Obezite artışı Sağlık Bakanlığı'nı harekete geçirdi: Mevzuat yenilenecek, yürüme ve bisiklet yolları yeniden düzenlenecek

Sağlık Bakanlığı, önümüzdeki 5 yılda başta Milli Eğitim Bakanlığı, belediyeler başta olmak üzere bütün bakanlıklarla işbirliği yaparak obeziteye karşı savaş açacak

Fotoğraf: AA

Obezite, 1975’ten günümüze üç kat artış gösterdi. Fazla kilo yüzünden yılda en az 3,4 milyon insan hayatını kaybediyor.

Dünyanın milyarca dolar harcadığı obezite sorunu Türkiye’de de önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldi. 

Sağlık Bakanlığı da obeziteye karşı harekete geçti. Bakanlık önümüzdeki 5 yılda “Çocukluk Çağı Obezitesinin Önlenmesi ile ilgili Eylem Planı'nı" yürürlüğe koyacak.

Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığı’nın mücadelesi doğum öncesinden başlayarak emzirme sürecinde devam edecek.

Okullarda yemek yenen mekanlar oluşturulacak, sağlıklı gıda tüketimi için menüler belirlenecek ve “okul meyve ve sebze programı” başlatılacak.

Şehirler obeziteye karşı yürüme ve bisiklet yolları için yeniden düzenlenecek.

Çocuklara yönelik gıda pazarlama süreçleri başta olmak üzere birçok alanda mevzuat değişikliğine gidilecek. 

Bir yılda 38 milyon ölümün sebebi

Sağlık Bakanlığı verilerine göre; bulaşıcı olmayan hastalıklar, dünyadaki en büyük salgınlardan biri.

Sadece 2012 yılında meydana gelen 56 milyon ölümün 38 milyonu, bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı.  

Bu ölümlerin yaklaşık yüzde 82’si düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana geldi.

Bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölüm sayısının nüfus artışı ve yaşlanma, ekonomik geçişler ve bunlara bağlı davranışsal, mesleki ve çevresel risk faktörlerinden meydana gelen değişiklikler sonucu başta düşük ve orta gelirli ülkelerde olmak üzere önemli derecede artması bekleniyor. 


Obezite önemli faktör

Bulaşıcı olmayan hastalıkların altında yaygın ve önlenebilir risk faktörleri yatıyor.

Tütün kullanımı, hareketsizlik, sağlıksız beslenme ve alkolün zararlı kullanımı bu faktörler arısında yer alıyor.

Yüzde 24,7 oran ile 9,4 milyon insan; tütün kullanımı, hareketsizlik, yüksek kan şekeri ve obeziteden dolayı yaşamını yitiriyor.


3,4 milyon obeziteden ölüyor

Fazla kilo ve obeziteden dolayı da yılda en az 3,4 milyon insan hayatını kaybediyor.

Avrupa Bölgesi, Doğu Akdeniz Bölgesi ve Amerika Kıtası’nın yüzde 50’sinden fazlası fazla kilolu.

Yaş, cinsiyet gibi demografik faktörler, eğitim düzeyi, medeni durum gibi sosyokültürel faktörlerin yanında biyolojik faktörler ve beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol tüketimi ile fiziksel aktivite gibi yaşam biçimi faktörleri, obeziteden sorumlu tutuluyor.


Yarım asırda üç kat arttı

Tüm dünyada obezite ve fazla kiloluk, 1975’ten bu yana üç kat artış gösterdi.

18 yaş ve üzeri 1.9 milyardan fazla erişkin kilolu veya obez. Beş yaş altı 41 milyon çocuk da fazla kilolu.  


ABD’de milyar dolarlar harcanıyor

Obezite ile ilgili sağlık harcamaları, gelişmiş ülkelerde tüm sağlık harcamalarının yüzde 2-7’si oluşturuyor.

ABD’de 2000 ve 2005 yılları arasında obezite ile ilişkili hastalıkların tahmin edilen yıllık maliyeti 190,2 milyar dolar. 


Yanlış beslenme obeziteyi getiriyor

Fazla kiloluluk ve obezitenin sebeplerinin en başında aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları geliyor.

Obezite; kalp yetersizliği, diyabet, hipertansiyon, apne sendromu, cinsel işlev bozuklukları, meme kanseri, kolon kanseri gibi hastalıklara yol açıyor. 


Ergenlerin yüzde 80’i hareketsiz

Türkiye’de ‘Sağlıkla İlgili Fiziksel Uygunluk Karnesi’ ölçümlerinde; 10-14 yaş aralığındaki 3 milyon 750 bin 999 ortaokul öğrencisinin yüzde 20,1’i fazla kilolu bulundu.

‘Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması’ 2013 verilerine göre, beş yaş altı çocuklarda şişmanlık oranı yüzde 10,9.

‘Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’ sonuçlarında, Türkiye’deki bireylerin yüzde 71,9’u düzenli fiziksel aktivite yapmadığı kaydedildi.  

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre de 4 yetişkinden biri ve ergen nüfusun yüzde 80’inden fazlası fiziksel olarak aktif değil.

TÜİK tarafından yapılan ‘Türkiye Sağlık Araştırması’nda da 15 yaş üzeri bireylerin yüzde 41,1’i çoğunlukla oturduklarını, yüzde 53’ü de orta derecede fiziksel güç gerektiren işler yaptığını, yüzde 5,9’u ağır iş veya fiziksel güç gerektiren işler yaptığını aktardı. 


Bakanlık obezite ile mücadele edecek

Sağlık Bakanlığı, önümüzdeki 5 yılda başta Milli Eğitim Bakanlığı, belediyeler olmak üzere bütün bakanlıklarla işbirliği yaparak obeziteye karşı savaş açacak. 

Independent Türkçe’nin ulaştığı ve Sağlık Bakanlığı’nın annelerin gebelik döneminden itibaren başlatacağı eylem planına göre atılacak adımlar şöyle:

- Evlilik danışmanlığı hizmetlerine “sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite” konularının eklenerek anne- baba adayları bilgilendirilecek.

-Emzirmenin önemi konusunda aileler eğitilecek ve ilk 6 ay sadece anne sütü alan çocukların yüzdesinin 2023’te yüzde 60’a ulaşması hedeflenecek. Bebek mamaları için annelere özel reklamlar yapılmaması için tedbirler alınacak. 

- Özellikle düşük gelirli aileler için sağlıklı besin satın alma/ hazırlama/ saklama/ depolama gibi konularda eğitimler geliştirilecek. Ailelerin alım gücü dikkate alınarak sağlıklı besinlerin tüketimi teşvik edilecek, atıştırmalıkların alternatifi olarak meyve ve sebzelerin tercih edilmesi, sağlıksız besin seçenekleri için daha az porsiyon sayısı, daha küçük porsiyon miktarlarının tercih edilmesi önerilecek.


Okullarda meyve sebze programı 

- Okullarda okul yemeği programı başlatılacak. Eğitim kurumlarında yemek yenen mekânlar oluşturulacak varsa koşulları iyileştirilecek. Okullarda; süt, taze meyve, taze sebze ve su gibi sağlıklı gıda tüketiminin artırılması için okul meyve ve sebze programı başlatılacak. 

- Okul kantinlerinde ve bu kurumlarda satılan gıdalar mevzuata uygun hale getirilecek. Okulların 100 m yakınındaki gıda satış yerlerinde okul kantinlerinde satışı uygun olan gıdaların satışı teşvik edilecek, paydaşlarla birlikte düzenlemeler yapılacak. 

- Sağlıklı beslenme ve gıda güvenirliği konuları MEB müfredatına eklenecek. 

- Okullarda ders öncesi egzersiz programları hayata geçirilecek. 

- Tüm okul koridorlarında ve spor alanlarında su çeşmeleri sağlanarak ücretsiz temiz, içilebilir su temin edilecek. 2023’e kadar ücretsiz içme suyu sağlayan okulların oranının yüzde 70’e yükseltilmesi hedeflenecek. 

- Okul / kreş bahçeleri, çocuk parkları gibi yerlerde sebze ve meyve yetiştirilmesi için projeler geliştirilecek.


Çizgi film kahramanları olmayacak

- Hazır ambalajlı gıdalarda mevcut porsiyon büyüklüklerinin küçültülmesi için mevzuat düzenlenecek. 5 yıllık hedef, ambalajlı ürünlerin yüzde 20 küçük porsiyonlarda üretilmesi olacak. Toplu beslenme yapılan kurum ve kuruluşların tamamında çocuk porsiyonlarının sunulması planlanacak.

