kişinin uçakta kaldığını belirten Özkök, “O uçak hangara girdikten bir süre sonra aynı hangardan çıkan bir başka uçak Beyrut’a gitmek üzere havalandı. Tesadüf bu uçak, bir zamanlar Rıza Zarrab’a ait olan bir Challenger’dı. Ancak uçağa TMSF el koyduğu için, artık işletmesini o yapıyordu” dedi.

Konun ardından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) bir açıklama geldi.

Açıklamada "Çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Rıza Zarrab'a ait şirket ve varlıklar, TMSF kayyumluğunda yönetilmediği gibi haberde bahsedilen özel jetin TMSF ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır” ifadelerine yer verildi.

MNG Holding'in uçaklarıyla mı kaçtı?

Bloomberg News’un ismini açıklamak istemeyen yetkililere dayandırdığı haberine göre Carlos Ghosn, MNG Holding’in alt yüklenicisi bir firmanın özel jetiyle Lübnan’a geçti.

Japonya’dan İstanbul’a da MNG kargo uçağında geldiğini söyleyen kaynaklar, iki uçak arasında bir kutu içerisinde transfer edildiğini ve havalimanı polisinin durumdan haberdar olmadığını belirtti.

Avukatının haberi yoktu 

Lübnan, Fransa ve Brezilya vatandaşlığı bulunan Ghosn’un “sahte pasaportla” mı yoksa “yetkililerin yardımıyla” mı Japonya’dan kaçtığı belirsizdi.

Ancak Salı günü Lübnan Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada Carlos Ghosn'un yasal yollardan ülkeye girdiği belirtilmişti.

8 Ocak'ta bir basın açıklaması yapması beklenen Ghosn’un Lübnan kimliğini kullandığı tahmin ediliyor. 

Ghosn’un Japon avukatı Junichiro Hironaka haberler karşısında çok şaşırdığını söyleyerek müvekkilinin pasaportlarının alıkonulmuş hâlde olduğunu hatırlatmıştı.   

Lübnan Dışişleri Bakanlığı ise yayımladığı yazılı açıklamada detayların henüz bilinmediği, Lübnan hükümetinin Ghosn'un durumuyla ilgili bir yıldan beri Japonya'ya birçok yazı gönderdiği ancak hiçbirinin yanıtlanmadığı belirtildi. 

Lübnan ile Japonya arasında “suçlu iadesi” anlaşması bulunmuyor. İki ülkenin imzaladığı Birleşmiş Milletler'in (BM) yolsuzlukla mücadele anlaşması ise bu tür durumları kapsamıyor.

Geliri düşük göstermek, zimmete para geçirmek ve şirketi zarara uğratmak 

Nissan ve Renault’nun 1999’da birleşme anlaşması imzalamasından iki yıl sonra Nissan’ın, 2005’te de Renault’nun CEO’luğuna getirilen Carlos Ghosn’un yargılama süreci 2018’de başladı. 

Japon savcılar, 2010-2018 yılları arasında gelirini 9,23 milyar yen (85 milyon dolar) düşük gösterdiği gerekçesiyle Kasım 2018’de Ghosn’u özel jetinde alıkoyarak 100 günden fazla Tokyo’da bir cezaevinde tutmuştu. 

Savcılık ayrıca Ghosn’u 2008 finansal krizi süresince kendisinin 1,85 milyar yen’lik kişisel döviz kaybını Nissan üzerinden kapatmakla suçluyor.

65 yaşındaki iş insanı hakkında diğer bir suçlama ise Umman’daki bir aracı vasıtasıyla Nissan hesabından kendi hesabına 5 milyon dolar aktarmış olması. 

Bir yıl önce görevden alındı 

Mart 2019’da kefaletle serbest bırakılan Carlos Ghosn, 4 Nisan’da yeniden gözaltına alınmıştı. 

Hakkındaki suçlamaları reddeden Ghosn, suçlamaların Nissan yöneticilerinin kendisinden kurtulması için planlanan bir komplo olduğunu söylemişti.

Nissan Motor Yönetim Kurulu, Carlos Ghosn'un görevine 22 Kasım 2018’de son vermişti.


Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU