Lübnanlı sinemacı Nadine Labaki, Oscar'a aday olan ilk Arap kadın yönetmen oldu

Oscar'da En İyi Yabancı Dil Film dalında aday olan "Kefernahum"un hikayesi

Lübnan yapımı "Kefernahum" Oscar’da en iyi yabancı dil film dalında aday oldu

Oscar’da en iyi yabancı dil filmi alanında yarışanlardan biri de Lübnanlı yönetmen ve oyuncu c’nin yönettiği Kefernahum. 

Labaki, Oscar'a aday olan ilk Arap kadın yönetmen oldu. İlk kez Cannes da gösterilen film, uluslararası pekçok ödülün de sahibi. 
 

 

Labaki’nin yönetmen koltuğuna oturduğu üçüncü filmi olan Kefernahum, Beyrut’ta yaşayan Suriyeli mülteci bir ailenin oğlu olan Zain’in hikayesini anlatıyor.

 

 

Nadine Labaki, Kefernahum’un, kendisine dayatılan hayata karşı isyan eden bir çocuğun hikayesi olduğunu söylüyor. 

 

 

Labaki, “Filmi altı ayda çektik ve bir buçuk yıl da montajla uğraştık. Filmde rol alan çocukların hiçbiri profesyonel oyuncu değildi. Ne yaptıklarını gerçekten anlamaları için zamana ihtiyacım vardı. Film için çok araştırma yaptım. Sistemin bu çocukları, nasıl başarısız hale getirdiğini anlamaya çalışıyordum. Bunu gerçek hikayelere, gerçek olaylara ve gerçek deneyimlere dayandırmak benim için çok önemliydi” dedi.

 

 

Kefernahum, Oscar’a adaylığı Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından da destek gördü.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, resmi sosyal medya hesabından, "Kefernahum ve yönetmeni Nadine Labaki’yi En İyi Yabancı Dil dalında Oscar adayı oldukları için kutlarız. Lübnan’daki Suriyeli çocuk Zain’in ilham verici hikayesi" diyerek, filmin görüntülerinin de yer aldığı bir mesaj yayınladı. 
 


Amerikalı ünlü televizyoncu Oprah Winfrey de filme sosyal medyası aracılığıyla destek verdi. 

Winfrey, "Bu ikisi ekranda çok çekici ve samanınız için çok değerli. Kendisine bakmayan ailesini çocuk sahibi oldukları için dava eden bir çocuğun  hikayesi. Günlük gerçekliği böyle olan tüm çocuklar hakkında düşünmeye iten bir film. Ekibe tebrikler" dedi. 
 

 

Kefernahum'un konusu

Filmde, bir doğum belgesi bile olmayan, mutsuz bir evliliğin ürünü olan Zain’in hikayesi anlatılıyor.  Beyrut’ta yoksulluk, çaresizlik ve şiddet içindeki Suriyeli mülteci bir ailenin oğlu olan Zain, anne babasına “ Beni neden dünyaya getirdiniz?” diyerek dava açıyor.

 

 

Neredeyse tamamı amatör oyunculardan oluşan film gösterildiği yerlerde büyük beğeni topladı. 

 


Beyrut’un arka sokaklarından birinde çekilen filmde oynayanların çoğunun suç kaydı olduğu belirtiliyor. 

 


Başrolde oynayan Zain de aynı bölgede yaşayan ve sokaklarda başıboş dolaşan kimliksiz bir çocuktu.

 


Yeteneği ile dikkatleri üzerine çeken Zain, film çekildikten sonra BM sayesinde kimliğine kavuştu. Zain filmden sonra ise Norveç’e yerleşti ve okula başladı. 
 


 

DAHA FAZLA HABER OKU