- Çocukların bulundukları tüm ortamlarda yüksek yağ, tuz ve şeker içeren gıdalara maruz kalmalarının/bırakılmasının önlemek amacıyla bu tür gıda pazarlanmaması için yasal düzenlemeler hazırlanacak. Yüksek kalorili ve zararlı içecek ve gıda kutularında çizgi film kahramanlarının kullanımı engellenecek. 


Kentler yeniden şekillendirilecek

- İl Sağlık Müdürlükleri bünyesinde 81 ilde fiziksel inaktivite ile ilgili mücadele konusunda eğitim ekipleri oluşturulacak. 

-Yürüme, bisiklete binme, scooter ve paten kullanımını ve toplu taşımayı teşvik etmek için şehir içi ve kırsalda mahalleler arası bağlantıları kurmaya yönelik kentsel tasarım ve ulaşım planlama politikaları güçlendirilecek. Hükümetin her seviyesinde bu politikaların öncelik haline getirilmesi sağlanacak. 

- Belediyelerin tarifeleri, yayalaştırma uygulamaları ve park yasaları yeniden düzenlenecek. Kent merkezinde yaya bölgeleri oluşturmak amacıyla özel araçların girişlerinin kısıtlanacağı bölgeler oluşturulacak. 

- Bisiklet yol ve şeritleri ile bisiklet parklarının diğer ulaşım türleriyle bütünleşik hale getirilmesi için bisiklet taşınabilecek otobüs ve raylı sistem araçları geliştirilecek ve altyapı için gerekli çalışmalar yapılacak. 


“Aile içi eğitim gerekiyor”

Türkiye’de artan sorunu Independent Türkçe’ye değerlendiren Diyabet, Obezite ve Beslenme Derneği Başkanı Zeynep Oşar Siva, planlamaların uygulanabilirliğinin halk arasında paralel gitmediğini söyledi.

Hükümetin önlem aldığını ama bunun aile içine ne kadar etki olduğunun tartışılması gerektiğini ifade eden Siva, "Çünkü şehir yapılaşmasına baktığımızda yürüyecek yol yok. İnsanlar nerede yürüsün, hangi yeşil alan bulsun, arabaların egzozundan uzak nereyi bulsun” dedi. 

Obezitenin nedenleri hakkında bilgi veren Siva, “Ailede obezite var ise çocuk da obezite oluyor. Obeziteden tek bir gen sorumlu değil. Tek bir genin de sorumlu olduğu obezite tipleri var ama bu yüzde 4 bile değil. Daha nadir görünüyor. Bir sürü gen birden yol açıyor. Anne obez ve çocuk da yanlış besleniyorsa çocuk kolayca obez oluyor. Aile içi eğitimlerin mutlaka verilmesi gerekiyor.  Obez kişiye yaklaşım var. Obezite klinikleri kuruldu. Obezite yaşam boyu takip gerektiriyor” diye konuştu. 


“Sebeplerden biri de çevre kirliliği”

Çevre kirliliğine dikkati çeken Siva, “Çevre kirliliği de obeziteye neden oluyor. Yanlış beslenme, aşırı yağlı ve şekerli gıda tüketimi bunları zaten biliyoruz. Ama gıdalardaki ve havalardaki toksinler de obeziteye neden olan faktörler” ifadelerini kullandı.


“Hükümetin önlem alması lazım”

Obezitedeki artış hakkında Siva, “Bu çok ciddi bir artış. Hükümetin önlem alması lazım. Fiziksel aktiviteyi artıracak önlemler. Hem aile içi eğitimle başlayan çocukluk döneminde hem de erişkinleri özendirecek bir takım programlar planlaması ve onları devam ettirmesi lazım. Okullarda egzersiz saatleri olması, yeşil alanların artırılması veya erişkinlerin fiziksel aktivite yapacağı ortamların yapılması gerekiyor” dedi. 


“Planlama ve uygulama paralel gitmiyor”

Hükümetin beslenme konusuna eğilmesi gerektiğini belirten Siva, “Bunların planlama olarak mevcudiyeti ile halk arasında uygulanabilirliği paralel olarak gitmiyor. Hükümet önlem alıyor ama bu aile içine ne kadar etki ediyor tartışmalı. Çünkü şehir yapılaşmasına baktığımızda yürüyecek yol yok. İnsanlar nerede yürüsün, hangi yeşil alan bulsun, arabaların egzozundan uzak nereyi bulsun” diye sordu.  
 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU